Babalar Ve Kızları 8.Bölüm

37 4 0
                                    

İkisi de başından beri olmak istedikleri yerdeydiler. Bir dostun kalbinde ...

##

  Eğer bir dostun yoksa kendi kendine yetmeyi öğrenirsin, öğrenmek zorundasındır. Aksi takdirde çok zorluk çekersin;bir adım bile atamaz, olduğun yere çöker kalırsın. Hayatın seni nereye götüreceğine karışamazsın. Rüzgarın kurumuş yaprakları  oradan oraya sürüklemesi misali sen de sürüklenir durursun.

Ama eğer dostun varsa hiçbir şeyi öğrenmek zorunda değilsindir. Çünkü bilirsin ki yürümekten yorulup da oturduğun an dostun seni kucağında taşımak zorunda kalsa bile oradan kaldıracak, çöküp kaldığın yerdeki kirin üzerine daha fazla bulaşmasına müsaade etmeyecek, yerden kalktığın an da üzerindeki tozlardan kurtulmanı sağlayacaktır.

  Derin ve Duru da böyle olmuştu artık. Öyle ki Derin baba ziyaretlerini haftada  7 güne çıkarmak isterken artık ona 3 gün ziyadesiyle yetiyordu. Duru'ya da öyle. Daha fazla ayrı kalmaya tahammül edemezlerdi zaten.

Derin babasındaki sıcaklığı başkasında da hissedebilmekten, Duru ise rüyalarına kavuşmuş olmaktan öyle mutluluk duyuyordu ki...

Birbirlerine verdikleri değer sonsuzdu. Belki de herbiri, diğeri için babasının hediyesi olduğundan.

  Duru da artık konuşmaktan korkmuyordu. Ama sadece Derin'in yanında. Babasının yanında konuşırsa başlarına yine bir sürü felaket gelir diye düşünüyor ve bu fikrinden onı Derin bile döndüremiyordu.

Ama Derin 14 Kasım'da yani doğum gününde Duru'dan ne istediğini o kadar açık şekilde bildirdi ki Duru'nun başka şansı kalmamıştı.

Gerçi Derin, Duru'nun sadece kendisiyle konuşmasından bencilce bir mutluluk duyuyordu ama en doğrusunun Duru'nun eskisi gibi herkesle konuşması olduğundan emindi.

  Derin'in babası Derin için ufak bir kutlama hazırladı. Sadece iki baba ve kızları davetliydi. Görünürde Derin için olan bu kutlama aslında Duru'nun babasının bu dünyada yaşayıp yaşayabileceği en büyük sevince vesile olmuştu. Kızının "İyi ki doğdun Derin!" şarkısına eşlik ettiğini gören baba sevincinden çılgına dönmüştü.

Günler böylece akıp giderken babalar da çok sıkı dost olmuş, zamanlarının çoğunu birlikte geçirmeye başlamışlardı. Hatta bir süre sonra birbirlerinde kalmaya başlamışlardı. Artık babalar yüksek bir bir apartmanın 16.katında, kızları ise küçük bir binanın 1.katında yaşıyordu.

  Derin ve Duru babalarını sık sık evlerine davet etmeyi de ihmal etmiyorlardı. İlk akşam yemeği, ilk kahvaltı... Doğrusu bu iki kız bu iklerden tarifi imkansız bşr zevk alıyorlardı. Hem dostla bir iş başarmaktan gurur, hem de babalarını evlerinde ağırlamaktan mutlulum duyan bu iki kızın keyiflerine diyecek yoktu.

Böyle ufak davetler, bembeyaz bir tuvale sıçrayan boyalar misali hayatlarını renklendirmeye devam etti. Ta ki o güne kadar:son akşam yemeği.

###

  O gün yemekler yenilmiş, Duru'nun hazırladığı tatlıya Derin'in hazırladığı çikolatalı sos dökülmüştü. Ardından iki dostun  başardığı iş takdirle edilmiş, hatta 2.dilimler bile istenmişti.

Babalar kızları tarafından sıkıca sarılmak suretiyle uğurlanmış, sonra da babalar kendi evlerinde kızları ise kendi evlerinde derin bir uykuya dalmıştı. Yani her şey her zamanki gibiydi.

###

  Fakat bu sıradanlığı bozan bir şey oldu. Kızlar, saat dörde doğru, yaklaşık 5 yaşlarından beri yaşamadıkları bir şeyi tekrar yaşadılar. Yataklarında sallandılar. Hem de masaldaki annenin beşiği gibi, tıngır mıngır...
###
Uzun bir aradan sonra merhaba! Devam etmeyi düşünmüyordum hatta silecektim kitabı ama bir defa daha denemek istedim. Kendilerini göstermeseler de 750 civarında okunma olmuş. Bu da devam etmemde bir etkendi. Yeni bölüm de hazır. Birkaç güne yayınlayacağım.

BABALAR VE KIZLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin