Mürettebat ağı denize attıktan birkaç dakika sonra ağı geri çekmeye başladı. Ağ çok ağırdı. Güçlükle çekiyorlardı. Büyük bir balık yakaladıklarını düşünüyorlardı. Kaptan todoroki ise uzaktan olanları izliyordu. Ağ mürettebat ile aynı hizaya gelince herkes şaşkınlıktan küçük dilini yutacaklardı. Bu bir deniz erkeğiydi! Uzun parlak pullarla kaplı yeşil bir kuyruğa sahip, yeşilin en güzel tonunda saçları olan, yakut gibi gözlerle herkesi kendine çeken bir afetti adeta. Todoroki ise onun gözlerinde kaybolmuştu. Hemen merdivenlerden inip ağın yanına geldi. Yakut gözlerinde korku vardı. Ama todoroki'yi görünce korkuları gitmişti. Bunun sebebini anlamasa da yindede içine huzur dolduğu için mutluydu. Birbirleriyle bakışıyorlardı. Ama bunu kimse fark etmedi. Çünkü tüm gözler deniz erkeğindeydi. Sadece biri bakıştıklarını fark etti. Katsuki bakugou...
Gözleri adeta ateş saçıyordu. Todoroki'den sonra en çok sözü geçen kişiydi o. Tüm mürettebat ondan korkardı. Todoroki hariç...
"NE DİYE BAKIŞIYONUZ LAN YARIM PUŞT! ÖYLE DİKİLİP DURMAYIN SİZDE! GEMİYE ALIN ŞU BROKOLİ KAFAYI!"
Mürettebat korkusundan istediği şeyi yaptı. Ama hala bakışıyorlardı melez oğlan ile yakut gözlü.
"Hey puşt! Sana onunla bakışma dedim!"
"Senin sözünü dinleyecek değilim bakugou"
Bunu derken bile ondan gözlerini ayırmadı.
Katsuki iyice sinirlenmeye başladı.
"Bana bak puşt eğer onunla bakışmaya devam edersen-"
Sözünü kesen şey deniz erkeğinin parlaması oldu. Etrafında yeşil ışıklar saçıyordu. İşte katsuki'nin korktuğu şey başına geliyordu. O insan oluyordu. Bu katsuki'nin başına daha önce gelmişti ama bunu hiçkimse bilmiyordu. Kirishima eijiro yani evli olduğu adam. Oda deniz erkeğiydi. Bu deniz erkeği veya deniz kızı - insan ilişkilerinde işliyordu sadece. Eğer deniz erkeği veya deniz kızı bir insana çok aşık olursa insana dönüşüyordu. İçinden "demek brokoli kafa bizim yarım puşt'a aşık olmuş tch" diye geçirdi.
Artık çok geçti. Dönüşüm tamamlanmıştı. Artık kuyruğu yerine bacakları vardı. Todoroki hala onunla bakışıyordu. Sanki büyülenmiş gibi. Olayların sonradan farkına vardı. Bakışlarını bu sefer onun vücudunda gezdirdi. Sonra tekrar onun gözlerini buluşturdu kendilerininkini. Hiçbirşey demedi. Diyemedi. İlerledi ve kılıcını kılıfından çıkardı. Zümrüt gözlü ise korkmuyordu. Onun kendisine zarar vereceğini düşünmedi. Kılıcı ile ipleri kesti. Ve kılıcını tekrar kılıfına koydu.
Onu kucakladığı gibi kendi odasına götürdü. Ona kendi kıyafetlerinden giydirdi. Öyle çıplak bir şekilde dolaşamazdı ortalıkta. Sonra onun yanına oturdu. Bir elini onun yanağına koydu ve yavaşça okşadı. Anlını anlına dayadı. Hayatında ilk defa kalbi bukadar hızlı atıyordu. Soğuk bakışlı shoto şimdi hiç tanımadığı bir erkeğe aşkla bakıyordu.
"Aşık olacağım hiç aklıma gelmezdi. Hemde bir erkeğe" bunu diyen shoto'ydu. Sonradan fark etti. Zümrüt gözlüsünün boynunda 'midoriya izuku' yazan bir kolye vardı. Shoto bunun zümrüt gözlüsünün ismi olabileceğini düşündü.
"Midoriya izuku adın gibi kendinde tatlısın biliyormusun?"
Yavaşça dudaklarını onunkilerine bastırdı. Midoriya ise ilk defa öpüşüyordu. Tabi kendisi gibi olan birsürü kişi vardı ve ordada öpüşmek vardı. Bu yüzden ne olduğunu biliyordu. Ama hayatında ilk kez öpüştüğü için çok hecanlıydı. Karşılık vermeye çalıştı. Yapabildiğinin en iyisini yapmak istedi. Onun bu çabaları ise shoto'yu mutlu etmişti. Sanırım bundan sonra balıkları öldürmeyi bırak yemiyecekti bile. Çünkü izuku'su ona yeterdi
-0-
Sea man x captain
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
