Multimedia Sarp Kara..
İyi Okumalar🐼
Sabah uyanınca dolaba ilerledim. Bugün nedense makyaj falan yapmak istemiyordum. Dolabı açıp önce iç çamaşırlarımı değiştirdim ardından üstüme siyah yarım, uzun kollu sweat, altıma siyah yüksek bel eşerfman bol biraz, ayağıma siyah spor ayakkabı. Saçlarımı açık bırakıp ortadan ikiye ayırdım.
Dişlerimi fırçalayıp sırt çantamı aldım. İçini kontrol edip üstüme uzun siyah ceketimi giydim. Kol çantayı da takıp telefonu arka cebime koydum. Çıkmadan önce dudak nemlendiricimi ve el kremimi sürüp çantaya attım. Vestiyerden evin ve motorun anahtarını alıp evden çıktım sessizce. Dadım uyanmamıştı ve uyandırmak istemiyordum. Motora binince kaskımı takmadım.
Kontağa anahtarı takıp çalıştırdım. Şirkete doğru sürmeye başladım. Hızlanmıştım ve rüzgâr saçlarımı okşuyordu. Önüme gelen tutam ile motorun direksiyonunu sabitleyip önümden çektim o tutamı. Bir anda önüme çıkan yavru köpek ile hemen sola kırdım ve freni kendime doğru çevirdim. Durunca köpeğin olduğu yere koştum. Yavru köpeği kucaklayıp kendime çevirdim. Sim siyah gözleri vardı. Galiba golden benim deyimimle akıllı köpek cinsiydi.
"Ya kuzum sen niye bir anda öyle önüme çıkıyorsun ki? Ha? Ya hadi çarpsaydım, o zaman vicdan azabından duramazdım ki!" Arkadan gelen kahkaha sesi ile irkilerek o tarafa döndüm. Bir adam elini yeni çıkan sakallarına götürüp
"Korkuttum galiba kusura bakma"
"Yok hayır, önemli değil" gülerek yanıma gelip köpeği aldı.
"Sen ne kadar tatlısın böyle?!" Diye sevince köpeği yüzümde bir tebessüm belirdi.
"Ah, bu arada ben Sarp. Sarp Kara" elini tutmak ve tutmamak arasında kaldım. Sonra iç sesimin sesiyle elini sıkarak konuştum.
"Bende Meyra, Meyra Akça" kafasıyla onaylayıp elini çekti. Bende çekip köpeği aldım ve kol çantamda ki herşeyi sırt çantama koyup köpeği koydum.
"O köpeği nereye götürüyorsun?" Sarp'a bakarak
"Şirkete, tabi önce bir süt alacağım. Ardından şirkette öğlen arasına kadar kalır ardından da temizlerim orda" elini saçına atarak
"Hangi şirket?" Diye sordu. Tek gözümü yumdum ve konuştum
"Iım, ha şey! Çelen Holding!" Sarp gözlerini kocaman açarak
"Gerçekten mi?!" Kafamı onaylar biçimde salladım. Gülerek
"Benim kuzenim orda patron, Pars Çelen. Amcam diğer şirketin başına geçti Pars'ta buraya geldi. O zaman gel hadi beraber alışveriş yapalım bu tatlılığa" Kafamı onaylar biçimde sallayıp motora ilerledim.
"Hey hey nereye?!" Diye soran Sarp'a
"Motoruma" saçlarını karıştırarak
"Bari köpeği bana ver" gidip verdim çantayla birlikte. O önden giderken bende arkasından sürdüm.
Bir shop'da durunca bende park edip indim. Köpeği de almıştı. Arkasından ilerledim. O amcayla konuşurken bende tasmalara bakıyordum. Hoşuma giden siyah tasmayı ve yuvarlak tasmaya asılan ^ismini bilmiyorum^ şeyi aldım. Siyah su ve yemek kabı, mama, oyuncak ve son olarak da siyah köpeği koymak için ^yine ismini bilmiyorum kusura bakmayın^ şeyi aldım. Birde gezdirmek için ip aldım tabikide yine siyah. Şampuan, tüylerini parlatması için krem ve güzel kokan parfüm gibi birşey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patronum Bir Mafya (Çelen Serisi -1)
JugendliteraturMeyra Akça, güzel kızdı ve o kızıl afet'ti. Kızıl saçları, mavi cam gibi parlak gözleri, fit vücudu ile seksi ve güzeldi. 25 yaşındaydı. Aşk diye bir kavram hayatında olmaz, asla sokmazdı hayatına. Aşk'a küsmüş bir kızdı o. Bütün erkeklerin hayaller...