Şarkının adı:Imagine Dragons-Believer
(Kang Da Eun)
Ben;
"Anlıyorum... Arkadaş olalım mı? Eğer istersen tabi... Hem benim yanımda kendin gibi davranabilirsin. Popülariteyi de boşver. En iyisi arkadaşlık. Kendin gibi ol." Ayağa kalkıp bana sarıldı. Ben de ona sarıldım. Yoongi yanıma geldi. Yoongi;
"Bir dakika ne?! Siz sarılıyor musunuz? Hemen ayrılın." Dedi bizi ayırdı. Beni arkasına aldı. Yoongi;
"Yine ne istiyorsun şu kızdan? Bir dahakine de öldürecek misin?" Ben;
"Sakin ol Yoongi. Aslında o bizim tanıdığımız gibi biri değil." Yoongi;
"Evet daha da kötü çünkü. Yılan." Ağlamaya başladı. Ben;
"Yoongi ne yaptın sen? Biz onunla konuştuk. Artık arkadaşız. Sizin bilmediğiniz şeyler var." Kız koşarak yanımızdan uzaklaştı. Peşinden gidecekken Yoongi kolumu tuttu. Yoongi;
"Eğer bir daha onunla konuşursan seni asla affetmem. Onun yüzünden ölüyordun. Nasıl böyle bir şey yaparsın?" Dedi ve gitti. Off ama arada kalmaktan nefret ederim. Ben de Yoongi'nin peşinden bahçeye gittim. Herkes oradaydı. Soo Jin yanıma geldi. Soo Jin;
"Eğil de saçını öreyim. Rahatsız eder. Saçının kısa olmasından hiç rahatsız olmuyor musun?" Ben;
"Hayır hoşuma gidiyor." Dedim eğildim. Saçımı balıksırtı ördü. Saçım aslında o kadar da kısa değil omuzuma geliyor. Ayağa kalktım. Profesör Hye Rin;
"Hazır mıyız?" Herkes evet diye bağırdı. Babam yanıma geldi. Babam;
"Gel bakalım sarılalım." Dedi sarıldık. Ben;
"Baba ağlama." Profesör Woo Bin, Hye Rin'in yanına gitti. Bütün herkes sarıldı. Bugün sarılmalara doyamıyoruz. Jimin;
"Da Eun bir gelir misin?" Dedi. Okulun arkasına gittik. Beni duvarla kendi arasına aldı. Aramızdaki mesafeyi kapattı. Ayrıldık. Jimin;
"Seni çok seviyorum. Kendine çok dikkat et orada." Ben;
"Ben de seni seviyorum. Kendine çok dikkat et tamam mı?" Jimin;
"Tamam, ederim." Diğerlerinin yanına gittik. Babam iksiri alıp bize içirdi. Hepimiz ışınladık. Şato gibi bir yerdeydik. Min Jae hepimize sakız verdi. Ağzıma attım. Tadı güzelmiş. Min Sung şekil değiştirip kapıdaki güvenlik kılığına girdi. Dendiği gibi Jin şiddetli bir rüzgar çıkarttı. Yoongi onun yüzüne yumruk attı. Adam bayıldı sonra da onu ilerideki çalılıklara taşıdılar. Min Sung içeri girdi. Biz de dışarıda saklandık. Aynı anda profesörlere de haber veriyorduk. Ne olduğu hakkında. Dışarı bir adam çıktı. Yoongi onu da bayıldı. Çalılıklara taşıdılar. Tabi anahtarı önceden almıştık. İçeri girdik. Soldaki odaya girip Min Jae'nin eşyaları düşürmesini bekledik. Dedikleri gibi elinde silahlı iki kişi geldi. Bizim bulunduğumuz odaya girerken Jimin onlara elektrik verip bayılttı. Elindeki silahları Yoongi parçaladı. Odadan çıktık. Bu şato neden bu kadar boş? Çok büyük bir kötüsün ve kaldığın yerde cidden bu kadar mı kişi var? Bu görev şaşırtıcı bir şekilde kolay oluyor. Umarım bir şey olmaz. Karşımızdaki merdivene gittik. Dedikleri gibi aşağı indik ama orada birileri vardı. Jin;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magic School ~PJM
Fanfic"Sana inanıyorum. Hiçbir şey olmayacak." ... Ağlamaya başladım. Tanımadığım biri için neden ağlıyorum acaba? Jimin yumuşadı ve bana sarıldı. Namjoon; "Bölüyoruz ama birazdan ders başlayacak." Panikledim ve hızla Jimin'i ittim. Jimin; "Sizi bir yere...