Zoraki Sevgilim (TAMAMLANDI)

Bölüm-2

Multi Sude

Sabah çalan o iğrenç alarmla yavaşça gözlerimi aralamaya çalıştım ama sadece çalıştım tek göz kapalı alarmı kapatıp ikinci alarmı beklemeye başladım. O iğrenç alarm yine kulaklarımı doldurunca artık kalkmam gerektiğini anladım. Perşembe günlerinden nefret ediyorum ya ilk ders felsefe olur mu bide ondan sonra kimya öğk kusucam galiba. Daha fazla oyalanmadan kalktım elimi yüzümü yıkadım. Odaya girmeden Sudeyi de kaldırdım ben kaldırmadan kalkmıyordu hanımefendi.

Odama gelip üzerimi değiştirip formamı giydim. Bugün hava sıcaktı gri hırkamı giyip üzerine kısa belimde biten kot ceketimi geçirdim. Bu kombini çok seviyordum. Omuzlarımın biraz aşağısında biten açık kahve saçlarımı da güzelce tarayıp mavi gözlerimi ortaya çıkarmak için rimel sürdüm.

Kahvaltı yapmak için odamdan çıktığımda kapıyı açmamla karşımda annemi görmeyi beklemiyordum.

Simsiyah giydiği polis formasıyla yine muhteşem görünüyordu. Bu forma onun fiziğini ortaya çıkarıyordu ve bende bu görünümü çok beğeniyorum. Annemi süzmeyi bırakınca annem "kızlar kahvaltıya hadi geç kalıcaksınız" bende onaylıyıp mutfağa geçtim.

Sude de hemen peşimden belinde biten saçlarını eliyle düzelte düzelte geldi. Sude'yi dikkatlice süzmeye başladım. Upuzun beline kadar gelen dümdüz sarımsı saçları, mavi gözleri, küçücük burnu, dolgun dudakları ve bembeyaz teniyle 15 yaşında olmasına rağmen gayet güzeldi.

Sude'yi çok süzdüğümü fark edince gözlerimi ondan çekip kahvaltı yapmaya başladık. Anneme bugün okula gelip gelmiyceğini sordum o da karakolda işlerinin olduğunu acilen gitmesi gerektiğini söyleyince mutlulukla hızlı hızlı yemeyimi yiyip yola koyuldum.

Nefret ediyorum sabahın köründe kalkmaktan. Karga daha bokunu yemeden biz kalkıyoruz. İçimden eğitim sistemine söve söve yürümeye başladım. Şimdi birde felsefe çekicez ya of ölüm, bugün zaman durucaktı.

*****

Aslı'ya dün olanları anlatınca şok içinde kalmıştı. Tekrar tekrar anlattırmıştı.

"Abi çok tatlı ya, bidaha anlatsana" diyince "yuh artık kızım kaç kere daha anlatıcam yeter" diyip sıkıldığımı belli ettim. O da üzülmüş numarası yaptı.

Tam kıramayıp anlatıcakken içeriye hocanın girmesine sevindim. İlk defa felsefeci bir işe yaramıştı. Aslı'yı yerine gönderip ben sırama başımı koydum. Tabiki de uyuyacaktım buda laf mı şimdi.

****

Sonunda sıkıcı okul bittiğinde Aslı'yla birlikte durağa yürüdük. Sıkış tekiş otobüse bindikten sonra Aslı'yla beraber her zaman yaptığımızı yapıp baya gülüp eğlendik ve herkes bize bunlar özürlü bakışı attı ama hiçbirini tabiki umursamadık. Aslı durağı gelince indi bende tek başıma devam ettim ondan yaklaşık 10 dakika sonra benimde durağım geldi ve indim.

Eve doğru yürümeye başladım. Her adım atışımda mahallede otobüsünü kaldıran belediyeye sövdüm. Dün iyiki diyodum şimdi sövüyorum nasıl değişik bi insanım ya.

Aslında kaldırmaları çok kötü ne güzel kaldırmasalar okulun önünden binip evimin önünde inicektim ve hiç yürümeyecektim.

Okul çıkışı da hiç yürünmüyo ya. O yorgunluk üzerinde, bir ton kitap taşıyorsun sırtında of işkence.

Böyle belediyeye sövmeye devam ederken bizim arka sokağa girdiğimi farketmemişim. Kafamı kaldırdığım gibi gördüğüm görüntü karşısında dona kaldım ve sadece dudaklarımdan "hassiktir" sözü döküldü.

Bu gördüğüme inanamıyorum ya. Şuan bir kaç metre ilerimde 5 6 tane boyum kadar köpek vardı. Ne yapacağımı bilemez şekilde etrafıma bakınmaya başladım korktuğumu belli etmem lazım yoksa peşime takılırlar. Arkama doğru baktığımda oha dedim. Bu olamazdı ya onun burda ne işi vardı? Niye burda bu ya?

Bölüm sonu. Nasıl beğendiniz mi?
Nereyi beğenmediniz yorumlarda belirtirseniz sevinirim.
Biliyorum bölüm kısa oldu ama bu seferlik böyle olsun.
Bol bol vote atmayı unutmayın 😊 teşekkür ederim okuduğunuz için.