4. Bölüm

960 62 6
                                    

1 Hafta Sonra

Sehun sabah uyandığında yüzünde sevimli bir gülümseme vardı. İşe gitmek için aşırı heycanlıydı. Siyah saçlarını taradı. Takım yerine bir gömlek ve pantolon giymişti.

Gözleri hızlıca çantasında gezindi ve ayrıldıklarında yollamak için delirdiği mektubu çantasına tıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözleri hızlıca çantasında gezindi ve ayrıldıklarında yollamak için delirdiği mektubu çantasına tıktı. Bu gün sahibine ulaşabilirdi... Sehun böyle düşünüyordu. Evinden çıktı ve arabasına bindi. Şirkete kadar dudaklarından dökülen tek şey bir şarkıydı. Sofia Karlberg Crazy In Love...

I look and stare so deep in your eyes,
I touch on you more and more every time,
When you leave I'm begging you not to go,
Call your name two or three times in a row,
Such a funny thing for me to try to explain,
How I'm feeling and my pride is the one to blame yeah.
'Cuz I know I don't understand,
Just how your love can do what no one else can.

Got me looking so crazy right now, your love's
Got me looking so crazy right now,
Got me looking so crazy right now, your touch
Got me looking so crazy right now
Got me hoping you'll page me right now, your kiss
Got me hoping you'll save me right now
Looking so crazy in love's,
Got me looking, got me looking so crazy in love.

((Gözlerinin içine bakıp dalıyorum ,
Her seferinde, sana daha fazla ve daha fazla dokunuyorum,
Ayrılacağın zaman 'gitme' diye yalvarıyorum ,
Adını iki üç kere ard arda haykırıyorum,
Benim için açıklaması çok gülünç bir şey,
Nasıl hissettiğimi ve suçlanması gereken tek şey gururum
Evet çünkü anlamadığımı biliyorum
Nasıl oluyor da kimsenin yapamadığını senin aşkın yapıyor

Beni şimdi çok çılgın gösteriyor, aşkın
Beni şimdi çok çılgın gösteriyor,
Beni şimdi çok çılgın gösteriyor, dokunuşun
Beni şimdi çok çılgın gösteriyor,
Beni hemen aramanı umuyorum, öpücüğün
Beni hemen kurtarmanı umuyorum
Çok çılgın görünüyorum, aşkın beni gösteriyor
Aşkın beni çılgına çeviriyor))

Dudaklarından dökülen mısralar yavaşça gözlerine hücum eden yaşları fark ettirdi. Luhan ile bu şarkıyı kucak kucağa oturmuş birbirlerini öperken dinliyorlardı. Kim bu güzel anın ciddi bir ayrılığa dönüşmesini kabullenebilirdi ki?

Yinede bu gün herşeyin bir anda değişeceği gün olduğunu kim bilebilirdi değil mi? Sehun nihayetinde şirkete ve ofisine girdiğinde darma dağın olmuş ofiste babasının onun koltuğunda oturduğunu ve Luhan'ın şaşkın bakışları ile bir ona birde babasına kayan gözlerini görmeyi beklemiyordu mesela. Yada Luhan'dan "Oh Sehun ile evlenmeyi kabul ediyorum" cümlesini duymayı...

Tam o anda odaya resmen dalan Sehun ikisinin de başını kapıya çevirdi. Sehun şaşkınca hem ortama hem de babası ile Luhan'a bakıyordu. Luhan'ın gözleri Sehun ve babası arasında mekik dokudu. Ve sonunda Sehun'u da babasınıda ufak çaplı bir şoka sokan cümleler döküldü ince dudaklarından.

"Oh Sehun ile evlenmeyi kabul ediyorum"

Bay Oh memnuniyet ile başını salladı ve "tamam Luhan izin ver oğlum ile konuşayım" dedi. Luhan odadan çıktı.

Sehun babasına anlamazca bakıyordu. Yerde duran eşyalara. Onun ve Luhan'ın fotoğraflarının kırılmış çerçevesine baktı. Sinirliydi. Kim onun eşyalarını yerlere fırlatabilecek kadar cüretkar olabilirdi ki? Babasına baktı ve cevap bekleyen haline büründü. "Kai buradaydı" dedi. Şimdi bu dağınıklığın sebebi oturmuştu kafasında.

"Neler oluyor baba. Luhan ile ne konuşuyordunuz bu dağınıklığın sebebi ne?"

"Kardeşinin de senin de Luhan ile çıktığınızı biliyorum Sehun."

