Alıntı8

169 14 0
                                    

Elif'ten..

Tatlı, derin bir uykudan uyanmış gibi hissediyordum. Üzerimden tonlarca yük kalkmış gibiydi... Ancak gözlerimi açamıyordum. Nerde olduğum en ufak bir fikrim yoktu. Büyük bir boşluk içindeydim. Sırtımda bir sızı hissettğimde yavaş yavaş yaşadıklarım beynime uçuşmaya başlamıştı. Doğum günümdü. Bir hafta sonra da Umut'un doğum günüydü. Onun için duygularımdan bahsettiğim bir video hazırlamıştım. Nihayet kalemliği ve madalyonu ona verebilecektim. O günü iple çekiyordum. Eve gidip hazırlandım. Umut beni güllerle almaya gelmişti. Beraber romantik dakikalar geçirmiştik.
Makyajımı tazeleyip gülümseyerek evden çıktım. Mutlulukla Umut'a yürüyordum. Umut beni en güzel gülümsemesi ile arabasının yanında bekliyordu. Benim için dönüm noktası olan bir gece olacağını hissediyordum. Ve öyle de oldu. Karanlıklar için de bir adam elinde silahı Umut'a çevirmişti. O an dünyam kararmıştı. Umut'a bir şey olacağı düşüncesi beni paramparça etmeye yetmişti. Tek düşündüğüm Umut'u kurtarmaktı. Hızlıca koşarken zaman durmuş gibiydi. Sonunda Umut'a varmış ona sarılmıştım. Silah sesi ve hissetiğim acıyla gözlerim kararmıştı. Umut iyiydi onu koruyabilmiştim. Ama ben... En azından huzurla ölecektim. Umudumu koruyabilmiştim. Nazlı çiçeği sözünü tutmuş onu bulmuştu ama bulduğu an sonsuza kadar kaybediyordu. Yavaş yavaş ölüme adım atarken hatırlamadığım çocukluk anılarımla aramda ki görünmez duvar kalkmıştı. Benim oyun arkadaşım, çocukluk aşkım Umut... Ağladığımda bana sevgiyle kucak açan Umut'un ailesi...Berna teyze, Akın amca... Oyunlar oynadığım Bahar, Hazan hatta Merve... Aktan... Daha bir çok şey. Yerli yerini doldurmuştu. Hatırlıyordum.

Umudun Peşinde Nazlı Çiçek(Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin