-1-

942 51 11
                                    

Gözlerimi yavaşça açtım.Aslında içimden tüm iyi dileklerimi (!) güneşliği açıp giden anneme ileterek.Yatağımdan doğrularken karşımdaki aynaya baktım.

Elalemin kızı prenses gibi kalkar ben ! Bildiğin zombi..
Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra gardrobumun önüne geçtim.Bugün gerçekten de çok özel bir gündü.Üniversiteye başlayacaktım.

"Arya çabuk ol !"

"Tamaam !"

Ya sanki okula annem başlayacaktı.Bu ne heyecan arkadaş !
Elime  geçen kırmızı renkli diz hizasında biten elbiseyi giydim.Siyah babetlerimi ayağıma geçirdikten sonra saçımı düzelttim.

"Arya bir daha seslenmeyeceğim !"

"Tamam annee !"

Valla bu sefer de gitmezsem arkadaşım terlik ile bir randevum olacaktı.Hissedebiliyordum.Siyah küçük çantama telefonumu koyduktan sonra odadan çıktım.

"Geldim işte !"

Annem elindeki kepçeyi kafama vurdu.

"Ahh ! Annegg ne vuruyorsun ya !"

"Anneyle düzgün konuş !"

Elime aldığım çatalı salatalığa batırdım.

"Nasıl isterseniz sultan hazretleri ."

Sesimi çıkartmadan kahvaltımı yapmaya başladım.Hayır sesimi çıkarmadım dediğime bakmayın zaten çayı höpürderme sesim tüm odaya yetmişti.Masadan kalktım ve peçete ile ağzımı sildim.Annemin yanağına öpücük bıraktım.

"Ben gidiyorum anne !"

"Tamam.Bak sakın oğlanlara falan bakma !"

Ben hiç hiç bakar mıyım.Kimden bahsediyoruz ? Yanımdan amerika başkanı geçse anlamam.Valla geçse zaten anlamam ne işim olur onunla.

"Anne imanlı bir kızım ben !"

"Aferin !"

Hopalaya zıplaya mutfaktan çıktım.Dış kapıyı kapattıktan sonra derin bir nefes aldım.
Gerçekten acaba şimdi ne olacaktı ? Üniversiteye başlamak..Sanki bir serinin ilk kitabını okumuşsun da ikincisini almaya paran yetmemiş gibi..Anlatamıyordum bile duygularımı..Ne bileyim bu duygu..Çok beğendiğin tişörtü tam alacakken fiyatının kasada iki katına çıkması gibi.Çok heyacanlı ama biraz da ağlamaklı.

Ya arkadaş bulamazsam ? O zaman üniversitenin kedileri ile dost mu olacaktım ? Hayııır !
Kafamı iki yana sallayıp dusuncelerimi beynimin diğer tarafına itekledim.Gerçekten okula geç kalacaktım !Otobüs durağına kadar yürüdüm.İlk gelen otobüse bindim.Ha öylesine binmedim tabiki.Otobüs okula gidecekti o yüzden bindim.Başımı cama yasayıp hayal falan kurmadım tabiki.Karşıdaki teyzenin kötü bakışlarına maruz kaldığım için öylece oturdum.Kesin bunlar annemin bedduaları yüzünden !

Otobüsten indiğim zaman kalbim deli gibi atmaya midemde kelebekler uçuşmaya başladı.Tabiki okula aşık falan olmadım..

Kahverengi uzun saçlarımı geriye doğru attıktan sonra yavaş yavaş okula doğru yürümeye başladım.Yavaş yürüyordum ki düşüp de ilk günden rezil olmayayım!

Okulun koridorlarında aheste aheste dolaşırken bir yandan da sınıfımı arıyordum.Karşıdan bana göz kırpan sınıfa girdiğim zaman duraksadım.

Bildiğin sınıf değildi sanki..Bedava içecek dağıtılan bakkal açılışına gelen çocuk çocuk kim varsa içeriye doluşmuş gibiydi.Omo !
Ön kısımlardan bir kızın yanına oturdum.Özellikle çok güzel olmayan normal insan evladının yanına oturdum ki parlayan güneşim sönmesin..

Kız bana döndü ve gülümsedi.

"Merhaba ben Helen ."

"Arya ."derken gülümsedim.

Şimdi ben havadan girip ülkenin enflasyonundan limonun bir tanesinin bir tl olduğuna kadar muhabbet konusu bulurdum da..İlk günden huyunu suyunu bilmediğim kızı korkutmayayım.

Kızcağızı korkutmadan normal insanlar gibi konuşmaya başladık.Heyecanım yatışmıştı.Şimdiden birçok ortak noktamız çıkmıştı.

"Belki burada hayatının aşkını bulursun."

"Hadi hayırlısı !"

Sanki karpuz alıyorum da neyse..Hoca sınıfa girince boş lafları bırakıp derse odaklandık.Artık ilk derse ne kadar odaklanılabilinirse..

Evet neden moda tasarımı okuduğumu şimdi daha iyi anlamış olmuştum.Tüm gün gelen giden rektörleri sayamamıştım bile..

"Yarın görüşürüz Arya!"

"Tamam canım ."

Elimdeki kitapların üzerine telefonumu yerleştirdikten sonra instagramda gezinmeye başladım.Tam köşeden dönecektim ki bir şeye çarptım.

Duvar ? Kafamı duvara çarpmış olmanın etkisi ile kaldırdım.Ve ağzım açık kaldı.Hayır bir meteor !

"Pardon !"derken yerdeki kitaplarımı toplamaya başladı.

Yüzüne dikkatlice baktım.Gerçekten yakışıklıydı.Vee elime bir daha böyle bir fırsat geçemeyebilirdi.

Yerdeki iki beyaz iponu görünce sinsice gülümsedim.Filimlerde tesadüfen karışan telefonlar hep peşinden bir aşk getirirdi.Neden şimdi de olmasın ?

"Önemli değil !"derken çocuğun iponunu yerden aldım ve çantama koydum.Bu arada anneme ipon aldırmak için iki yıl boyunca için iyiki yalvarmışım diye düşündüm.

Başıyla selam verdikten sonra o da telefonunu aldı ve uzaklaştı.Bense 'İnşallah hemen farketmez 'diye içimden geçirirken koşarak okuldan çıktım.

Bakalım tanımadığım bu yabancı ne sürprizler ile gelecekti ?

BLA BLA BLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin