"Mark." Siyah saçlı çocuk kendisine seslenen küçüğe döndü. "Hm?"
"Bir hayalin var mı?"
Büyük olan elini çenesine koyup düşünmeye başladı. "Okulumu bitirip doktor olmak, sanırım. Senin?"
Kızıl çocuk hevesle anlatmaya başladı. "Ben ünlü bir yazar olmak istiyorum. Büyük kitapçıların raflarında, her yaştan insanın ellerinde kitaplarımı görmek ve yazdıklarımla insanların kalbine dokunmak istiyorum."
Büyük olan gülümseyip gözlerini kendisi gibi gülümsemekte olan çocuğa dikti. "Çok güzel bir hayal, hiç kitap yazdın mı?"
"Evet, yaklaşık 5 tane. Yani, sonuncusu hala bitmedi ama, 5 diyebilirim sanırım..?" Siyah saçlı olan omuz silkti. "Nasıl demek istersen, ama bir numaralı fanın ben olacağım."
Küçük olan kıkırdayıp kollarını büyüğe doladı. "Seni seviyorum Lee Mark."
Diğeri de kollarını küçüğe dolayıp saçlarına bir öpücük kondurdu. "Ben de seni seviyorum Lee Donghyuck."
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bench (MarkHyuck)
Short StoryHer cumartesi günü, o banka gelip otururlardı. İkisi de konuşmazdı, birbirlerini tanımıyor oluşlarına rağmen yabancılık çekmezlerdi. -Mark Lee & Lee Donghyuck-