Görev

10 0 0
                                    

Köye iniş yaptık sonunda. Sessiz bir köydü aslında ama asıl korkutucu yanıda bu sessizliğiydi. Bize gösterilen evin konumunu Yiğit belirledikten sonra diğerlerini uğurladık. Bizde planlanan eve doğru yürümeye başladık. Köylüler ortalıkta görünmüyordu. Bu beni ne kadar korkutsada Yiğitin yanında kendimi güvende hissediyordum.

Bizim evimiz yani Yiğitle kalıcağımız ev köyün hemen hemen ortasında gibi birşeydi. Ben daha kuytu bir yer olarak hayal etiıştim ama komutanında bir bildiği vardır elbet. Eve yaklaştığımızda yanımıza doğru bir köylü yaklaştı.

''Selamünaleyküm gençler nasılsınız yenimisiniz buralarda yeni görüyorum sizi'Yiğit söze girdi hemen.

''Evet amca yeniyiz buraya yeni atandık biz. Eşim Nehir hemşire olarak bende öğretmen olarak atandım. Siz?''

''Bende bu köyün muhtarıyım evlat hoşgeldiniz.''

''Ooo demek meşhur muhtar sizssiniz sizi çok met ettiler. Çok iyi yardım sever biri dediler. Tanıştığıma çok memnun oldum.''

''Öyleyimdir yardımım dokunur herkeze bir ihtiyacınız olursa haber edin hallederiz yavrum artık sizde bizim evladımız sayılırsınız. Neyse bakalım ben sizi tutmayayım hayırlı işler.''

''Hayırlı işler... şerefsize bak bilmesem ne haltlar yediğini ben inanacaktım neredeyse''

''Sakin Yiğit yaa bizim kendimizi sevdirmemiz lazım ulu ortada her önüne gelene küfürmü ediceksin biraz sakin ol bizde işimizi rahat rahat yapalım.'' Yiğit beni takmayarak yürümeye başladı. Göz devirmekten başka birşey yapamadım ve peşine takıldım.

Eve vardığımızda anahtarı çıkarıp açtım kapıyı. İçerisi döşenmişti ve gayet tatlı gözüküyordu. Sevmeye başlamıştım burayı. Beraber içeri girdik. Odaları tek tek gezdik. Açık çakıltaşı rengıyle boyanmış duvarlar beyaza yakın koltuklar salona eklenmiş mutfak ve sadece bir tane yatak odası. Nasıl yani bi biz aynı... yok canım mutlaka bir kapı daha vardır.

Evde sadece üç kapı vardı. Banyo yatak odası ve giriş kapısı. Şu an şoktaydım. Yiğit umursamaz tavırla bana döndü;

''Ben acıktım. Birşeyler hazırla istersen. Açlıktan ölmeyelim ne dersin.'' Görgüsüz yaa inanmıyorum bu adamın eşine acıdım şimdi muhtemelen onuda böyle bıktırıp ayrıldılar. Ama neyse ben kendime birşeyler hazırlayacaktım herkez kendi yemeğini hazırlasın ozaman emirle çalışmıyorum sonuçta.

''Yiğit efendi kusura bakma kalk ne yiyeceksen dolap orda git al ve ye. Ölmek istemiyorsun ya hani''

''Ne demek git al kadın değilmisin sen birşeyler hazırlasana''

''Evet kadınım ama hizmetçi değilim. Kusura bakma ama bana böyle kalk yemeğini hazirla diyemessin ben senin eşin değilim. Ki olmakta istemem çok merak ediyorum naptında eşin ayrıldi senden gerçi şu haline bakılirsa bi neden aramaya gerek yok duygusuzluğun yüzüne vurmuş.''

''Kes kesisini!!''

''Kesmiyorum. Bana bu şekilde emir veremessin. Eşine acı...''

''Sana kes sesini dedim! kes! kes! kes!!. Neden anlamıyosun sanane benim özel hayatımdan çokmu merak ediyorsun eşime ne oldu. Ha çok merak ediyorsan söyleyeyim. Benim canımı bu muhtar şerefsizi aldı. Öldürdü onu hemde boğarak. Oda senin gibi bizimle göreve geldi. Oda doktordu askeriyede tanışmıştık hamileydi..''bana az önce bağıran adam şimdi ağlıyordu. Hemde hüngür hüngür. Daha sonra devam etti.

''Hamileydi 5 aylık onu bu muhtar şerefsizi boğarak öldürdü. Iki canımıda aldı benden. Anladınmı şimdi buraya gelmeni istememin sebebini. Anladinmi neden eşimin adını anılmasını istemediğimi. Koydunmu o kalın kafana. Rahatladımı için haa..''kapıyı çarpıp yatak odasına girdi. Okadar pişman olmuştumki söylediklerime. Aptal kafam benim adamin üzerine gelirsen böyle olur.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 04, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yürekteki Yangın (gözün arkada kalmasın annem)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin