Sıradan bir gün sıpsıradan. Evden okula okuldan eve. Bella'nın sıradan bir hayatı böyle geçiyor.Yada öyle sanıyor.Saat tam 8:00'de lisesinin kapısının önünde bulundu fakat bugün kendini daha farklı hissediyordu.
Resmen artık kendi içinde bulunduğu dünyada özgür kalmış gibi heyecanlıydı. Aslında her şey sıradandı. Tipik bir gündü sadece.Ders zili çaldı. Bella sınıf kapısında birdenbire durdu. Halisülasyon görmüş olmalıydı. Karşısında babası vardı. Şık bir suit giymiş saçlarını kestirmiş ve suitin cebinde gül duruyordu. Arkadan kızlar sınıfa girmeye çalışarak:''Bella ! çekil şu lanet olası yoldan '' diye bağırıyorladı. Bellanın umurunda değildi. Ölmüş olan babası onun sırasında oturuyordu. Bu kesinlikle halisülasyondu.Kızlar daha fazla dayanamayıp Bellayı arkadan ittiler. Bella yere düştüğü anda babası kaybolmuştu. İçinde heyecan birikmişti. En sevdiği dersi dinlemeyecek kadar kafası dalgındı.Ne ? zil mi çalmıştı ne kadar çabuk ve ne kadar hızlı. Bellanın başı dönmeye başladı.sanki tüm vücudu iflas edip yeniden çalışmaya başlamış gibiydi. Acilen tuvalete gitmesi gerekiyordu.Oraya kadar varabiliceğinden bile emin değildi.Tam kapıyı açıp içeri girdiğinde tuvaletin her bir bölümü doluydu.Dayanamıcaktı ne kadar iğrenç olsa bile okulun popüler kızının üstüne kustu.Bellanın gözleri kapanmış yere yığılmıştı.Ne olup bittiğini anlamak zordu.Gözlerini açtığı zaman tuvalette olan kimse yoktu. Hiçbir ruj oje vb eşya yoktu. Sanki terk edilmiş gibiydi. Tuvalletten çıkıp saate doğru baktığında saat durmuştu.Koridordakilerde öyle. Zaman durmuştu. Hiçkimse hareket etmiyor tam yere düşecek olan su balonu ise havada kalıyordu.Bella içinden ''Burada neler oluyor böyle? '' diye sayıklarken okulun bahçesine çıktığının farkına bile varmamıştı.Bahçede bir ceset vardı.Fakat bu kişi tanıdıktı.Bu kendisi evet kendisiydi. Bella korkmuş ve panik içindeydi. Ne yapıcağını bilmiyordu.Su sesi duydu bu koridordan gelmişti.Su balonu patlamıştı.Saatler çalışmaya başlamıştı zaman yavaş yavaş kendine geliyordu.Koridorda ağır biçimde yürüyen insanlar gitgide hızlanıyor ve zaman normale dönüyordu.Hiç kimse bahçedeki cesedi görmemişti.Bahçede kayboluyordu.O da kimdi Fizik hocası dersmi anlatıyordu ? sıralar gördü.Ve ders dinleyen insanlar gözünü açıyıp kapayana kadar normale dönmüş ve fizik dersindeydi.Zil daha yeni çalmıştı.Herkes dışarı çıkınca Bella içinden neler oluyor diye sayıklarken sınıfın camında babasını gördü.Bu bir işaretti.Bu kesinlikle bir işaretti.Aniden hava kararmaya başladı.Herşey gitgide kötüleşiyordu.Bella eve vardığında yağmur başladı. Bu zamana kadar Bellanın merak ettiği sadece bir şey vardı.O da Max di.Ne kadar platonik bir aşk yaşıyor olsada Maxin onu sevdiğine inanıyordu.O günden sonra yağmurlar,fırtınalar asla durmadı. Her gün belirli aralıklarla yağan yağmur daha sonra kendini soğuk fırtınaya bırakıyor fırtına bitiminde yağmur tekrar başlıyordu.Aslında Bellanın bir arkadaşı vardı.Fakat o da Bella gibi içine kapanık asosyal birisiydi.David tam bir bilgisayar oyunu manyağıydı. Evden dışarı hiç çıkmaz ve kimbilir belki üstünü değiştirmeye bile cesaret edemiyordur. Bella onu ne zaman görse üzerinde bir beyaz t-shirt t-shirt'ün üstünde ise ''GAMER'' yazısı yazan bir fotoğraf vardı.Bella ise genellikle bir kot pantolon ve üstündede Max'i etkilemek için ''AŞK'' yazan bir yazı vardı.David'lar evlerinin tam karşılarında oturuyorlardı.Aslında kendi ailelerinden zenginlerdi.David'in odası bir sürü pahalı bilgisayar eşyaları ile doluydu.Bella'nın