3.Bölüm

31 9 1
                                    

Umarım beğenirsiniz. Bütün kalbimle keyifli okumalar.


Süper üçlü silahşörler olarak boy sırası dizilip kaldırıma oturmuştuk. Cidden inanamıyordum. Tuhaf olmuştum, zaten Jin durmadan konuşuyordu, Taehyung sinirliydi, ben..ben şu an ne hissedeceğimi bilmiyordum. ''İnanamıyorum şimdi ne yapacağız ya mola alanı kapatılırsa, geceleri köpeklerin çok korkutucu olduğunu duymuştum, içkili insanlar burda olmaz zaten değil mi, ama seri katiller her yerdedir belki. Bu kaldırım temiz mi, sandalye yok mu, benim valizimde küçük katlanabilir taburelerden vardı ama.. AMAN TANRIM eşyalarım otobüs içinde kalmak, en değerli şeyler gitmek, ben olmak panik, olamak daha fazla lanet- '' Jin daha konuşacağı sırada Taehyung Jin'e sarıldı ve sessizce konuşmaya başladı '' Bence de otobüs şirketinin canı cehenneme ama şimdi sakin olmamız gerek tamam mı? Ben otobüs şirketi ile iletişime geçmeye çalışacağım merak etmeyin.'' Jin'den ayrılıp kaldırımdan kalktığında Jin elini Taehyung'un popsuna hafifçe çarparak tozları silkeledi ve Taehyung ona dönünce tüm parmaklarını kapatıp, baş parmağını kaldırdı ve dudaklarını hareket ettirip naif ve sakince 'tamam' dedi.

Jin ile yaklaşık yarım saattir Taehyung'un konuşmasını bekliyorduk ve artık sıkılmaya başlamıştım ve tuvaletim yine gelmişti. Jin'e doğru baktığımda onunda gerçekten sıkıldığını gördüm.Jin'in omzuna hafifçe dokunduğumda irkilerek bana döndü. Taehyung hâlâ telefon ile konuştuğu için sesizce Jin'e tuvaletimin geldiğini açıklamaya çalıştım.Jin  anladığında Taehyung'a baktı sonra bana dönüp ayağa kalktı. Tuvalete doğru giderken popomun uyuştuğunu yeni fark etmiştim.

Tuvaletten çıktığımızda garip bir ses duymuştum ilk başlarda çok umursamamıştım fakan aynı sesi yeniden duyunca bu sefer Jin'e doğru döndüm ''Jin sen de duyuyor musun?'' Jin bana doğru döndü   ''Sende mi duyuyorsun? Ben sadece kendimin duyduğumu sandığım için sana şey yapmamıştım ama sanırım sen de şey yaptın.'' İkimizde birbirimize baktık ses çok da uzaktan gelmiyordu. Jin bana doğru baktı ''Sanırım alt katta kazan var ısıtmak için şey ettiler, belki de tadilat vardır, belki rakun şey etmiştir alt kattaki bir şeylere değil mi?'' O sırada içeri Taehyung'un girmesi ile ikimizde derin bir nefes almıştık. Taehyung sinirli gözüküyordu birden bağırmaya başladı '' Siz ne yaptığınızın farkına mısınız acaba(?) Ben orada ahmak otobüs şirketiyle iletişim kurmaya çalışıyorum siz hiçbir şey demeden, benim haberim olmadan gidiyorsunuz. Gerçekten şu an sinirlerime hakim olmak ne kadar zor biliyor musunuz!'' Taehyung birden yere çöktü ve derin derin nefes almaya başladı Jin ile birbirimize bakmaya başladık. Sonra Jin önce davranarak Taehyung'un yanına çöktü sonra aniden kafasını bana çevirdi dudaklarını oynatı harfleri anlamaya çalışıyordum şey diyordu 'ağlıyor' ne ağlıyor muydu? Taehyung  nadir zamanlarda ağalardı Jin Taehyung'a sarılmıştı yanlarında gidip ben de onlara sarıldım. '' Ben sadece...sadece sizin için endişelendim çocuklar.'' Bu itiraf üçümüzü de gülümsetirken aşağıdan sesin gelmeye devam ettiğini hatırlatan sesler daha da çoğalmıştı. Jin ve ben Taehyung'a bakarken Taehyung da aniden bize baktı. ''Bu ses neyin nesi?''

Yaklaşık bir kaç dakika sonra kendimizi zemin katta seslerin geldiği kapının önünde bulmuştuk. Üçümüzde aynı anda birbirimize baktığımız anda üç tane el üst üste bir kapı kulpunu tutuyordu. Kapıyı açtığımızda çok fazla havanın aynı anda gelmesiyle bir az gerilesekte büyülenmiş gibi önümüzdeki parlak ince uzun kapıya bakıyorduk Taehyung konuştu ''Adamım 2 yıldır aradığımız son umut Tokyo' ya gelip 3 hafta bulamadığımız şey siktiğimin aptal bir mola yerindemiymiş.'' Kızgınca söylediği bu cümlenin alt yapısında aslında biraz da zafer mutluluğu olduğunu kimse bilemezdi.
Tama şu an herkes ışık saçan, ince görkemli kapıya bakıyordu, ama ilk balıştaki heves ve istek kendini kararsızlık ve korkuya bırakmak üzereydi. Tabi uzun zaman sonra karşımıza aniden bir mola yerinde çıkmasının şaşkınlığını kimse henüz atabilmiş değildi. Jin ve Taehyung birbirlerine kimin kapıdan geçiceği ile bakışlar gönderiyorken ben sadece kapıya odaklanmıştım. Elbette bu yolculuğa çıkmadan her şeye karar vermiştik kapıdan kimin geçeceğine de, kararımız yolculuk sırasında değişmesede yolculukta çoğu şey değişmişti...

Kimse geçidin arksında ne olduğundan bihaber. Bilinmezlikle dolu ama arkasına bilginin olduğundan sadece umut bağlayabileceğiniz bir kapı bu..Arkamı döndüm Taehyung ve Jin'e baktım kimse konuşmuyordu. Ama her şey belliydi kimin gideceği, kimin bekleyeceği, kimin izleyeceği, kimin ağlayacağı, kimin güleceği..

Onların arasındaki şeyin elbette farkındaydım Kin ve Taehyung arasında olan bu elektriklenme her açıdan belli oluyordu. Taehyung 'un gitmesine artık bu yüzden izin veremezdim hem de Jin'im üzülmesine...

Jin ve Taehyung birbirlerine sarılmışlardı ben onlara bakıp gülümsedim. Taehyung'un gitmesi gerektiğini biliyorum ama sonra kendimi düşünüyorum gittiğimde arkamdan göz yaşı dökecek, nerede olduğumu merak edecek kimse yok. Taehyung ve Jin sarılmaya bırakıp yanıma geliyorlar Taehyung'un ağzından bu sözler dökülüyor ''Çoğu şey değişmiş hmm?''  Onları da böyle tehlikeye atamam.

Kendimi aşağıya doğru bırakırken tek duyduğum Taehyung'un boğuk sesiyle adımı haykırışı ve Jin'in hıçkırıkları gerisi karanlık...




Yazım hatalarım varsa lütfen uyarın. Umarım beğenmişsinizdir.

One Day From Past   |коокмıи|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin