Umudun Peşinde Nazlı Çiçek(Kitap Oldu)

Alıntı4

Keyifle Okuyun

Umut’un bu gün sen baygınken duygularını açtı. Artık bir haftanın sonra ondan ayrılacağım korkusunu yaşamayacağım.”

“Yani seni sevdiğini mi söyledi?” dedi heyecanla.

“O iki kelime hariç bir kadının duymak istediği her şeyi söyledi.  Ve beni sevdiğini söylemek için biraz zaman istedi. ”

“Anladım. Sanırım geçmişte o da benim kadar kırılmış. Şimdi aynı hataya düşmekten korktuğu için temkinli. Seni de üzmemek için istemiştir bu zamanı. Mantıklı düşününce doğru bir karar.” Hayretle Funda’ya bakıyordum.

“Onu desteklediğine inanamıyorum.  Siz birbirinizin aynasınız diyorum. Bana kızıyorsun”

“Aslında kabul etmesem de Umut’ta kendimi görüyorum. Bu yüzden ona karşı savunma geliştirdim sanırım. Bu yüzden didişiyoruz sürekli. "

“Biliyor musun bu gün bana duygularından bahsettiğin de dünyalar benim olsa da bir gece de ne değişti merak etmiyor da değilim.  Çünkü Umut sadece Oğuz’un yanına dönmemem için sevgilim olmayı kabul etmişti. Onu kışkırttım” deyip kıkırdadım.

“Sanırım ben bunun nedenini biliyorum.”
“Ne?”

“Aa... Ben seni yarı çıplak Umut’un evinde görünce ona biraz çıkıştım. Aranız da bir şeyler yaşandı sandım. Ona olan aşkından yararlandığını senin ona olan aşkını görmeyecek kadar kör olduğunu söyledim. Bu etkili olmuş olabilir.” Ah Funda her zaman ki gibi kızgın olduğunda söylediklerinin nereye varacağını bilmeden konuşmuştu. Ancak bu sefer seviniyorum Umut’la bir geleceğin kapılarını aralamıştım.

“Bana kızmadın değil mi? Zaten onu sevdiğini söylemiştin.” Şu hali yaramazlık yapmış küçük çocuktan farkı yoktu. Sanırım onu rahatlatsam iyi olurdu.  Bu gün yeterince stres yaşamıştı.

“Aksine ilk kez doğru bir şey yaptın teşekkür ederim”  deyip Funda’ya sıkıca sarıldım. 

“Sen bir tanesin Funda”

“Biliyorum” dedi böbürlenerek benden uzaklaştı.

“Cesaretin taktire şayan. Kurduğun tuzak elinde patlayabilirdi. Ona nasıl güvenebildin? Ya sana olan hisleri değişmeseydi. Onunla beraber olup hayatından çıkacak mıydın?”

“Ben bunu istesem de onun bana dokunmayacağını adımın Elif olduğu kadar emindim Funda. O bu isteğimi kabul ederken beni vazgeçirmeyi planlıyordu. Ancak kurduğu tuzağa kendi düştü.”

“Sen kabuğunu kırdım. Sana olan duygularını ortaya çıkardın”

“Aynen öyle oldu."

“Sonunda Umut’un peşinde maceran sona erdi Elif. Sen kazandın.”

“Henüz macera devam ediyor. Kazandığım bir şey yok. Beni sevdiğini söylediği gün zafer benim olacak. O gün aramızda ki tüm duvarlar yıkılacak. O zaman onun olacağım”

“Utanmaz seni aşk seni ne hallere sokmuş. Son zamanlarda senden beklemediğim davranışlar sergiliyorsun”

“Konuşana da bak. Sanki yarın evlenen benim. Ölür de evlenmez diye düşünüyordum”

“Ah doğru yarın evleniyorum değil mi? Hatırlattığın iyi oldu. Funda sıkıntıyla uzun siyah saçlarını karıştırdı. “  Bir gelinliğim bile yok. Ve iki şahitle nikâh solunda evleniyorum. Biri sensin diğeri Umut olur muhtemelen. Nerede yaşayacağız belli değil. Daha bir çok belirsizlik.”

“Şikayet etme. Ona teşekkür et. Senden vaz geçmedi. Evlendi. Umut amcam sülüktür ama vaz geçerse sevse de asla geri aymaz dedi.”

“Haklısın. Bunu yapmasaydı kendimde asla onunla evlenme cesareti bulamazdım yoksa”

“Aferin sana. Şimdi kalkta yarın ne giyeceğiz ona karar verelim. Bedenlerimiz aynı. Bende senin gardırobunu kullanacağım. Zaten nikâh dairesinde kıyılacak nikah.”

“Dükkan senin kuzu. Ben bir duş alıp düğün için hazırlanayım. Yarın gece önemli bir gece” deyip göz kırpıp otuz iki diş sırıtmaya başladı Funda.

  “Dikkat edin bebeğe zarar gelmesin.”

“Aktan işini şansa bırakmadı. Doktora bir sakıncası var mı diye sordu.”

“Aktan uslanmaz bir çapkın ve edepsiz”

“Çapkınlığını terbiye edebilirim ama onun bu edepsiz hallerini seviyorum” Aklıma Umut’un edepsiz halleri geldi. Yanımda çırılçıplak kalmıştı. Kulaklarıma kadar kızardım.

“Ne o neden kızardın?”

“Ne kızarması hadi git banyonu yap. Yarın sizi sıcak bir gece bekliyor.” Funda ellerini beline koydu. Manidar bakışlarını üzerime dikti.
“Umut’la aranda ne geçti Elif? Opüşmenin dışında.” Seslice yutkundum.

“Bir  şey geçmedi Funda. Beraber uyuduk o kadar.  Kalbim bekâretini kaybetti ama ben hala bakireyim” deyip sırıttım. “Peki öyle olsun bakalım”