Sehunun gözleri şok ile açıldı. Ne zamandır biliyordu ki? Hem de Kai neyse ama kendisini nasıl öğrenmişti. Onca mükemmel saklanmadan sonra...

"Ve? Ne yaptın Luhan'ı mı kovdun?"

"Luhan'ı kovsam " Oh Sehun ile evlenmeyi kabul ediyorum" der miydi?"

"Ah, sen onu duydun mu ya? Ben bazen böyle şeyleri hayal ediyorum da. Kafamda oldu san-... Bir dakika... Luhan benimle evlenmeyi kabul mü etti?"

"Evet"

Sehun önce gülümsedi. Sonra kaşlarını çattı. Sonra yeniden gülümsedi. Ve en sonunda yine kaşlarını çattı.

"Neden?"

"Sizin şu saçma aşk üçgeninden haberdarım. Başlarda kurtlar sofrasına dalmak istemesem de Luhan'ın iki oğlumu da yerle bir ettiğini görünce bu işe bir el atmak istedim. Bu sabah şirkete geldim ve ilk olarak Jongin ile konuştum. Sizi evlendirme kararımı onunla paylaştığım sırada biraz delirdi ve işte ofisini bu hale getirdi. Ne yapacağımı bilemediğimden ona tokat atıp kendine getirmek istedim fakat bu da ters tepti ve Jongin çıkıp gitti. Daha sonra ofisime Luhan'ı çağırdım ve onunla da bu kararım hakkında konuştum. bana onay verdi. onu ikna etmek kolay oldu bile diyebilirim ama sen yine de herşeye hazırlıklı ol. "

"Baba sen ciddi misin?"

Sehun ellerini babasının masada duran ellerine götürdü. Yavaşça babasının ellerine dokundu ve gerçek olup olmadığını kontrol etti.

"Sehun git sapıklıklarını müstakbel eşine yap. Ben senin babanım."

"Yah!! O anlamda yapmadım. Rüya mı diye kontrol ettim."

"Yakışıklı olduğumu biliyorum ama ensest ilişkiyi onaylamamı bekleme. Heleki benimle ilgiliyse asla. Zaten iki oğlumun birden eşcinsel ilişkisi olduğunu ve yönelimlerini zor kabullendim."

"Baba dalga geçmeyi bırak."

"Aman tamam be iki eğlendim yani ne var?"

Sehun sevinçle başını eğip elleri ile oynamaya başlarken Oh Se-Hong oğlunun gülümseyen yüzünü yeniden görmesi ile mutlu oldu. Sehun annesinin ölümünden beri yarım bir hayat yaşıyordu. kendisi yeniden aşık olmuş evlenmiş ve küçük oğlunu kucağına almıştı fakat Sehun asla annesinin ölümünü atlatamamıştı. Son zamanlarda Luhan ile olan ilişkisinin onu gerçekten aydınlattığını ve mutlu ettiğini gördüğü için yapıyordu zaten tüm bunları. Telefonunu çıkardı ve Luhan'a yeni bir sözleşme hazırlatacağını bu nedenle aldığı sözleşmeyi yok etmesi ile ilgili bir mesaj atıp ceketinin cebine geri koydu.

"Ben gidiyorum. Bir an önce düğün detaylarını konuşmak istediğim için Luhan ile konuş ve ailesini ziyaret edip kendini tanıt."

"Luhan'ın annesi beni tanıyor."

"Bu daha iyi."

"Hayır. Daha kötü"

"Beni ilgilendirmez."

Babası odadan çıktığında kara kara düşünmeye başladı. Luhan'ın annesi onu affeder miydi? Yoksa onun kafasını parçalayıp Luhan'ı başka bir ülkeye mi kaçırırdı... Sehun Luhan ile ayrıldıktan sonra bir kere Luhan'ın annesini ziyarete gitmişti çünkü aralarında iyi bir ilişki olduğunu düşünüyordu ama çok net bir şekilde kovulup evine geri dönmüştü...

       Luhan ile olacak evliliğini düşünerek bu anıları unutmaya çalıştı. Daha sonra ise tüm bu olanları Kyugsoo'ya haber vermesi gerektiğini hatırlayarak onu aradı. Olan biteni anlattıktan sonra Jongin'in yanına gitmesi gerektiğini söylemeyi de ihmal etmedi. Kyungsoo ise Sehun'u onaylayıp telefonu kapattı.

 Lütfen destek vermeyi ve yorum yapmayı es geçmeyin. Beğenileriniz sayesinde yazıyorum ama yorum yapıp beni mutlu etmeyi unutmayın

Sevgilerle~~

Evlilik SözleşmesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin