Babalar Ve Kızları 6.Bölüm

76 7 2
                                    

Babalar ve kızları 6

Eğer kelimelerin anlamını unutmadıysa da o diyerek beni suçlamıyor olmalıydı. Önce annemin resmine sarılarak ağlaması sonra ortalığı yıkması ve ilk kelimeleri...  Bir gün için çok fazlaydı. Annemin neden olduğu şeyleri düşününce Duru'ya da bir zarar vermiş olabileceğinden şüheleniyordum. Ama Duru aynı zamanda annemin resmine sarılmılştı da.

Duru onun yüzünden diyordu. Peki kimin yüzünden. Veya ne onun yüzünden? Duru'nun konuşmasını çok istiyordum. Merak ediyordum çünkü. İstediğim olmuş ve Duru konuşmuştu. Ama şimdi merak etmem gereken çok daha fazla şey vardı.

Boynuma dolanan bir çift kolla gerçek dünyaya dönmüştüm. Duru bana sarılıyordu.

Bu hiç beklemediğim bir şeydi. Şaşırmıştım. Ama Duru'nun bana sarılmasına mı yoksa babamdan başka birine sarıldığıma mı buna emin olamıyordum.

Evet daha önce babamdan başka kimseye sarılmamıştım. Tam bir iradeye sahip olmadığım 7 yaşıma kadar geçen zamanı saymazsak tabii. Çünkü ben sarılmanın özel bir şey olduğunu düşünürdüm. Güçlenmek veya güç vermek için sarılınırdı bana göre. Benim babam dışında güç verecek kadar yakın hissettiğim kimse olmamıştı. Serra bile. Güçlenmek için de babam dışında kimseye sarılmamıştım. Çünkü o zaman zayıflığımı başkaları görürdü ve insanlar bunu koz olarak kullanabilirdi. Kimseye bu kadar güvenmemiştim. Serra'ya bile... Ama babam dışında kişilere sarılmak da iyi hissettiriyormuş. Ve brinin ağlarken sarıldığı kişi olmak... Paha biçilemezdi.

Duru'yla uzun bir süre aynı şekilde kaldık. Sonra yine beni şaşırtarak kolumdan tutup koltuğa oturttu. Bir süre sadece sustuk. Duru konuşmaya başladı. Anlattı. Her şeyi en başından anlattı. Beni dehşete düşürecek şeyler anlattı.

Çok değil 3 sene öncesinden başladı anlatmaya. Hayatı o zaman değişmiş. Ne garip diye düşündüm. Huzur bizim evimizi terk edeli de  yaklaşık o kadar oluyordu. O zamanlar 16-17 yaşındaymış. Yasak olsa da  babasının adını kullanarak her gün başka gece kulübündeymiş. Arkadaşlarıyla... Ama öyle arkadaşlarmış ki onların yanında Serra'ya dost denilebilirmiş. Belanın her türlüsü onlarda. Duru da ergenliğin verdiği havayla onlardan kendine bir zarar gelmeyeceğini düşünür ve onlarla takılırmış. Ama bir gece tuvalette ağrıyan başını ovalarken, ah ne iyi biri diye düşünüp teşekkür ettiği kadının verdiği ilacı almış.

Sonrası tabii uyuşturucunun belirtileri. Ama arkadaşları Duru'yu o kadar önemsiyorlarmış ki(!) hastaneye gidip yorulmasın diye içtiği normal bir ilaçmış gibi evine götürmüşler.

Ve tabii Duru uyuşturucuya bağlanmış.

Ertesi gün girdiği krizde her şeyi anlamış. Babasının haberi olmamış tabii çünkü Duru'nun babası benimki gibi değildi. Yani mükemmel değildi. Duru da mecburen yine arkadaşlarını aramış. Onlar da tek yolunun düzenli oarak bunu almak olduğunu söylemişler. Tedaviyi aklından bile geçirmemişti çünkü değil bunu yapmak, bunu yapmayı düşünmeleri bile magazin basınında adlarına bir sayfa haber yapılmasına yeterliydi.

O da mecburen yine arkadaşlarını dinlemişti.

Gün geçtikçe göz altları daha da morardı. Ama bunu babası dışında açıklamak zorunda olduğu kimse yoktu. Babasıyla yüz yüze geldiği nadir zamanlarda da göz altlarını ufak bir makyajla kapatmak zor olmuyordu.

