Yalan Bağımlılığı

37 2 0
                                    

Yalan söylemeye küçük yaşta başlıyor insan. Bazıları iğne için, bazıları para için, bazıları dondurma için. Hayattan kaçmak için söylüyoruz aslında yalanları. Başlarda küçük olaylarla, durumlarla başladığımız yalanlar; gün, ay, yıl geçtikçe büyüyor, hayatımızın daha büyük parçası oluveriyor yalanlar. Pembe yalan diye kendimizi avuturuz çoğu kez. Fakat şunu bilmeliyiz ki yalan malesef yalandır. Gereksiz özgüvenin, mutsuz sonların, başlangıçların kaynağı yalandır. Birinci sınıfta başlamıştım ben yalan söylemeye, iğneden kaçıyordum. Başarmıştım, herkes inanmıştı bana. O an bir şey fark etttim. İnsanlara bir şey yaptırmak için olan bir şeyi söylemek zorunda değildim. Benim için olması, kafamda canlandırmam, inandırmam yetiyordu. Sonra birden her şey yalan oldu. Sonra kendimi avutmanın yolunu bulmuştum. Sadece ben söylemiyordum. İnsanlar da söylüyordu. Annem, babam, herkes. O kadar normal bir şeye dönüşüştü ki herkes yalan söylüyormuş birbirine.  Eve dönüyordum. Çevreme bakarak. Çünkü anlamıştım; dünya bir yalan makinası. Sürekli yalan söylenen bir yer. Yolda eski arkadaşımı görmüştüm. Görünmemek istiyordum. Her konuşmada daha fazla yalan vardı çünkü. Kaçamamıştım ondan. 

+İkbal sen misin ? Özledim seni  çok aradım bulamadım fakat. (yala)

-Sağol ben de seni özledim. ( ayrı bir yalan) 

derken işim var diyip gidecekti. Fakat konuşmanın sonları bile yalandı. 

+Görüşürüz

-Görüşürüz 

(Görüşmedik.) 

Sonra insanların her gün ayrı bir yüz taktığına inanmıştım. Koşarak eve vardım. Annem yemek hazırlamış. Yedim hemen odamın kapısını kilitleyip, düşünmeye başladım. Nereye kadar ? Nereye kadar yalan söyleyecektik. Sonsuzdu. Biliyordum fakat gene de iyi düşünen bir yanım vardı hep. Neden? dedim sonra. Doğru varken neden yalanı söylüyorduk? O an bile yalandı aslında sonsuz olmayacağına inandırmaya çalışıyordum kendimi, yalan söylüyordum. Sonra dışarı çıkmaz olmuştum birden. Asosyal diyordular bana. İnsanlardan utanıyordum. Başka bir yalan söylemek zorunda kalabilirdim. Sonra insanlardan uzak kalmanın daha iyi olduğunu anladım. Hayattaki amacı anlamaya başlıyordum. Yeni fikirler amaçlar edinmeye çalışmaya başlıyordum. Fakat çalışmakla yetiniyordum çoğu kez.. İnsanlardan uzak kalmanın yalana çözüm olmadığını anladım. Çünkü kimseye yalan söylemediğin zaman kendine yalan söylüyorsun. "İnsanlar olmadan da yapardım." yapamam.

Devam ediyordum. Okul-ev-dershane üçlüsü arasında kendimi bulmaya çalışıyordum. Kimdim ben ? Bir yalancı mı ? Belki ama tam olarak bu değildim. 

Hayatın Gerçekliğindeki ÖzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin