Lise 1

Öpücük

Ateşle onlan koşumuzdan ve onun dizini kanatıp , bir kız tarafından hunharca götürülmesinin üstünden sadece 3 gün geçmişti. O günden beri Ateşle hiç konuşmamıştık. Koşu sırasındada telefon numarasını alamamıştım. Tabi düştükten sonrada..Sonuçta o kız Ateşi sürükleyerek götürüp beni de ortada mal gibi bırakmıştı.

Bugün hava yağışlıydı. Yazın ortasında ne diye yağmur yağıyor anlamıyorum. Belki de gökyüzü Ateş parçasını kaçırdığım için bu zavallı halime falan ağlıyordur ?? ( Felsefene….Gusam….Hira…)

 Odamdaki camın kenarında duran tek kişilik koltuğuma oturdum,battaniyemi kendime sarıp dizlerimi kendime çektim. Çok pis gök gürlüyodu ve annem de evde yoktu. Sahi nereye gitmişti ki bu kadın. Herneyse konu bu değil. Oturup dışarıyı izlerken bir yandanda Eminem’in My Darling’ini dinliyordum. Başımı ritme göre sallıyordum ve sonra dedim ki ; Göt Hira, yağmur yağıyor , şimşek çakıyor ,  evde kimse yok ve sen illüminatiye atılmış bir diss imi dinliyorsun ? Aferin sana.

Ben böyle düşüncelere dalarken bir anda elektrikler kesildi.

İçimdeki yaşlı teyze : Hira Gızzıııım , Yıvriiiiııııım, Boku yediği anasının guzusuuuuuğğğ ?

Teyze bi dur allasen yaaa.

Korkuyla yerimden sıçradım ve çığlığı bastım. Bir yandan çığlık atıp bir yandan da telefonumu arıyordum. Kan revan içinde telefonumu buldum ve tuş kilidine bastım. Haydiii bakalııım. Harbiden şarzın mı bitti ? Seni lanet olası aptal teknoloji şeysi !! Telefondan ümidi kesince tutuna tutuna ve yavaşça odamdan çıkmaya ve aşağı inmeye çalıştım. O sırada serçe parmağımı bişeye çarptım ve acıyla küfürler savurmaya başladım.Artık hem bi yere göremiyodum hem korkuyodum hemde sakattım arkadaşlar. Bir kaplumbağa hızıyla merdivenlerden aşağı indim ve diş kapıyı açıp yere oturdum. O sırada sırtıma dokunan bir şey hissetim. Korkuyla yerimden sıçradım ve dış kapıdan koşarak çıktım. Çığlık çığlığa merdivenlerden aşağı indim. Tabi bunu arkama bakarak yaptığımdan bu o kadar kolay değildi. Yine arkamı dönüp çığlık attığım bi sırada biriyle çarpıştım. Çarpıştığım kişi düşmemem için kollarımdan tuttu  ve :

-Hira ? diye seslendi sorar gibi  bir sesle.

Ses bi erkek sesiydi ve tanıdığıma emin olduğum bir sesti. O sırada ışıklar gelmiş olacak ki apartmanın ışığı yandı. Şaşırarak :

-Ateş. S-sen burada ne arıyosun ?

-Ben teyzemi ziyarete gelmiştim. Sen iyi misin ?

-E-evet iyiyim. Sadece ben evde yalnızdım ve birden elerktrikler kesildi. Sonra dış kapıyı açtım ve arkamdan biri sırtıma dokunur gibi oldu. Sonra da buradayım işte.

Gülerek, hatta gülmek yanında basit kalır kahkalarla anırarak :

-Paşa evde miydi ?

-Evet.

-Acaba o dokunmuş olabilir mi ? Az sonra merdivenlerden tontik tontik inen bir köpüş gördüm. Bu yakışıklı benim oğluşumdan başkası olamazdı. Merdivenlerin başında durup ‘’Gerizekalı Hira benim ne anırıyon’’ dercesine havlamaya başladı. Ateş en sonunda ellerini kollarımdan çekip gülümseyerek Paşa’ya doğru ilerledi. ‘’Naber olum, iyi misin bakalım’’ diyerek başını sevmeye başladı. ‘’Sahibini koruman gerek Paşa korkutman değil’’ dedi bana bakarak. ‘’Sonra böyle çığırmasına sebep oluysoun.’’

Ukalaya bak yaaaa. Cık cık cık. O olsaydı da aynı tepkiyi verirdi. Yoksa vermez miydi ? Verirdi verirdi. Sonuçta yumuşak bir erkek olduğunu fazla belli ediyodu.  Yani suratı erkek olmak için fazla bebek popo….