Medya:Pelin su
Sinirim yatışınca odamdan çıkıp.evden çıktım.pelinlere inmem gerekiyordu.kafa dağıtacak birisine ihtiyacım vardı.ve şu anda pelin den başkasıyla kafamı boşaltamazdım.
Aşağı indiğim gibi hemencik kapıyı tıkladım.kapıyı açan kişi pelin 'in babasıydı.
"Hoşgeldin mihri geç bakalım içeriye " başımı olumsuz anlamda iki yana sallarken.
"Hoşbuldum enişte ama önce pelin evde mi onu öğrenmem lazım."
"Şu anda evde değil ama bir saate burada olur."
"Peki o zaman ben bir saat sonra gelirim."
"Sen bilirsin kızım kapımızın sana her daim açık istediğin zaman gelebilirsin bunu sakın unutma.'' nasıl unutabilirdim ki.enişte mi başımla onaylayıp.
Aşağı inen merdivenlere yöneldim.pelin gelince ye kadar biraz mahallenin parkında vakit geçirebilirdim.
Parka gelir gelmez salıncaklar a yöneldim.en sevdiğim olan lila rengi bir salıncaktı her geldiğim de ona otururdum.
Ama bu sefer oturamıyacak gibiydim.çünkü en sevdiğim salıncağım doluydu hemde bana karşı sırtı dönük olan bir erkeğe karşı. Aslında küçük bir çocuk olsaydı tatlı bir dille ondan salıncağı isterdim ama bu sefer bu pekte kolay olmayacak gibi duruyordu.
Ben yine de şansımı denemek için salıncağa ilerledim ben yaklaştıkça yoğun erkeksi parfümü hisseder olmuştum.
Bu kokuyu tarif edecek olsaydım.kesinlikle odunsu erkek kokusu derdim. Ama bana tuhaf gelen birşey vardı.sanki bu kokuyu daha önceden de tanıyor gibiydim.
Salıncağa geldiğim de o güzelim kokusunun sahibi olan erkeğin önüne geçtim.ama görmüş olduğum kişiyle ağzım bir karış açılmıştı.
"Hazar senin ne işin var burada?"
Önce çimlere bakan gözlerini benim seslenmemle yukarı kaldırdı.daha sonra da beni bir güzel süzdükten sonra alaycı gülümsemesini takındı.
"Sana da merhaba mihri "gözlerimi devirdiğim an konuşmasına devam etti.
"Neden burada olmama bu kadar şaşırdın.burası bir park ve herkes buraya gelebilir öyle değilmi.?"bir kaç dakika yüzüne baktıktan sonra
"Haklısın sadece bir anlık şaşkınlıkla sorduğum bir soruydu."deyip diğer boş olan salıncağa yönelip oturdum.ve ileri geri yavaş bir ritim de sallanmaya başladım.
Kafamı hazar dan tarafa çevirdiğim de göz göze geldik meğersem beni izliyormuş.
"Hangi bölümde okuyordun?"
Hazar Çetin benimle sohbet kurmak mı istiyordu.yoksa bana mı öyle geliyordu.eğer öyleyse işim çok zordu çünkü Üniversitedeki kızlar hazar ın hayranlarıydı ve beni onunla görseler kim bilir bana ne yaparlardı.aklıma hazar ın sorusunu yanıtlamadığım gelince daldığım düşüncelerden sıyrılıp.hayla benden cevap bekleyen hazar a bakmaya devam ettim."Ana sınıfı öğretmenliğinde okuyorum peki ya sen?"derin bir nefes alıp oturduğu salıncaktan kalktı.arkasın dönüp giderken hayretle ona bakıyordum.sorumu cevaplamadan kalkmış gidiyordu.
"Mimarlık okuyorum öğretmen hanım."neyseki gözden kaybolmadan önce sorumu cevaplamıştı. Parkta biraz daha vakit geçirdikten sonra oturduğum salıncaktan kalkıp.
Eve ilerlemeye başladım.apartmana gelince merdivenlerden çıkmakta olan Beste ile karşılaştım.
"Bestecim hayırola hangi rüzgar attı seni buralara "beste tebessüm edip.kollarını bana sardı.ve sıkıca sarıldı.
"Öyle deme canım ya biliyorsun polislik sınavlarıydı felandı. Bir türlü vakit ayıramadım.sizlere "yavaşca besteden ayrılıp.kocaman bir şekilde gülümsedim.
"Ay bakma bana sen sadece takılıyordum sana gel gidelim bize de orada konuşup hasret gideririz."
"Bende sana geliyordum zaten de sen nereden geliyorsun.?"
"Yukarı çıkınca konuşalım canım." Beste beni onaylayınca eve çıkıp.içeri girdik.Kanepe de yayılmış bir adet pelin suyla karşılasınca neye uğradığımı şaşırdım.evim resmen yol geçen hanı olmuştu.
"Aaa geldinizmi hiç farkedememişim" deyip olduğu yerde doğruldu.
"Yok daha yoldayız canım az sonra orda oluruz."pelin dediğim sözler sonucu yüzünü buruştur
du."Hoşgeldin bestoş özledim kız seni iyiki sende geldin." Beste gülerek başını salladı ve boş olan tekli koltuğa oturdu. Kızlarla uzun uzun konuşup birşeyler yedik daha sonra da benim odama geçip.yatağa uzandık zaten yatağım çift kişilik olduğu için rahatça yatağa sığabilmiştik. Kızlara 'iyi geceler' diledikten sonra uyumak için gözlerimi kapattım.
Bölüm sonu