Bu ne anlama geliyordu bilmiyordum. Duru neden annemin resmine sarılıyor ve onun benim anne olduğu için benden nefret ediyor gibi baktığını bilmiyordum. Birden Duru'ya asla ulaşamayacağımı düşündüm. En yakınım dediğim kişiler bile(annem, en yakın arkadaşım) bana arkasını dönerken benden nefret eden bu kız nasıl yanımda kalacak tahmin bile edemiyordum.
Üzgündüm. Çünkü kimse gözlerime böyle katıksız bir nefretle bakmamıştı. O bakış geçmişimi sorgulamama neden olmuştu. Geçmişte ben ona zarar mı verdim diye düşünmüştüm ister istemez.
. Ama emindim. Duru'yu psikologdan önce görmemiştim.
Bu konu üzerinde o kadar düşünmüştüm ki bir ara düşüncelerim benden bağımsız olarak gelişmiş ve saçma fikşrler çıkmıştı ortaya. Büyük büyük dedelerimizin arasında kan davası olabileceğinden bile düşünmüştüm.
Ama sonra kendimi "Duru psikolojik sorunları olan biri ve mantıklı davranmasını bekleyemezsin." diyerek masum olduğuma inandırdım.
Tik takları duyulan saatimin olduğu duvarın ardından gelen gürültülerle irkildim. Duru odasını başına evi de başımıza yıkmadan önce onu durdurmalıydım. Derken bir kırılma sesi daha. Ayna mıydı yoksa bir çerçeve mi diye düşünürken tüm karmaşayla aramdaki son engele geldim.
Koridordan gelen loş ışıkla parlayan kapı tokmağını hafifçe döndürmemle o son engel de gitti.
Kapıyı açmamla Duru bana öyle bakmıştı ki acaba gelmemeli miydim diye düşünmedem edemedim. Kendimi savunmasız hissediyordum. Tıpkı ceza olarak timsah dolu bataklığa atılmış bir suçlu gibi.
Ama karşımda yanakları ıslak, gözlerinin altı mor ve burnu kıpkırmızı bir Doğa bulmayı da beklemiyordum.
Bu karmaşanın nedeni olamayacak kadar masum görünüyordu.
Kırdığı şeylerin gürültüsü hıçkırıklarını bastırmıştı ama ağladığı belli oluyordu.
Nemli yanaklarından, kırmızı burnundan ve... Titreyen sesinden.
Duru'nun ilk kelimesi bir sinir krizi eşliğinde dökülmüştü dudaklarından.
Beklediğim şey olmuş konuşmuştu ama beklediğim sözler bu değildi. Çocuğu konuşma çağına gelmiş anne babalar misali ilk benim adımı söylemeli diye bir düşüncenin varlığı söz konusuydu.
Oysa birini suçladığını ifade ediyordu uzun zaman konuşmamış birinden beklenmeyecek kadar güzel bir dille.
Bana suçlayıcı bir şekilde baksa da suçladığı ben değildim.
"Onun yüzünden. " diyordu.
Yeni bölüm yakında diye umuyorum. Lütfen yorum yapabilir veya oy verebilir misiniz? Hatalarımı, varsa tutarsızlıkalrımı bana bildirirseniz çok mutlu olurum. Şimdiden çok teşekkür ederim.
Beyza...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABALAR VE KIZLARI
Teen FictionSeneler sürecek dostluğun temeli bu şekilde atılmıştı. Artık ikisi de başından beri olmak istedikleri yerdeydi. Bir dostun kalbinde...