Hazar ve Mavi aynı arabadan inmişti. Kısa bir konuşmadan sonra mavi apartmana girmişti. Hazar da araba ya bineceği zaman gözleri beni buldu.
Sanki onu izlediğimi farketmiş gibiydi.hiç gözlerini etrafta gezdirmeden direk gözlerimle buluşturdu.bana yine alay dolu bakışların dan gönderip.arabaya bindiği gibi uzaklaşmıştı.
İçimden ukala zengin züppesi diye geçirip.içeri girdim.biraz daha dışarı da kalsaydım her an donabilirdim. Bizimkiler sohbet ediyorlardı.onlara ders çalışacağımı söyleyip.odama gittim.
Bu sene üniversitenin üçüncü senesindeydim.yaz tatiline az bir süre kalmıştı.ama bir türlü projeler ve ödevler bitmiyor du. Ailem beni illaki de bu üniversite bitecek ve meslek sahibi olacaksın diye zorlamıyordu. Uslu bir dille bana okumazsam çok üzüleceğimi ve illerde pişman olacağımı söylemişlerdi.
Bende benim için ayrılan görev de yeteri miktar da dersleri me çalışıp.yeteri miktar da da kendime vakit ayır a biliyordum.
Test kitabı nın kapağını açıp.
Önümde duran o kadar soruyla muhatap olmaya başladım.film den sonra bütün vaktim i test kitapları na adamıştım. Kafamı kaldırıp.saate baktığım an küçük dilimi yutacaktım.
02:45 ti hemen oturduğum yerden kalkıp.odamdan çıktım.pelin ve beste kanepe de tıkış tepiş yatıyorlardı. Yiğit te yere boylu boyunca uzanmış.ağzından çıkan salyaları güzelim halıya akıtıyordu.
Annem yiğit in böyle birşey yaptığını görseydi kesin o saçlarını halıyı temizlemek için fırça olarak kullanırdı.yapacak birşey yoktu. Onları oturma odasında bırakıp. Tekrar içeri girdim.yarın okula gitmeden önce temizlikçi çağırmayı aklıma not ettim.
Zaten annem olmadığı için yakında ev çöplüğe dönecek ti.
Bende erkenden tedbirimi almış olurdum.kendimi yatağıma attıktan sonra derin bir uykuya bıraktım.
...
"Gül neden geç kaldın. En önemli olan dersi kaçırdın nasıl toparlayacaksın şimdi"gül benim üniversite deki en iyi arkadaşımdı bugün çok önemli olan dersi kaçırmıştı.üstelik bu konu öyle hafife alınacak birşey değildi.bizim mesleğimizi elimize alabilmek için en gerekli olan bir konuydu
"Mihri gerçekten de bunun bir açıklaması var hemde çok kötü bir açıklaması var ben dün akşam"duraksadı ve nefes aldıktan sonra devam etti.
"Bayıldım Atakan la birlikteydik ben bayıldığım an beni hastane ye götürmüş."gül çok perişan duruyordu.birden ağlamaya başlayınca ne yapacağımı şaşırdım.
"Gül sakin ol lütfen neden ağlıyorsun?"
"Mihri ben ben hamileyim"dedi hıçkırıkların ın arasından gözlerim kocaman bir şekilde açılmıştı.ben şokla gül e bakarken Burak geldi.çok kızgın görünüyordu.
"Gül çabuk bana hamile olmadığını söyle yoksa seni şurada öldürürüm."hızla oturduğum sandalyeden kalktım.kafe de oturuyorduk birkaç çalışandan başka kimse yoktu.bu yüzden daha sert davrana bilirdim.
"Sen ne hakla gül ü tehdit ediyorsun senin buna hakkın yok kızı bir hiç gibi kullandıktan sonra gelip te onu tehdit etmeye hakkın yok"gözlerini gözlerime diktiğin de korkarak kaçacaktım ama yapmadım.arkadaşımın bana ihtiyacı vardı.o ateş le yanan gözlerine inatla bakmaya devam ettim.
"Sen benim işlerime karışamazsın istediğim herşeyi yapmakta özgürüm şimdi de gülü alıp hastaneye götürüyorum.ve bebeği aldırıyorum "Gül'ün kolunu tuttuğu gibi çıkış kapısına doğru gitmeye başladı.gül ise ağlayarak kurtulmaya çalışıyordu.kafe deki çalışanların bu duruma hiç birşey yapmamış olmasına daha da sinirlenerek oturmuş olduğum sandalye yi elime aldıktan sonra hızlı bir şekilde dışarı çıktım.
Burak gül ü arabaya doğru götürüyordu.burağın arkasına yaklaştıktan sonra elimdeki sandalye yi omzuna vurdum.
Burak yere yığılırken güle baktım.korku dolu gözlerle bana bakıyordu.
"Ne bakıyorsun kızım çabuk kaybol"gül buruk bir tebessüm gönderdikten sonra karışık sokaklardan ilerleyerek kayboldu.telefonum ve çantamı almak için kafeye girecekken şaçlarım da bir el hissettim.
"Nereye gittiğini sanıyorsun sen daha işimiz bitmedi seninle gül e yardım ettiğin için cezanı çekeceksin"şaçlarımı hızla asıldığın da acı dolu bir çığlık attım.beni yere doğru fırlattığın da düşmüş olduğum sert asfalt canımı fazlasıyla yakmıştı.
Sinirini alamadığı için kafamı kaldırıp.tokat atacaktı ki.
Bir anda gelen yumrukla oda yanıma doğru düştü.
"Savunmasız üstelik bir bayan olduğu için bir kadına vurmak erkeklik mi lan"Hazar ın sesiyle ona baktım.her zaman ki gibi yıkılmaz ve yakışıklı kişiliğiyle karşımda duruyordu.
Burak Hazar a bir cevap vermedi.zaten verecek yüzü de yoktu.olduğum yerden kalkıp.hazar ın karşısı na geçtim.
"Teşekkür ederim "cevap verme di sadece boş boş yüzüme baktı.bu halleri beni sinir ediyordu.bir iyiyken bir kötü yada umursamaz oluşu tekrar kafeye girip eşyalarımı aldım.çıktığım zaman Burak gitmişti.
Hazar ise lüks arabasına yaslanmış bir şekilde sigara içiyordu. Serçe ve orta parmağın da tutmuş olduğu sigarası ona ayrı bir hava katmıştı.sigarayı içine her çekişin de adem elması yukarı doğru oynuyordu.
"Beni izlemen bittiyse evine git minik akşam oluyor.vaktin de evinde olmazsan annen den azar yersin benden söylemesi"ona dik dik baktıktan sonra
"Ben minik değilim kendinle karıştırma beni "
"Bakıyorum da dilin bacak boyum kadar olmuş.sen önce den bu kadar ses çıkarmazdın"deyip sigarasını yere attıktan sonra kim bilir ne kadar para saçtığı ayakkabısıyla söndürdü.onun bu hareketine karşılık yüzümü buruşturdum.hem havayı kirletiyordu hemde çevreyi
"Demek ki ayak boyun baya küçükmüş. Benim dilime laf ettiğine göre küçük olmalı"çenemi tutmadığım için kendime daha sonra kızmaya aklıma not ettim.hazar yaslanmış olduğu arabasından bana doğru gelmeye başladı.
Bense geri geri kaçıyordum. İnşallah sonum kötü bitmez di.
