7

3.6K 288 266
                                    

"keşke sabah değil de gece dört gibi çıkalım falan deseydim ya yola, belki ona göre hazırlanırdın. neredesin sen?"

baekhyun, chanyeol'ün sözlerine kulak asmadan az evvel bindiği arabanın kemerini taktı ve yanında bulunan şoför koltuğundaki chanyeol'e döndü.

"ben neden makyajla falan uğraşayım? erken uyanmışım pantolonumu giyip oturdum bekledim. beklerken yeniden uyuyakalmışım."

baekhyun, sözlerinden sonra yeniden önüne döndü ve kısa bir süre arabanın hareket etmesini bekledi. hiçbir hareketlilik olmayınca, sinirle chanyeol'e baktı.

"neden gitmiyor--"

"yalanından öpeyim senin."

"ne?"

chanyeol baş parmağını baekhyun'un üst dudağında biraz gezdirip çekti ve bulaşmış hafif pembe rengini şaşkın köpek yavrusuna da gösterdi.

"bu ne peki, taş fırın erkeği hyun?"

"sadece nemlendirici, dudaklarım çatlıyor diye. bakımlı olmak makyaj yapmak demek değildir, seni aptal."

chanyeol'ün kalın sesiyle attığı kahkaha, huyu gereği; maruz kaldığı yüksek seslere katlanamayıp yüzünü buruşturmaktan kendini alamayan baekhyun'da biraz ters tepmişti. kulakları da kalbi ve beyniyle aynı fikirdeydi. 'biraz daha gülsene.'

***

yoldalarken, chanyeol'ün baekhyun'u uyumaktan alıkoyma ve şarkı söyletme çabalarının sonuç vermesiyle arabanın içinde âdeta bir karaoke şöleni oluşmuştu. tek bir sorun vardı, diğer herkes ve her şey için sorun olabilirdi ancak chanyeol'ün hoşuna gidiyordu.

baekhyun berbat şarkı söylerdi.

ama chanyeol onun kendi sesini sevdiğine bal gibi de emindi.

durum buydu, dolayısıyla dinleyebilmek chanyeol için hediyeydi.

sonunda vardıklarında, arabayı ara sokağa benzer bir yerde park halinde bırakıp okulun arka duvarına doğru yürümeye başladılar.

"şanslıysak şuradaki üstü telsiz kısmı hâlâ kapatmamışlardır."

ve, elbette şanslı değillerdi.

baekhyun, oflayarak tam chanyeol'e saydıracağı sırada chanyeol aklına gelenle sıçramış, ve baekhyun'un omuzlarından tutarak sevinçli bir şekilde konuşmuştu.

"NE YAPACAĞIMIZI BİLİYORUM."

***

"yani, siz diyorsunuz ki bu çocuk sizin kardeşiniz ve acilen girmeniz gerekiyor?"

"ah, elbette o benim minik kardeşim hyun. kayıt olacak, okulu gezmek istiyor bu yüzden."

güvenlikte bekleyen adam, omuz silkti ve elindeki simitin yarısını bir ısırığı ile kopartarak çiğnemeye başladı.

"iyi geçin o zaman ne yapayım geçecekseniz."

okulun içine doğru yürürlerken, chanyeol adamın nasıl bu kadar mal olabildiğini düşünüp gülmemek için kendini zor tutuyordu. baekhyun kızgındı çünkü boyuyla alay edilmiş gibi hissediyordu. elindeki bilgisayar çantasını daha sıkı tutup, eski sınıflarını arayan chanyeol'ün çenesini duyamamaya ve sadece adımlarını takip etmeye koyuldu. etrafta kimsenin olmaması iyi denk gelmişti doğrusu.

"heh tamam gel hyuncuk, buradaymış."

baekhyun, sınıfı görür görmez aklına düşen anılarla beraber tüm kızgınlığından sıyrıldı. hatta 'hyuncuk' sözünü bile umursamadı. gözleri bir noktaya takıldı ve chanyeol'ün onu deli sanacağı kadar yüksek bir sesle kahkaha atmaya başladı.

"sEN ŞURADA DONUNA SIÇMIŞTIN AMINA KOYAYIM."

***

en sonunda, bilgisayarı açıp telefondan bilgisayara interneti bağlama işlerini hallettiler ve chanyeol'ün stresten facebook şarkısını mırıldanması eşliğinde, siteye girişlerini yaptılar. bayağı hızlı oldu, çünkü balık hafızalı olmakla suçladığı baekhyun, kendisi unutmuşken ikisinin hesabının şifresini de ezberinde tutuyordu. ve işte, saçma bir sürü bildirimin ardından mesaj kutusuna tıkladılar.

***

bu bir geçiş bölümüydü

söz bu sefer cidden geçiş face'e

hızlı gelecek hem

*vE BAEKHYUN'UN SESİ TABİİ Kİ GÜZEL, BU FIC GEREĞİ ÖYLE YAPTIM SADECE

NEDEN BAĞIRDIM BİLMŞYORUM PARDON

hadi öptümm

-2021 update
anlamsız ve cinsiyetçi bi kısım vardı orayı değiştirmem gerektiğini fark etmedim bile başta ama şimdi güncelledim.... sinir olmuş herkesten özür dilerim ben de oldum 😞🤍🤍

pharmacy. ꑕ chanbaek textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin