Bölüm Şarkısı:
AnnenMayKantereit - Barfuß am KlavierYaşam, her bedende ve ruhta farklı bir etkiye kapı aralayan yaşam. Anlaşılması zor, fakat bir o kadar da istemeden hayata geçirilen kelime, ya da basit bir ad kulaklarımızda çınlaması bir şey ifade etmeyen. Üzerine yazılan satırlar, siyah kömürden kalemlerle karalanan çizimler, bir sağa bir sola dönen kameralar, beynimi allak bullak eden koca bir ses ki yaşam; bizi yaşatan da, öldüren de o.
Tıka basa dolu bir kafedeyim. Herkes, herkes oldukça memnun hayatından, herkes benden uzak ve bir o kadar da aynıyız aslında onlarla. Aralarından nasıl sıyrıldığımı, farklı olduğumu biliyorum fakat içimdeki dürtü ile bu ağır 'yaşam'ın benden yatmamı istediği soğuk zeminden kalkmış bir beden buradaki.
Tıka basa dolu bir kafedeyim. Yanımda onlarca insan, bana hayran gözlerle bakıyor, yaklaşmaya da bir o kadar çekiniyorlar. Çünkü güç ezicidir ve ben, istemesem de eziyorum onları, hayatlarını tek tek mahvediyorum bir kalemin ucundaki mürekkebi kağıda bastırmakla.
Tıka basa dolu bir kafedeyim. Bir çift iri göz soğuk bakışlarıyla hayatını mahvedişimi izliyor, ağır ağır. Kahve kokusu onun bakışlarından daha ağır, zihnimi dağıtıyor ki daha derin düşünemeyeyim. Bakışlarım, soğuk bakışlardan korkan bir dürtü gibi içimdeki, kahveyle ısınmaya çalışıyor. Belki de korktum, bilmiyorum, kafam öyle dağınık.
Tıka basa dolu bir kafedeyim. Antonie'nin sesi yankılanıyor kulaklarımda, oldukça yakından.
"Tu es tombé amoureux, monsieur. Bu korkunç!"
Umursamaz bir tavırla elimi kaldırıyorum ve baş parmağımla işaret parmağım birbirine yapışıkken sallıyorum.
"Ben aşık olamam Antonie, pek önemsiz bir iş."
Hafif bir öksürükle boğazımı temizliyorum. Anotine'nin meraklı bakışları üzerimde geziniyor.
"Vous connaissez, zamanım dar ve yaşayacak çok şey var."
Tu es tombé amoureux: Aşık oldunuz.
Monseiur: Mösyö (bayım).
Vous connaissez: Biliyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•İŞGİT• [taekook]
Fiksi Penggemarİşgit: Göktürkçe, sanat veya değerli ipek kumaşı anlamına gelir.