Malfoy kalemi eline alıp koridorda hemen sana yetişti. Koridorda kimse kalmamıştı.
İlk önce duraksadı, derin bir nefes alıp verdi ve yürümeye devam edip bir şey söylemeden hafifçe koluna dokunmuştu.
Sen arkanı döndüğünde Malfoy'u beklemiyordun tabii. Draco yutkundu."Şey.."
Yüzüne bakıyordun, küstüğünüz günden beri ilk defa konuşuyordunuz.
Malfoy kalemi uzattı.
"Kalemini...unutmuşsun."
Malfoy'a bakıyordun. Ama Draco sanki sana bakmak istemiyor gibiydi. Bir an önce kalemi almanı istiyor gibiydi. Kalemi aldın."Teşekkürler.."
Draco sadece sana bakıyordu. Gözlerindeki gamzeleri çıkarmadan bir gülümseme oluşturdu ve arkasını dönüp yürüdü. O sırada -bunu hiç planlamamıştın- bunun tam zamanı olacağını düşündün."Neden?"
Draco arkasını dönmeden duraksadı.
"Niye yaptın bize bunu, niye
arkadaşlığımıza ihanet ettin?"Draco üzgün bir şekilde farkında olmadan kaşlarını çatıyordu. Hâlâ arkasını dönmemişti ama yürümüyordu da.
"Cevap versene? O günden önceki gün bile çok samimiydik Draco, sonra yarın oldu...
"Sonra yarın oldu ve artık...
"...gülümsemiyordun bana eskisi gibi."
Draco'nun bir gözünden yaş akmaya başlamıştı ama aniden sildi.
Mutlu değildin, Sanki ruhunu almışlar gibi"
"Eskisi gibi-
Draco yürümeye devam ediyordu artık. Seni dinlemek istemediğini bu şekilde dile getirmişti. Bu seni mahvetti.
Ağlamaya başladın istemsizce fakat gözyaşlarını kısa süre içinde dindirdin.
Çünkü o kişi içten içe aşk duygusunu beslediğin çocuktu ve sen konuşurken arkasına bile bakmadan "umursamaz" bir şekilde gitmişti.
Draco ağlıyordu yürürken. Her yürüdüğünde bir gözyaşını siliyordu ve nefes nefese kalmıştı. Draco kimseye böyle görünmemek için başını eğiyordu.
Tenha bir yere gelince bir duvara yaslandı.Birkaç Yıl Önce
Draco öylece babasının karşısında tekli koltukta oturuyordu. Lucius sinirle volta atıyordu.
"Gerçekten bu kadar mı düştün Draco?"
Draco babasına baktı. Bir şey diyecek cesaret bulamadı. Ama Lucius da pes etmedi."Üstelik... Gryffindor."
Lucius volta atmayı bitirip oğluna döndü.
"Ezik, sünepe, artı olarak Gryffindor olan bir kızla takılarak ne yaptığını zannediyorsun?"Draco konuştu.
"O ezik değil."
Lucius zafer kazanmış bir şekilde gülümsedi. İki elini arkaya koyup bağlamış oğluna bakıyordu.
"Onu seviyorsun."Draco sadece tepkisizce babasına baktı.
"Soyadımızı bu şekilde mahvetmene izin veremem." Volta atmaya devam ediyordu.
"O kızla görüşmeyeceksin."
Draco ayağı kalktı.
"Ama-"
"İtiraz kabul etmiyorum."
Draco sessizce oturdu.
Lucius oğluna döndü ve eğildi.
"Eğer bu konu hakkında yanlışını görürsem ne olacağını.."
"İyi biliyorsun."
Draco'yu bir an korku bastı, bu konuyu açmak istemedi."Ayrıca her şekilde o..kızla iletişim içerisinde olup olmadığını görebilirim."
Draco yutkundu. Babasının dediklerini yapacaktı.Günümüz
Draco ağlamasını durduramıyordu.
Duvarda yaslanırken aşağı doğru kaydı ve yere oturdu.Ellerini kollarının arasına koymuş başı yere doğru duruyordu.
"Yapamam, yapmamalıyım.. uzak dur, uzak dur, uzak dur, konuşma..."
Başını kaldırdı.
"Bunu göze alamam, çok üzgünüm..."
Yıllar sonra yeni bölüm, beğenmeyi unutmayın. Sizce Lucius Draco'yu ne gibi bir şeyle tehdit ediyor olabilir de Draco bu kadar korkuyor? Yorumlara yazın.