Deniz' in Ağzından
Odamda oturmuş kitap okuyordum.
Odamın kapısı açıldı. Azra kafasını içeriye uzatıp
A: Gelebilir miyim?
D: Tabiiki gelebilirsin.
İçeri gelince bende ayağa kalktım. Azra tam karşıma geçti. Aramızda 2 adımlık mesafe vardı. Biraz bakıştıktan sonra Azra bir adım atarak aramıza bir adım mesafe bıraktı. Ardından
A: Bu yapacağım şey için kusura bakma, Boncuk.
Dedi. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Azra aramızdaki mesafeyi sıfıra indirip sağ elini yanağıma, sol elini ise belime koyup dudağıma yapıştı. Ben ne olduğunu anlayamamıştım. O ise hâlâ beni öpmeye devam ediyordu. Beynim işlevini kaybetmişti resmen. Sonra bir anda Azra geri çekildi. Ama hala burunlarımız birbirine değiyordu.
Ben yine ne olduğunu anlayamadan Azra odamdan çıkmıştı...2 saattir odamda Azra'nın beni öpmesini düşünüyordum. Düşüncelerimi Akşam yemeği anonsu böldü. Odamdan çıkıp çıkmama konusunda kararsızım. Çıkarsam eğer Azra'nın yüzüne nasıl bakacağım... Ben neden utanıyorum ki beni öpen kişi o. Neden ben saklanıyorum.
Sonunda odadan çıkmaya karar verdim.
Kapıyı açar açmaz alıştığımız gibi ilk göz göze geldiğim kişi Azraydı.
Yanaklarının sıcaklaşmasıyla vücudumdaki bütün kanın yanaklarıma depolandığına kesinlikle eminim.Azra ortak masaya doğru ilerlerken ben yemekhaneye doğru yola çıktım.
Azra'nın Ağzından
Kaç bakalım Boncuk. Nereye kadar kaçacaksan.
He: Azra kız Deniz sana trip mi atıyor?
A: Ne tribi be...Sayende Hevescim kızı dudağından öptüğüm için benden kaçıyor.Kızlar gülerken Öykü
Ö: Anne, acıktım ne zaman gideceğiz?
Dedi. O sırada Hasret
Ha: Aynen kanka. Kan şekerim düştü eğer bayılırsam beni taşırsınız.
Dedi. Hasret'i taşımaya korktuğum için hemen fırladım.
A: Hadi kızlar hadi acıktık. Diyerek ortak alandan çıktık.
Yemekhaneye girdiğimizde Deniz'in tek başına bir masada oturduğunu gördüm. Kızlarla yemeğimi alıp onlara oturmalarını işaret ettim. Rüzgar arkamdan
R: Bro nereye bizimle yemeyecek misin?
A: Kanka şu Heves'in yaptığını temizleyin. Hapishaneye Azra'nın sevgilisi var diye laf dolar falan, sonra Allah korusun kısmetim falan kapanır.
Deyip piç gülüşünü attım. Rüzgar'da gülünce Deniz'in yanına doğru ilerledim.
Arkası dönük olduğu için ona yaklaştığımı görmedi. Bir anda önüne oturunca afalladı. Birkaç saniyelik bakışma sonrası tam kalkacaktır ki son anda elini tutarak kalkmasını engelledim.
A: Sakin ol Boncuk. Nereye? Otur biraz konuşalım.
Deyip geri oturmasını sağladım.
D: E-e şey Azra benim odama gitmem gerek.
A: Neden? Daha yemeğini yemedin.
D: Yorgunum biraz. Dinleneceğim.
A: E yemeğini ye öyle git. Hem seninle bugün hakkında konuşmak istiyorum.
D: Bugün mü? Ne oldu ki bugün?
A: Deniizz. İstersen hatırlatmayayım. Olay senin bildiğin gibi değil. En başında ben aşka inanmam. Biz doğruluk mu cesaretlik mi oynuyorduk. Heves'te benden böyle birşey istedi. Eğer yapmasaydım çok fena şeyler olacaktı. Ki bununla ilgili bir deneyimim bile vardı. Neyse yani hem yanlış anlama diye hem de vicdanım rahat etsin diye bu konuşmayı yapıyorum seninle.
Dedim. Bence gayet sağlam bir konuşmaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZDEN~PİŞMAN
FanficSen onu severken o başkasını sever. İşte o zaman acıların en büyüğü başlar. Tarifsiz sızlar sol yanın. Kırılır kanatların. Gözlerine bakıp sevdiğini söyleyemezsin, Çünkü bilirsin o başkasını seviyordur, Başkasına aittir, Geceleri başkasıyla uyur. Se...