Uçaktan inmiştik. Derbas amcamı bekliyorduk. Amcam önümüzde durmuştu. Valizlerimizi alıp arabaya koyup babamın elini öptü.
- Hoşgeldiniz abi.
- Hosbulduk koçum hoşbulduk.
Diyip tokalaşmışlardı. Bizde amcamın elini öpmüş ve arabaya binmiştik. Allahtan amcam büyük arabayla gelmişti yoksa bende iki tane ayı gibi abi varken biraz zor sığardık. Havaalanı yaylaya uzak olduğu için biraz kestirmekten zarar gelmezdi. Yani kestirmek dediysem... tamam tamam sustum kdkkdkddjdi.
□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●
Biri kolumu sıktığında uyanmıştım ve başımın dibinde zeballık gibi dikilen Çağlar abimi görünce,
- Ayı mısın ya sen ne sıkıyorsun.
Diyip vurduğumda,
- Kalk kızım geldik ya uçakta uyudun arabada uyudun yeter da.
- İyi git başımdan geliyorum.
diyip üstümü başımı düzeltip arabadan indim. Babamlar valizleri daha yeni aldığına göre geleli çok olmamıştı. Bende dedemlerin yanına gidip sıradan herkesin elini öpmüştüm. Nasıl olsa iki tane ayı gibi abim vardı. İşleri ne taşısınlar.
Amcamların yanında genç biri vardı. Demek ki o da Aras amcamdı. Babam uzak dur demişti ee o zaman elini öpmeme de gerek yoktu.
Babamlarda gelince hep beraber içeri girmiştik. Sofraya baktığımda çoktan hazırlanmış olduğunu görünce acıktığımı hissetmiştim. Dedem de beni duymuş gibi,- Hayde herkes sofraya.
Dört tane sofra kurulmustu. İkisinde erkekler ikisinde de kizlar oturuyordu da ben sofralara bakmaktan oturamamıştım ve bana yer kalmamıştı. Neyse sonra yerim diye düşünüp somyaya oturmuştum. Dedem benim oturmadığımı görünce
- Kızım otursana sofraya.
- Yer yok dedem ben sonra oturrum.
Dediğimde dedem bana bakıp,
- Olur mu kizum ole şey vardur yer git otur da.
- Dedem ya valla aç değilim zaten sonra yerim ben.
- İyi madem, haydi herkese afiyet olsun!
Annemin yanına gidip,
- Anne ben kapının önüne çıkıyım diyorum hava almış olurum hem.
- Tamam kuzum uzaklaşma fazla.
- Tamam annee.
Ayakkabılarımı giyip dışarı çıkmıştım.
Böyle bir hava başka yerde bulamazdınız. İçime doldurdum çay kokusuyla harmanlanmış havayı.
Çok mutluydum. Hiç birşey degişmemisti. 4 yıldır gelemedigim memleketimi özlediğimi farkettim.
Neyse bu kadar duygusallık yeter.Hayran hayran dolasırken kapidan uzaklaştığımı farketmistim aman nasıl olsa biliyorum yolu bişey olmaz diyip önüme dönmemle yere düşmem bir oldu. Yerden kalkmaya çalışırken bir gülüş sesi duymuştum. Yere oturup bana gülen orangutana- Kızım çarpılcaksın ha- diyen ic sesimi susturup gozlerimi kısarak ona doğru bakmaya başladım. Daha da çok gülmeye başladı angut. Yerden tas alıp kafasına doğru atmıştım ama denk getirememistim. Böyle olunca sinirlenip ayağa kalktım.
- Ne gülüyorsun be
Diye çıkıştığımda normal bir sekilde gülümseyip,
- Düz yolda bile dusebilmene gülüyorum baska neye gülücem.
Dediğinde oflayıp yanindan geçip gittim.
Gerizekalı dağ ayısı ne olucak bide pişmiş kelle gibi sırıtıyor pislikkk totoş. Sinirlerimi bozmuştu ya.
Biraz daha dolaşıp eve gitmeye koyuldum.
Kapıyı çaldığımda kapıyı açan kişiyle ağzım bir karış açık kalmıştı.□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●□●
Yeni bölüm gelmiş bulunmaktadır.
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Canlar hepinizi öpüyorum.Oy sınır 7 yorum sınır 7
Sınır olmadan yeni bölüm gelmicektir.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Impassible For Me
Novela JuvenilKarşılıksız seven bir yürek... Yanıp tutuşan bir aşk... Aşılamayacak engeller... Aşkla yanan bir ruh... Çaresiz ve İmkansız... Peki sen bu imkansız bir aşka şahit olmak ister misin? Üzüntüsüyle, mutluluyla... Biraz kırgın biraz mutlu biraz da umut...