12. Bölüm

770 64 19
                                    

      Sehun mutfakta kendini iyice kaybetmiş bir biçimde bir o yana bir bu yana gidiyor sevgilisinin uyuduğu zamanı ona kahvaltı hazırlayarak değerlendiriyodu. Hoş hazırlıkların iyi bir hal aldığı söylenemezdi. Kahvaltı sofrası ne kadar mükemmel görünüyor ise mutfak bir o kadar mahvolmuş bir vaziyetteydi.

    Luhan uyanıp da yanında bulamadığı sevgilisi yüzünden banyoya girip duş almış ve aşağı inmeyi de giyindikten sonra akıl edebilmişti. Saçlarını bile tam kurutmadan merdivenleri patır patır inip mutfaktaki sevgilisini gördü. Amerikan mutfak dışarıdan güzel görünse de içine girince Luhan resmen şok olmuştu. Sehun mutfakta bir üçüncü dünya savaşı çıkarmış ve kazanamamış gibi görünüyordu. Sakince sevgilisinin yanına yaklaşmış, sivri çeneyi kavrayıp dolgun dudaklara sesli bir öpücük verdikten sonra Sehun'un çıkardığı bulaşıkları makinaya yerleştirmeye başlamıştı.

     -Yah! Hannie dur. Bunu ben yapmalıyım. Sen değil!

    -Bebeğim sakin ol. Sen zaten tek başına yeterince çabaladın. Kabul edelim ki, sen 10 bin kişinin çalıştığı bir şirketi yönetebilirsin ama mutfak ile ilişkilerin içindeki kişiye merhaba demekten ileri gitmemiştir. Şimdi sen omletini yapmaya devam et bende şu pislenen yerleri temizleyeyim.

       Sehun sevgilisine bir öpücük daha verip işine geri döndüğünde Luhan'da ortalığı toparlayıp Sehun'un pişirmeyi bitirdiği omletleri masaya taşıdı. İkili sakince kahvaltısını ederken Luhan telefonundan haberlere Sehun ise borsanın durumuna bakıyordu ki aynı anda birbirlerine dönüp "Kyungsoo" deyivermişlerdi. Kyungsoo'yu tamamen unutup buraya geldiklerinde ne düşünüyorlardı ki zaten. O koca gözlü küçük adam Luhan'ı Sehun'un içine sokup Sehun'u da ikiye katlayacaktı!

     Sehun Telefonunu çıkarıp Kyungsoo'yu aradı ve telefonu herkesin duyabileceği bir konuma  aldı. İkinci çalınışında açılan telefondan kahkaha sesleri gelince Luhan ve Sehun anlamazca ortamı dinlemeye başladılar.

     -Selam gençler. Neden bu kadar neşeli olduğumu söylememi ister misiniz? Jongin sabahtan beri bana bu akşam yemek yemek için teklifte bulunup duruyor sanırım ona hayır demek en doğru karar oldu!

      Luhan gülümseyip telefonun mikrofon kısmına yanaştı.

    -Senin adına sevindik. Kyungsoo Sehun ile beklenmedik bir tatil için şehirden biraz uzaklaştık. Bu Jongin ile şirkette baş başa olacaksın demek senin için sorun olur mu?

  -Arada sizi arayıp gelişmeleri anlatmamda bir sakınca yoksa hayır.

-Tabiki Yok!

-Güzel. Sizi sonra ararım. Jongin bu tarafa geliyor. Çok eğlenin!

      Sehun gülümseyip kapanan telefonu masanın yanına bırakırken Luhan'a döndü.

     -Sanırım birşeyler çok iyi gidiyor Kyungsoo ile hiç bu kadar enerjik bir konuşma yapmamıştım.

     -Kyungsoo'yu sevdim. Samimi biri. Ayrıca sende gözü de yokmuş!

    -İtiraf et beni kıskandın ama değil mi?

    -Hayatım, ben seni uçan kuştan kıskanıyorum zaten!!

   -Tamam hadi kahvaltı et.

     İkiside gülümseyip kahvaltıya döndüklerinde Luhan'a Jongin'den bir mesaj geldi. Luhan okuduğunda resmen çıldıracak gibi oldu. Sonra gözleri doldu ve koşarak odaya çıktı. Sehun bunu görünce hemen telefonu eline alıp mesajı ve kimden geldiğini gördü

Oh Jongin;

    Oh nasılsın Luhan? Beni burada şu siktiğimin Baykuşu ile bırakıp abimin altında inlemeye mi gittin? Şirkette çoktan ismin çıktı. Sana ne diyorlar biliyor musun? Erkek faişesi. İki kardeşi de ayartan sürtük. Ve unutmadan... Sen cidden bir aptalsın! Sehun'un seni sevdiğini düşünecek kadar aptal... O sadece seninle eğleniyor. Seni daha önce de bıraktı. Evleneceğinizi düşünüyorsan yanılıyorsun.

Evlilik SözleşmesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin