2. Bölüm: Çıkmaz.
*Sinirime hakim olamadığım zamanlarda hep zararlı çıkardım. Ne demişler 'öfkeyle kalkan zararla oturur.'*İyi okumalar papatyalarım. 🌼
Akıbet...
Benim akıbetim daha çok küçükken belirlenmiş. İntikam! İntikamımı almadan bu dünyadan gitmeyi düşünmüyordum ki bunu zaten ben belirlemiyordum.
Ondan intikamım kötü olacaktı. Beni tanıyan herkes bilirdi. İstediğimi yapardım.
Benim intikamımda o, sonbahar mevsiminde ağaçtan düşen kurumuş yaprakları ezen küçük şen şakrak çocukların altında ezilmeye mahkum bırakılmış yaprakların iniltileri gibi inleyecekti!
Bana yaptıklarını ödeyecekti. O benim küçüklüğümü çalmıştı. Bende onun huzurlu nefeslerini çalacaktım. İlk, çöküşünü izleyecektim. Sonra sevdiklerini kaybedişini izlemesini, ve en sonunda onu tek kullanımlık peçete gibi silkelemeye aciz bırakıp atacaktım. Bu benim için bir hiçti. Ama vicdanım rahatlayacaktı. İntikamım benim açımdan rahatlatıcı olacaktı.
🌙
"Hadi Betty uyan!" Başımda uyanmam için dikilen Leo' ya küçük bir oyun oynamak istiyordum.
"Ya sen ne uykucu bi şey olup çıkmışsın ya! Betty uyansana!" Yatağımın başına gelip bu sefer kolumu çekiştiriyordu. Elinde bir şey tutuyor, bakıyım ne tutuyo, su mu o? Hey sen çok cani olmuşsun, git burdan.
"Betty uyanmazsan kulağından aşağıya bu ağzına kadar dolu suyu boşaltırım!"
Böyle deyince bir an korkmadım değil, çünkü o Leo Alex Honeykutt' tu ne yapacağı belli olmazdı. Ama bende Betty Honeykutt' tum ne yapacağımı bilirdim.
"Betty 10' ana kadar sayacağım kalkmazsan bu suyla kulağında güzel fantezilirim var! Kalk!"
"Sen, Leo Alex Honeykutt bu aralar çok canisin!" Deyip aniden kalkıp sırtından tutup yatağa çektim ve suyu alıp elimle yüzüne serptim.
"Betty ta... Tamam yeter."
"Beni bir daha korkutmazsan iyi edersin Leo."
"Bana Leo deme!"
"Neden Leo?"
"Bak şu şımarığa." Deyip beni mutfağa doğru koşturdu.
Mutfağa girdiğimde hazırlanmış güzel sofrayı görünce sırıttım.
"Oo Leo bu ne hamaratlıktır böyle?"
"Eh tabii yaptım bir şeyler."
"Mütavaziyiz?"
"He he." Dedi ve "Hadi geç otur." Diye ekledi.
"Tabii."
...
"Ee sen ne zaman gideceksin Londra' ya?"
"Bir ay daha burdayım."
"Neden?" Diye sordum. "Ne o? Betty hanım gitmemi istediğinizi bu kadar belli etmeyin."
"Yo ondan değil de, sen bu zamanlarda kalmazdın buralarda."
"Yeni bir kız buldum, buralarda oturuyo. Onun için kalıyorum."
"Aa, Tanıyomuyum?" "Bilmem? Adı 'Dottie Odell' uzun düz sarı saçlı bir kız." Dediği kızı tanıyordum masum, güzel ve çekici bir kızdı. Flört etmeleri işime gelirdi. Oda Piskoloji okuyordu. Ve bana yardımcı olabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayın Kini... (Düzenlenmeye Alınmıştır.)
Teen FictionKüçüklüğünde ona çok çektirmiş olan adamdan öç almak için zamanını kollayan bir genç kız.. Uçkuruna düşkün bir pezevenk! Sevdiği kıza kendini açmayan bir çekingen. Ve soğuk... Acı özellikle. Evet bu yol bir kızın kini bu yolda hoşça gidelim.'