"Okulda İlk Gün."

2.1K 87 20
                                    

"Kaybedecek birşeyim yokken beni korkutamazsın."

-----------------

  Yataktan kalkınca zombilere meydan okuyabilirim cidden. Bu saç ne? Saç olamaz. Mini bir orman o orman. Banyoya geçip duş aldım. Saçlarımı şekillendirip banyodan çıktım. Bir yırtık siyah kot şort. Üstüne salaş yarım bir Brodway yazılı tişört giydim. Eyeliner göz kalemi ve parlatıcı sürdüm. Ayağıma nike spor ayakkabıyı geçirdim. Çantamıda alıp kendimi dışarı attım.

  Okula doğru yürümeye başladım. Yol üstünde starbucstan kahvemide alıp yürümeye devam ettim. Okula vardığımda üzerimdeki bakışları takmadan sınıfıma doğru yol aldım. Biraz oyalandığım için geç kalmıştım.

  "Kusura bakmayın hocam. Geç kaldım." dedim. Hoca bana oturacağım yeri gösterdi. Orta sıralarda bana sırıtan sarışın mavi gözlü çocuğun yanına doğru yol aldım. OHA 1 DK BU O ÇOCUK. O BASKETBOL OYNAYAN. Çocuğa bakmaya tenezzül bile etmeden yanına oturdum.

   Off bu 15 dk ölüm gibi geçti. Doğru duydunuz 15 dk. Ben baya baya geç kalmışım. Sonunda tenefüs zili çaldı. Ben tırnaklarımla oyalanırken yanımdan geln sesle irkildim.

" Merhaba. Ben Joe. Ve sen? "

"Ashley." Amerikada doğduğum için adımı Ashley koymuşlar.

"Memnun oldum Ashley bana kantine kadar eşlik eder misin?"

"Bu yakışıklı bana bir Latte ısmarlayacaksa neden olmasın?" espiriye vurarak söylemiştim. Yanlış anlamamasını umdum.

"Oh, peki prenses, prensinize eşlik edin. " dedi oda benim gibi espiriye vurarak.

Gülümsedim. Ve beraber kantine doğru yol aldık. Kantine vardığımızda bir masaya geçtik.

"Prensiniz lattenizi alıp geliyor prenses." dediģinde istem dışı gülümsedim. O gittiğinde onu gördüm. Şu kötü çocuk bozuntusunu. Yine çıkıyordu oraya. Deli cesareriyle peşinden gittim ve onun ardından küçük çatı katına çıktım.

  Kimin geldiğine bakmak için kafasını bana çevirdi. Yine sigara içiyordu. Kokudan dolayı öksürünce sırıttı.

"Ne var yeni? Ne istiyorsun? Ama bak bu 2 oluyor. Beni tanımadığın için ilk sefer birşey demedim. Bu sefer geçerli bir nedenin yoksa öyle kolay kurtulacağını sanmıyorum."

"B-ben sadece bu çatı katını paylaşabilir miyiz diye sormaya gelmiştim."

"Sana benim olanı paylaşmam dediğimi hatırlıyorum yeni. "

"A-ama b-"

"Git burdan yeni."

"Benim bir adım var Ashley."

"Bak Ash. Beni ve katımı birdaha rahatsız edersen adın pekte umrumda olmayacak. Anlatabildim mi?"

  Bakışları neden böyle soğuk ve donuk ki?  Sırıtırken bile soğuk. O tuhaf. Ve korkunç.

"B-ben gitsem iyi olur." dedim ve hemen aşşağı inmeye başladım. İnince gözlerim Joe yu aradı. Oturduğumuz masada oturmuştu. Telefonuyla uğraşıyordu. Arkadan yaklaşıp yanağından öptüm. Gülümsedi.

"Hoşgeldin Prenses. Nerdeydin? "

"Ben bi sana bakayım dedim. Ama bulamadım seni. "

"Anladım. Al bakalım latten."

-----------------

"Evin yakın mi buraya Ash?" Ash. İlk o söylemişti Ash diye. Oh tanrım. Neden onu düşünüyorum?

"Evet yakın. İşin yoksa bize gelsene."

"Peki ama lütfen bana yemek yapmayı bildiğini söyle." Ben yemek yapamam ki.

"Bak ne diyeceğim. Ben çok güzel pizza söylerim biliyor musun?" Gülümsedi. Oha o gamzeleri ben daha önce nasıl görmedim?

"Pekala öyle olsun."

-----------------

  Evin önüne geldiğimizde anahtarı çıkardım. Kapıyı açıp içeri girdim. Joe da girince kapıyı kapadım. O oturma odasına geçince üstümü değiştireceğimi söyledim ve odama geçtim. Üzerime bir siyah tayt. Üstünede bol gri bir t-shirt geçirdim.

  Aşşağı indim. Joe beni görünce gülümsedi.

"Eee prenses ne yapıyoruz?"

"Önce pizza istiyoruz çünki acıktım."

"Ben onu hallettim gelir şimdi pizzalar."  ona doğru yaklaşıp iki yanağındanda öptüm.

"Joe bitanesin." dedim ve tekrar yanağına ufak bir buse kondurdum.

"Ash beni buna alıştırma. Hep isterim sonra bak."

"Neye? Ha evet şu yanağından öpme olayı mı? Alışabilirsin bence bir zararı yok." deyince gülümsedi. Kapı çalınca gidip kapıyı açtım. Pizzalardı. Alıp parayı ödedim.

-----------------

  "Şiştim. Resmen şuan karnım ağrıyor."

  "Al bendende okadar." Dedi ve ikimizde mesaj sesiyle irkildik. Joe nun telefonuna gelmişti.

  "Hey Ash akşam bizimkiler dışarı çıkıyormuş. Sende gelsene."

"İyi fikir aslında. Olur geliyorum."

"Seni 8 gibi alırım. Nasıl?"

"Süper. Ama nereye gideceğimizi söylede ona göre giyineyim."

"Bara felan gideriz "

---------------

Kötü Çocuk Bozuntusu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin