Kyungsoo JoonMyun ile çıkmaya başlayalı üç ay oluyordu. Ama Kyungsoo JoonMyun'u Jongin'i kıskandığı gibi kıskanmıyordu. Ona karşı paranoyak değildi. Sebebini de bilmiyordu. JoonMyun'a gerçekten fazlasıyla güveniyor muydu? Yoksa JoonMyun'un her şeyinin Kyungsoo'nun istediği zaman kontrol edebileceği bir alanda olması mıydı bunun sebebi?
JoonMyun her arkadaşına sevgilisi olarak tanıtıyordu Kyungsoo'yu. JoonMyun'un iş yerinde Kyungsoo'nun tanımadığı insanlar bile onu tanıyordu. Bu Kyungsoo'yu mutlu ediyordu çünkü kimse onları ayırmaya çalışmıyordu. Kimse JoonMyun'a göz dikmeye cesaret edemiyordu çünkü JoonMyun Kyungsoo'ya öylesine bağlıydı ki biri onu sevdiğini söyler söylemez iş yerinden artırıyor, onunla olan ilişkisini tamamen koparıyordu.
Kyungsoo gerçekten değer verildiğini hissetti. Jongin gittiği için o kadar minnettardı ki. Çünkü Jongin hiçbir zaman JoonMyun gibi olmamıştı. O hep Kyungsoo'yu incitir, sonradan gönlünü alırdı.
Jongin'in onun hayatına tekrar girmeyi deneyeceğini bilemezdi elbette.
Ve o zaman Kyungsoo tekrar acı çekmeye başlayacaktı.
***
Kyungsoo sabah erkenden uyanmış, sevgilisi ve kendisi için kahvaltı hazırlamıştı. Masadaki her şeyi ikinci kere kontrol ettikten sonra koşarak yatak odasına girdi. Sessizce uyuyan JoonMyun'a parmak uçlarında yürüyerek yaklaştı. Yatağın başında durup üzerine atlayarak onu uyandırmayı planlarken aniden yatağa çekilmesi ile bütün planları bozuldu.
" Yah! JoonMyun bütün eğlencemi mahvettin! "
Kyungsoo kendisini yatağa çekip ona sıkıca sarılarak hareket etmesini engelleyen çocuğa ciddi bir ses tonuyla bağırdı. JoonMyun'un tek yaptığı gerçekten ciddi olup olmadığını görmek için tek gözünü yarım açmak ve Kyungsoo'nun sırıtan yüz ifadesini gördükten sonra tekrardan kapamak olmuştu.
" JoonMyun! Kahvaltı hazırladım! " Kyungsoo mızmızlanarak onu saran kollardan kaçmaya çalışırken mırıldandı.
" Benim için mi? "
" Bizim için. "
JoonMyun gözlerini aniden açınca Kyungsoo kıkırdadı ve gevşemiş olan kolların arasından kurtularak sevgilisinin alnını öptü.
" Aşağıda bekliyorum. "
Kyungsoo odadan çıkarken JoonMyun da yatakta doğrulmuştu ve gözlerini ovuşturuyordu.
" Kusursuz. " dedi Kyungsoo. Hazırladığı kahvaltı masasına yaptığı üçüncü kontrolde de hiçbir hata bulamamıştı.
O sırada çalan zil sesiyle kapıya çevirdi bakışlarını. Bu saatte arkadaşlarının hepsini uyuyor olduğuna emindi.
' Sokak satıcısı mı? ' diye düşündü. Onlar bu kadar erken çalışmaya başlarlar mıydı?
Kyungsoo şüpheci bir şekilde kapıya yürüdü ve delikten bakıp rahatlayarak kapıyı açtı. Kapıdaki çocuk elindeki broşürü Kyungsoo'ya uzattı.
" İyi günler. Ben ve birkaç arkadaşım yakınlardaki bir kafe olan Mun-Eo'ya yapılan haksız davayı protesto ediyoruz. Yardımcı olmak ister misiniz? "
" Umm... Olur. " dedi Kyungsoo gülümseyerek. Kapıdaki çocuk gözlerini kırpıştırıp ona baktı.
" Dudakların güldüğün zaman kalbe benziyor. " dedi heyecanla. Kyungsoo tekrar gülümsedi ve broşürü aldı " Haksızlığı sevmem. Eğer doğruyu söylüyorsan size yardım ederim. "
" Teşekkürler! Umm... Adınız neydi? "
" Kyungsoo. "
" Ben de Baekhyun! Birkaç eve daha uğramam lazım! Lütfen sözünüzde durun ve bize destek verin! İyi günler! " Baekhyun hızlıca eğildi ve koşarak yan binaya gitti. Kyungsoo arkasından gülümseyerek bakıp kapıyı kapatmak için hareketlendiği sırada içini saran ürperti hissiyle durup etrafına göz attı. Baekhyun dışında kimse yoktu sokakta. Kapının önünde dikilmiş vaziyette ortalığı gözleriyle tararken arkadan onu saran kollarla yerinde zıpladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Why ? ( Kaisoo Yaoi )
Teen FictionSebepleri ne olursa olsun, bu göz önünde olan gerçeği değiştirmiyor.