Diğer belirtiler ise... Babası onları görebilecek bir adam değildi.

Duru yanılmamıştı ama evdeki çalışanları hesaba katmayınca işler planladığı gibi gitmedi. Babası artık her şeyden haberdardı.

Kızının yokluğunda yaşadığı şeylerden kendini suçlu hissetti. Ve yakın bir psikolog arkadaşına gitti önce. Onun da önerisiyle olanlardan kimseye bahsetmeme kararı aldılar. Çünkü Duru bu durumdan utanabilir ve bir kriz anında kendine zarar verebilirdi. Ardından Duru'yu tedavi olacağı hastaneye götürdüler. Babası yanından ayrılmıyor arada da psikolog arkadaş geliyor ve Duru'yla sohbet ediyordu. Duru bu durumdan şaşılacak şekilde mutluluk duymaya başlamıştı çünkü tğm bu olanlar sayesinde babasının kendine verdiği değeri görmüştü. Günler böyle giderken  Duru'nun en başında düşündüğü olmuş ve bir magazin dergisinde ve birkaç gazetenin magezin sayfasında yer edinmişlerdi.

Duru'nun babasının parasından, başarısından ve isminden kaynaklanan geniş bir düşman kitlesi vardı ve bu haberleri kullanmayı başardılar. Babası, uzun zamandır işle ilgilenemediğinden üstüne de olanların duyulmasından birçok müşterisini kaybetti. Zamanla durumları kötüleşti. Bir süre sonra ellerine sadece ev kalmıştı. Ama eski evleri değil daha küçüğü. Çok daha küçüğü...

Duru tedavi olduğu günlerde  babasının ağladığını görünce kendinden nefret ettiğini hissetti ve intihar etti. Sonrasıysa bozuk bir psikoloji ve babasına zarar vermemek için konuşmaktan dahi kaçınan ufak bir kız çocuğu...

Duru burada susumuştu. Ve bu sessizlik bana çok rahatsız edici, çok tuhaf gelmişti sanki Duru konuşkan biriymiş gibi.

Ben de Duru'nun sorularıma cevap vereceği ümidiyle zihnimi kurcalayan soruyu sordum. "Annem bu hikayenin neresinde?"

Bana uyuşturucuyu veren o kadındı dedi Duru.

İnanmadım. Annemin iyi bir insan olmadığını biliyordum ama bu kadar alçak biri de olamazdı. Çünkü o bir zamanlar babamın aşık olduğu kadındı. Annemin böyle bir şeyi asla yapmadığına inansam hatta emin olsam da

aklımı kurcalayan diğer soruyu da sordum. "Neden resmine sarılıyordun peki?"

Sarılmıyordum dedi.

Ama delirmediğimi düşünüyordum. Sarılıyordun diye üsteledim. Verdiği cevapla psikolojisinin ne kadar kötü olduğunu anlamıştım.

Yüzünü görmemek için yapabileceğim başka bir şey yoktu demişti.

Derste öğrendiğimize göre birini doğruya ulaştırmanın yollarından biri de ona sorular sormaktı. Öyle yaptım. Neden sadece ters çevirmediğini sordum. 

"Korkunca veya üzülünce kollarımın arasında bir şey hissetmek beni iyileştiriyor. " dedi. Yani sarılmak ona iyi geliyordu. Senelerdir konuşmamasından kaynaklanan bu sevimli cümleye içtenlikle gülümsedim. O da gülümsedi.

Ve bu eve taşınmamıza neden olan şeyi de sordum. Beni ilk gördüğün an gerçekten gülümsedin mi?

Hayır demesini bekliyordum ama o beni bir kez daha şaşırttı.

Evet dedi. Seneler sonra ilk defa seni görünce tepki verdim.

Babalar ve kızlarının en uzun bölümü oldu:)  Çok şey açıklığa kavuştu. Bir sonraki bölümde daha da çok şey açıklanacak. Sonra da hikaye belirlenmiş bir rotada ilerleyecek. Bu bölüme yorum ve oy bekliyorum canlarım. 7.bölüm ilk yorum yapana ithaf edilecek.
Beyza...

BABALAR VE KIZLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin