dramione'yi bu kadar seven herkesi, sizin dramione'yi sevdiğiniz kadar seviyorum. böyle güçlü, tutkulu ve gizli bir ikiliyi sevmeniz, desteklemeniz gerçekten takdir edilesi. bazıları gibi, draco'ya şans vermeyip, onu küçümsememeniz harika. onun hermione gibi birinden sevgiyi hak ettiğini düşünmeniz harika.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hermione, derin bir nefes aldıktan sonra ona dolu gözlerle bakan babasına gülümsedi. Kuşlar ne kutlu bir gün, diye öterlerken, güneş onlara en samimi sevgilerini gönderirken, Merlin sonunda saygıyla eğilmişken genç kadın babasının koluna girdi. "Her şey hayallerindeki gibi," dedi babası.
"Birkaç şey hariç," deyip güldü. Hep bu konuşmayı da düşünmüştü. Her kız düğün gününü düşünürdü, hayal kurardı muhakkak. Hermione ne kadar kitaplarıyla nişanlı, onlarsız bir gelecek düşünemeyecek bir kız da olsa, okuduğu şeyler her zaman onu geliştirecek konulardan olmuyordu. Özellikle de genç kadın ilk kez aşkı tattığında, o mayhoş hissin açıklamasını bulmak için bu konulardan okumadığı kitap bırakmamıştı. Her okuduğu cümlede hayallerine daha derin bir şekilde gömülmüştü.
Şimdi iki yanda misafirler, karşısında sevdiği adam, kolunda babası kilise koridorundaydılar. Ne şanlı gündü ama! O kadar kaybın, acının ardından ne de mesut bir gündü. İnsanlara barışı göstermek, yeniliği tattırmak adına ne güzeldi.
Genç kadın bir muggle doğumluydu. Adamsa bir safkan. Çok tartışma gördü bu olay. Lakin hiçbir zaman vazgeçmediler. Savaştılar ve şimdi buradalar.
Genç kadın, içindeki küçük hüzünle babasından ayrıldı ve küçük basamağı tırmandı. Babasının yanındaki annesi, akan makyajını ipek bir mendille siliyordu. Genç kadın, ellerini sevdiğine teslim etti. "Ben, Draco Malfoy," diye başladı. "Seni hastalıkta, sağlıkta, yarın ve öbür gün, ne olursa olsun koruyacak ve yanında olacağım. Kanın, tenin, dinin ve dilinin farkı olmadan seveceğim seni. Hep sevdim, seni gördüğüm ilk günden beri. Uğruna savaştığım kadın olacaksın hep, senden başkasına elim değmeyecek."
"Ben, Hermione Granger," dedi heyecanla. "Seni hastalıkta, sağlıkta, yarın ve öbür gün, ne olursa olsun koruyacak ve yanında olacağım. Kanın, tenin, dinin ve dilinin farkı olmadan seveceğim seni. Ben seni hep sevdim, aramızda ne olursa olsun hep sevdim ve uğruna sınırlarımı yıktığım adam olacaksın hep, başkasına elim değmeyecek."
"Sen, Hermione Granger; Draco Malfoy'u kocan olarak kabul ediyor musun?"
"Evet."
"Sen, Draco Malfoy; Hermione Granger'ı eşin olarak kabul ediyor musun?"
"Evet."
"O zaman gelini öpebilirsiniz." yankı yapan alkış sesleri yükseldiğinde çift birbirine gülümsedi ve dudaklarını birleştirdiler. Sonsuza kadar ruhlarını birleştirdikleri gibi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
benim için 2 yıl süren, sizin için çok daha kısa süren bu maceranın sonuna gelmiş bulunmaktayız. belki çoğumuz böyle mutlu hayatlara erişemeyeceğiz ve aynı dramione ikilisi gibi zorlu sınavlardan geçmemiz gerekecek. ama sevgiye ihtiyacımız var. ayaklarınızın bu dünyaya değdiği her an, en azından bir kişi tarafından sevildiğinizi bilmelisiniz. kimseniz yoksa, benim tarafımdan sevildiğinizi bilin. bunun uğruna çalışın, çünkü hiçbirimiz değersiz değiliz. hepimiz nadir, özel, mükemmel bireyleriz.