canı sıkıldığı zaman Davidlere gidip bilgisayar oyunu oynuyorlardı. O gün annesi işte olduğu için evde durmaktan canı sıkılmış gene Davidlara bilgisayar oyunu oynamaya gitmek istemişti.Bugün yaşanan onca olayı içinde tutmak ona hiç hoş gelmiyordu.Bir an önce arkadaşına olayı anlatmalı ve rahatlamalıydı.Gerçi David onu dinlermi onu bile bilmiyordu.Bella üstünde çiçek şekilli duran evin kapısını açtı.Dışarıda yağmur yağıyordu.Bahçe kapısına doğru ilerledi.Yağmur onu karşıdan karşıya geçene kadar sırılsıklam edeceği belliydi.Hızlıca bahçe kapısını açarak karşıya doğru koştu. Tam Davidların evinin kapısının önünde durdu.Islanmamıştı.Bugünki tuhaf olaylara yenisi daha eklenmişti.Üzerinde bir damla bile yoktu.Bu çok garipti.Daha fazla düşünmek istemedi.Zili çaldı.Kapıyı açan her zamanki gibi Davidin annesiydi.Annesinin üstünde kısa kollu t-shirt t-shirt'ün üstünde ise yemek lekeli bir mutfak kazağı vardı.Davidin annesi Bellaya hoş bir ses tonuyla ''Ah genemi sen canım.David her zamanki gibi odasında istersen yanına gidebilirsin.''Bella bu sözlere karşılık sakin ve korkak bir şekilde ''Teşekkür ederim.'' Diyerek Davidin odasına doğru yürüdü.Bella konuştuktan sonra Davidin annesinin yüzünde bir tebessüm belirdi.İçinden ''acaba neden bu kadar yavaş ve korkulu biçimde konuştu?'' diyerek mutfağa geri daldı.David gözünü kırpmadan bilgisayar oynarken aynı anda ''Hoş geldin Bella!'' diyerek onu selamladı.Bella ''David! Ne zaman şu bilgisayarın başından kalkıcaksın da dışarıyı keşfediceksin? '' diye hafifden bağırarak ona söyledi.David ''Bilgisayardaki hayat dışarıdakinden daha güzel Bella.Dışarısı çok acımasız.Bana göre hiç uygun değil.'' Dedi.Aslında Bella onu haklı buluyordu.Küçükken David kaçırılmıştı.Polisler onu terk edilmiş bir tekne firmasındaki bir teknenin içinde gözleri bağlı ayakları kanarken bulmuşlardı.O zamandan beridir David dışarıya çıkmamış ev eğitimi görmüş ve sonra iyi eğitim görmemiş ve bilgisayar bağımlısı olmuştu.Onu incitmeyen tek şey bilgisayardı.Ve hiçbir zaman incitmeyecektide. Bella salondaki sandalyelerden birini alıp Davidin yanına oturdu.Kapıyı kapattı.Bugün olan başından geçen bütün olayları anlattı.Davidin onu dinlediğine bile emin değildi.O sadece bilgisayar başında Call of Duty oynuyor.Bazı oyunculara sövüyordu.Sonra Bella bugün tuhaf biçimde çıkan fırtına ve yağmurdan bahsetti.David oyun oynamayı bıraktı.Bellanın yüzüne baktı. ''Burada yağmur ? ciddimisin ?'' Bella ''dışarıya bir bak istersen canım '' diyerek David camdan dışarı baktı.Durum çok kötüydü burada arada sırada yağmur yağardı oda birkaç dakika sürerdi.David camdan baktığında kalbi kütür kütür atıyordu.Dışarıyı resmen sel almış gidiyordu.Bardaktan boşanırcasına yağan yağmura bakarken Bella o sırada ''Bana çok tuhaf şeyler oluyor David bugünkü onca olayı sana anlatmaya gelirken bir yağmur damlası bile vücuduma değmedi.Bir tanesi bile değmedi.. '' David şaşırmış bir şekilde '' Belkide artık dünyanın sonu geliyordur ha ? onca olaylar ve yağmur... bu çok tuhaf gerçektende çok tuhaf.'' Şimşek çok gürültülü bir biçimde çaktı.David bağırarak ''Tanrım!kesinlikle dünyanın sonu geldi ! '' Yağmur dahada şiddetli bir hal almıştı.Bella ''Eve gitsem iyi olucak annemi aramalıyım'' David '' peki kendine dikkat et Bella '' diyerek Bella salona doğru açılan odanın kapısını açtı.Mutfaktaki yemek kaynama sesi gitmişti.Kokuda yoktu.