Auggie kamp gezisi için hazırlanıyordu. Geziye Julian ın gelmeyeceği için mutluydu.Hazırlanması bittiğinde dışarı çıkıp onu bekleyen otobüse bindi. Camdan annesine el salladı. Bütün yolculuk boyunca şarkı söylediler ve en sonunda kamp alanına varmayı başardılar.Görevliler öğrencilere odalarının yerlerini göstermekle uğraşıyorlardı.Eşyalarını odasına bıraktıktan sonra hep birlikte film izleyeceklerdi. Ama Auggie Jake ile birlikte kulübeden çıkıp ormanda yürüyüş yapmaya karar verdiler. Yürürken Jake in su dökmesi gerekti. Arkasından Auggie nin de. Tam tuvaletlerini bitirmişlerdi ki otların arasından bir grup genç çıkageldi. _Bakın bunlar ağaçları kirletiyorlar!dedi en öndeki alaycı bir tavırla. _Bizi rahat bıraksanıza. diye atıldı Jake _Ne olucak bakalım? beni dövücekmisin yoksa ha!!!dedi genç. Arkadan Auggie nin sınıf arkadaşlarından birkaçı arkalarından geldi. _Siz kulübeden çıktığınızda sizi takip ettiler. Jake gence saldırmaya çalıştı ama nafile. Genç hafif bir darbede çocuğu yere yıktı. Auggie de arkadan saldırmaya çalıştı. _Seninle sonuna kadar savaşabilirim. diyerek gence yumruk atmaya kalkıştı . _Sen kime kafa tuttuğunu biliyormusun çirrkin şey!diye alay ederek bir hamle yapıp Auggie yi yere serdi. Kolu sıyrılmıştı ve kan sızdırıyordu.Arkadaki çocuklar gençlerin dikkatini dağıtmaya başladığında kaçmaya başladılar. Gece kamp ateşinde şekerleme yiyeceklerdi.Şekerlemesini afiyetle yerken "Bu gün çok iyi geçti." diye geçirdi içinden. Ertesi gün otobüsle eve geldi _Anne Baba! Kavgaya tutuştum!!! dedi heyecanla Auggie dirseğindeki sıyrığı göstererek. _Ah Auggie ne oldu sana böyle? Bize yara bandı gerek. dedi babası. _Hadi eve gidelim.