ZORAKİ AŞK

ilk iş günüm

Aşkın'dan
-kovarsan kov sanada çok meraklı değilim

Salak patron kendini ne sanıyordu ne yani sadece bir müşterinin üstüne kahveyi döküp sonra 'büyüyünce geçer' dediysem ne olmuş yani doğru değilmi hangimiz ilk bisiklete binipte düşüp 'uf oldu ' dediğini hatırlayan varmı yok bence yani bu cümlede ne var bu dünya çok değişmiş baksana doğruyu sölüyoruz isten kovuyo hıh sanki senin işine muhtaçtık biraz düsünüyorumda evet muhtaçtım çünkü bu atıldığım 15. işti en uzun süre atılmadan kaldığım iş yeri 1 gün her neyse neticede kovuldummu kovuldum.Işyerinden sinirle çıkıp bir banka oturdum bankınkın hemen yanındaki büfeden gazete alıp iş ilanlarına baktım hepsini aradım hepsi 'geç kaldınız işçi bulundu' diye telefonu yüzüme kapatı en son bakıcılığı aradım buda hayır derse aramayacaktım

- alo
- iyi günler ben bakıcıklık için aramıştım
- tamam verdiğim adrese gelin
- tamam
- adres***
- tamam hemen geliyorum

Hemen banktan kalkıp verilen adrese gittim daha doğrusu saraya bu ne mubarek ev değil saray ağzım beş karış açılmış verilen adresteki eve bakıyordum benim tabirimle saraya ben böyle sarayları rüyamda görüyorum ancak biran burda yaşayan insanmı diye düşündüm herhalde insandır beş karış açılmış ağzımı kapatarak kapıdan içeri girdim tabi girmem öyle kolay olmadı önümde mubarek boksergibi iki tane adam dikilmiş bana bakıyordu ben geçmeye çalışırken korumalardan biri
o iğrenç sesiyle

- geçemessin
Dedi hahaha hic gülesim yoktu zaten geçebilseydim sen burda olmazdın hıh ben de

- iş icin geldim

Adamlar kapıyı açarken iri olan

- işin zor
Dedi onu hiç tınlamadan içeri girdim sarayın kapısından girmeden önce sarayı bir daha süzdüm sonrada besmele çekerek içeri girdim içeri girdiğim de yakışıklımı yakışıklı karizmatikmi karizmatik bir adamla karşılaştım kucağındaki bebekle bana bakarak

- sen iş için gelmiş olmalısın
- evet ben-

Sözümü keserek

- fazla uzatmaya gerek yok bu yiğenim salih annesi ve babası öldü o yüzden midir bilmiyorum ama şu ana kadar hiçbir kimsenin kucağında durmadı eğer senin kuçağında durursa işe alındın

Diyerek salihi yani yiğenini bana verdi ağlamaması için dua ettim ama çıtını bile çıkarmadı içten içe çok sevindim ben mutluluğumu yaşarken
patronum olucak adam yani salihin amcasımıdır dayısımıdır her neyse şaşırmış bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu

- işe alındın

Dedi bende beni tebrik edicek sanmıştım hıh patron kapıya doğru yöneldi montunu aldı ve tam kapıyı açacakken bana dönüm

- bu arada benim adım ateş sen bana kısaca ateş bey diyeceksin

o nasıl bir cümledir bari kısa demeseydin allahım yaaa matematiği  kıt herneyse patrona kızmayı bırakıp salihle koltuğa oturduk zavallıcık kucağımda uyumuş şimdi nereye yatıracaktım derken arkamdan bir kadın sesi

- yukarı çık soldan üçüncü oda

Arkamı döndüğümde bir elinde bez bir elinde temizlik fısfısı yani temizlik fısfısı dediysem hani şu filmlerde olurya içinde mavi bir su olur ben öyle tabir ediyorum arkamdaki kadına gülümseyerek salihi yatırmak için merdivenlerden çıktım odasına girdim şöyle bir baktımda hiç böyle bir yatağım olmamıştı ne şanslı bir çocuk herneyse salihi yatağına yatırıp aşağı indim o kadın hala orda öylece dikilmiş bana bakıyordu hemen onun yanına gidere

- merhaba ben aşkın
- ne tuhaf bir isim
- evet annem koymuş
- annen ve baban yokmu
- öldüler
- tüh hiç sormasaydım keşke
- birşey olmaz alıştım ben
- her neyse kızım sana odanı göstereyim
- nasıl yani ben hep burdamı kalıcam
- evet o yüzden odan salihin odasının hemen yanında
- yaaa ben giderim sanıyordum

Kadın bana gel işareti yaparak nerdivenlerden çıkmaya başladı bende onu takip ettim salihin hemen yanındaki odayı açarak

- işte burası senin odan şimdi sen geç dinnen arada bi salihe bakmayı unutma

Ben içeri geçtim şöyle bir baktım oda yıkılıyodu yani yıkılıyodu derken çok güzel anlamında kadın tam kapıyı kapatacakken

- ha bu arada benim adım sultan

Tabi benden düyük gözüktügü için değil benden büyük olduğu için yani ben öyle zandediyordum ama saygımdan ben ona sultan abla diyicem hafiften bir gülümseme attım
Sultan ablada kapıyı kapattı bende bu
günün yorgunluğunu üzerimden atmak için kafamı yastığa koymuştumki aklıma ben ne giyecektim şimdi kıyafette getirmedim hemen koşarak kıyafet dolabını açtım filmlerde hep öyle yapıyorlar bir umut açayım dedim iyikide açmışım içi kıyafet doluydu
bedenlerine baktığımda hepsi bana göreydi ve hapsi yeniydi yeni olduğuna şurdan vardım ki öyle duruyorlardı dolabı kapatıl bir oh çektim yatağa kendimi attım yine bir oh çekip uyuyacakken kendi kıyafetlerim ne olacak tı ev aramaz çünkü otelde kalıyordum aman nasıl olsa hepsi eski püsküydü diyerek uykunun o narin kollarına kendimi bıraktım...