İçeriden hiçbir ses gelmiyordu.Kesinlikle gene halisülasyon görüyordu.Dışarı çıkan kapıyı açtı.Yağmur içeriden göründüğünden daha da fazla yağıyordu.David hala camdan pür dikkat dışarı bakıyordu.Bella onu hiç dışarıya bu kadar bakarken görmemişti.Ve caddeye doğru ilk adımını attı.Ayağı ıslanmamıştı.Yere bastığında sular oradan çekiliyor ortaya kuru bir yer çıkıyordu.İlerlemeye başladı.Her adımını attığı yerdeki sular çekiliyor ayaklarının ıslanmamasını sağlıyordu. Bellanın başı dönüyordu.Heyecanlanmıştı.Yere düşüp bayılacaktı.Bu nasıl mümkün olabilirdi. Bahçe kapısına vardı.Kapıyı açtı ve kapatmadan içeri girdi.Evin kapısını açtı.İçeriye baktığında her zamanki gibi boştu.Annesi daha eve gelmemişti.Kapıyı kapatarak içeriye girdi.Koşarak kendi odasına koştu.Bilgisayarı açtı ve olabildiğince olayları unutmak için internette gezindi. Annesi eve gelmemişti.Saat yaklaşık olarak gece 2 gibiydi.Yağmur durmuş kendini fırtınaya bırakmıştı.Rüzgarın çıkardığı ses bile Bellayı korkutmaya yetiyordu.Annesi neden hala eve gelmemişti ? Fırtına daha da hızlanıyordu.Gökyüzü resmen yer ile birleşiyordu.Fırtına gitgide hızlanıyor ve dahada korkutucu bir hal alıyordu.Bella dışarı bakmaya korkuyordu.Birdenbire tüm mahalleyi yankılayan bir araba alarm sesi duydu.Camdan dışarı baktı.Aynı şekilde David'de onun gibi camdan dışarı bakıyordu.Mahallede bu kadar yüksek sesteki araba alarm sesini sadece ikisimi duymuştu ? Bella pencereden bahçeye doğru baktı.Fırtınadan dolayı bahçede ters dönmüş bir araba vardı.Bu araba yoldan geçip yan taraftaki çitleri kırıp bahçeye kadar gelmişti.Arabanın rengi turuncuydu.Küçük bir aile arabasıydı.Bu annesinin arabasıydı.İçindeki adrenalin ve korku gitgide yükseliyordu.Merdivenlerden hızlıca aşağıya inerek bahçeye çıkan kapıyı açtı.Kapıyı açmasıyla yağmurun başlaması bir oldu.Fırtına ve yağmurdan göz gözü görmüyor insanın nereye gittiği bile belli olmuyordu.Bir ışık gördü ama umurunda değildi.Ağlayarak arabaya doğru koştu.Sırılsıklam olmuştu.Arabanın içine ararken David yanınabir fener ile geldi. David ''Annem gizli bir şekilde kayboldu.Ve tüm mahallede.'' Bella durakladı.David haklıydı.Okuldan eve doğru geldiğinde mahallede bir kişi yoktu.David Bellaya ''Tanrım neler oluyor böyle '' dedi. Bella ''hiçbir fikrim yok David ama kötü bir şey olacağı kesin''dedi. Fırtına hortuma dönüştü.Birdenbire Her yeri sel almaya başladı.Bahçedeki tüm bitkiler büyümeye neredeyse evin boyutuna gelmeye başladı.Bitkiler Bella ve David'a bakıyordu.David korkmuş bir şekilde '' Gidelim buradan! '' diye bağırdı.Bella ayağa kalktığı anda bitki ona doğru atağa başladı.Iskalıyordu.Kafasını arabaya vurup duruyordu.Yolda yürümek neredeyse imkansızdı.Bugün ilk defa su Bellaya karşı ilgi göstermiyordu.Hortum David ve Bellaya doğru yaklaşıyordu.Hortum sel alan yolda su ile birleşmiş bir uçan girdap gibi duruyordu.Gitgide yaklaşıyordu.David bağırıyor Bella ise ağlamaktan gözleri dolmuş önünü bile görmüyordu.Hortum onları içine aldı.David ve Bella suda boğuluyorlardı.Hortum onları aşağıya doğru çekti.David ve Bella Gözlerini açtıklarında fırtınanın bitmiş olduğunu gördüler.Bir denizin içindeydiler.Yukarıya doğru çıktılar.Kıyı yakındı.Kıyıya kadar yüzüp kumsalda durdular.Karşılarında Bir su tarafından oluşmuş bir insan duruyordu.İkiside dayanamadılar sudan adamı görünce bayıldılar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçilmiş
AdventureBella ailesinden kendisine kalan bir fantastik gücünü keşfeder.Fakat çok geç fark etmiştir çünkü Alyssum tüm dünya canlılarını yeraltı mezarlarda hapis tutmaktadır. Bella vakit dolmadan annesini ve tüm dünyayı kurtarmalıdır.