Okumaya başladığın tarihi yaz...
kitap ipek üzerinden anlatılacak arastanda bölümler olacak.
Odama çekilmiştim. Herzaman ki gibi gene beni burda bırakıp Trabzon'a gidiyorlardı. Nedenini ise galiba hiçbir zaman öğrenemicektim. En son oraya gittiğimde 14 yaşındaydım ve şuan 18 yaşındayım gerçi oraya gittiğimde de evde oturmaktan başka birşey yapmamıştım. Abimler gezmiş bende kös kös evde oturmustum. Ben böyle düşüncelere dalarken babam odama gelmişti. Yüzünde endişeli bir hal vardı. Bana bakıp;
- Valizini hazırla prensesim sende bizimle geliyorsun.
koşup boynuna sarıldım.
- Baba sen bitanesin.
- Deden aradı. Seni çok özlemiş torunumu getirmessen sende gelme dedi.
huzursuz bir şekilde gülümsediğinde dudağımı büzüp,
- Yoksa götürmicektin yani
- Prenses...
Kaşlarını çattığını görünce hemen gülümsedim.
- Tamam, tamam bir şey demedim
Babamın yanağını öpmüştüm.
- Hadi prenses çabuk hazırlan da uçağa yetisemicez yoksa.
- Hemen hazırlanıyorum babam benim merak etme sen.
Diyip hemen valizimi çıkarıp kalın kıyafetleri koymaya başladım. Montda koymuştum nolur nolmaz diye, yazdaydik ama babamların dediğine göre yazın bile soğuktu.
Valizimi hazırlayıp salona çıkarmıştım. Annem beni görünce;- Kuzum hadi nerde kaldın?
- Geldim annem.
Annem abime bakıp,
- Oğlum alsana kardeşinin valizini!
Bende hemen atlayıp,
- Bir zahmet bencede.
Diyip cool cool iniyim derken kendimi yerde bulmam bir oldu. Abim resmen bana anirarak gülmüştü. Altta kalmamak için,
- Babacım unutmadan giderken abimi hayvanat Bahçesine bırakalım ne de olsa kendisi soyu tükenmek üzere olan bir ayı.
Abim sinirli sinirli bana bakıp valizimi alınca Çetin abim de boş durmayıp Çağlar abime,
- Ooov ikizim yalnız fena laf soktu bu lafın altında kalmak adamlığa yakışmaz.
Çetin abime dönüp elimi yumruk yapıp uzattım o da karşılık verince Abime bakıp kahkaha atmıştım. Hem ne demişler son gülen iyi güler.
- İkiniz de dayak yiceksiniz o olcak şimdi.
Biz kavga etmeden Babam olaya el koyup,
- Hadi da hadi ne çene varmış sizde geç kalacağuz
Dediğinde hepimiz arabaya binmiştik ve ben iki ayının ortasında kalmıştım.
•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•○•
Sonunda Havaalanı'na gelmiştik. Gelene kadar abimler beni delirtmişti resmen. Neymiş orası Trabzon orda kısa giyinemessin istediğin gibi gezemessin sanki ben bilmiyordum. Tamam belki Kuzenlerimin çoğu erkek olabilirdi ve hepsi de orada olabilirdi ama çok abartmışlardı. Babam da abimlere destek çıktı tabi içim şişmişti gelene kadar.
Uçağa bindiğimizde babam, ben, annem bir, abimlerde bir yerde oturmuşlardı. Babam bana dönüp;
- Prensesim küçük amcanla fazla yakın olmamaya çalış tamam mı?
- Tamam baba da küçük derken Aras amcamdan mı bahsediyorsun.
- Evet prenses.
Diyince bişey dememiştim babam da zaten önüne dönmüştü. Amcam olmasına rağmen hiç görmemiştim. Zaten Trabzon da yaşıyordu ee bende Trabzon'a sadece iki kere gitmiştim ve gittiğimde de o evde yoktu. Amcam hakkında bir tek dedemin arkadaşının oğlu olduğunu ve ailesi ölünce de dedemin onu sahiplendiğini biliyordum o kadar. Aslında amcam sayılmazdı yani soyadımız aynıydı bir tek yoksa hiç bir şekilde kan bağımız yoktu. Babam neden ondan uzak durmam gerektiğini söylemiştiki. Aklımda deli sorular...
- Acaba yakışıklı mıdır ha.
- İç ses ya sen hayırdır amcama mı yavşıyon.
- Oho ben nikah yüzüklerimizi bile hazırladım gidip amcanın iç sesini isticem.
- Töbe töbe bir git ya uyucam ben hadee.
Diyip gözlerimi kapatınca uyku bastırmış ve gidene kadar uyumayı hedefleyerek uykuya dalmıştım. Yanlış anlamayın yani uykuya dalmadim uyudum. Bu bayat espiriden sonra artık uyuyabilirim.
□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●
Sizi sıkmadan sade bir konuşma yapıcam. Hepinizin emeğe saygı duyan bir insan olduğunuzu düşünerek oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Oy sınır 5 yorum sınır 5
Sınır olmadan yeni bölüm gelmicektir.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Impassible For Me
JugendliteraturKarşılıksız seven bir yürek... Yanıp tutuşan bir aşk... Aşılamayacak engeller... Aşkla yanan bir ruh... Çaresiz ve İmkansız... Peki sen bu imkansız bir aşka şahit olmak ister misin? Üzüntüsüyle, mutluluyla... Biraz kırgın biraz mutlu biraz da umut...