9.bolum

5.5K 200 40
                                    

Düzenlendi...

Gelen sesle üçününde gözleri sesin sahibine çevrildi.  Üçüde Şule'ye  baksada Şule sinirli  bir şekilde sadece güney'e bakıyordu. Duyduklarına inanamıyordu güney birinin ölümüne sebeb olmuştu. Onun kuzeni bir katil miydi? 

"Bunu yaptığına inanamıyorum güney sen nasıl bir katil olabilirsin?" Dedi şule sinirle ve hayal kırıklığı ile güney'e bakarak tabi kuzeninin bir mafya olduğunu bilse günde kaç adam öldürdüğünü bilse böyle dermiydi tabi arife hanım bu adamlar gibi değil di. Güney  şule'nin dediği sözlerle sıkıntıyla nefes aldı ve şule'ye baktı sesi daha soğuk ve sinirli cıkıyordu.

"Evet ben bir katilim şule ben eli kanlı katilim hemde suçsuz bir kızın hayatını karartan bir katilim oldu mu itiraf ettim  "   dedi.  Şule güney'in pişmanlığını gözlerinde görmüştü geçmişi geri alamazdı elinde olsa almak isterdi. Hızlıca  güney'in yanına giderek sımsıkı sarıldı kuzenine  sanki bütün pişmanlığı acı'yı geçirecekmiş gibi sarıldı.

"Özür dilerim güney özür dilerim " dedi gözlerinden akan yaşlarla kuzen'i pişmandı Güney de kollarını  şule'ye sararak sarıldı. Bu sarılmaya ihtiyacı vardı.

"Özür dileme  şule haklısın ben bir katilim " dedi Şule  güney'in sözüyle ondan ayrılarak gözlerinin  icine doğru baktı. O anda emin oldu ki geçmişe dönseler güney o kaza olmaması için elinden geleni yapardı  ama çok geçti kaza çoktan olmuş o kadın ölmüştü geri dönüşü  yoktu. Yinede kuzenini rahatlatmak istedi

"Hayır güney hayır böyle düşünme katil olmayı sen istemedin biliyorum senin hiç bir suçun yok herşey allah'tan gelir allah verir allah alır  " dedi hızlıca güney Şule'nin bu söyledikleriyle gülümsedi  onu rahatlatmak üstündeki pişmanlığı acı'yı birazda olsa yok etmeyi düşünüyordu ama  ikisi de ne olduğunu biliyordu özellikle de Güney katil olduğunu biliyordu. Bir çok adamı  öldürmüştü hiç birinde pişman olmamıştı ama serçe nin annesi farklıydı diğer öldürdükleri tecavüzcü kaçakçı dolandırıcı hastalıklı adamlardı ama arife hanım değildi. Derin bir nefes verdi dışarıya ve şule' ye baktı.

"Şule bu duyduklarını serçe bilmemeli tamam mı? Sadece dördümüz bileceğiz  "dedi. Şule ona başını tamam anlamında salladı saklamak istemesede de saklayacaktı. 

"Bence de kızım hiçbir şey deme belli etme eğer duyarsa hiç iyi olmaz " dedi Tarık bey  şule başını tarık beye çevirdi haklıydı tarık bey

"Bilmemesi iyi olur amca  kötü olmasını istemiyorum hayatı zaten kötü daha kötü hale getirmeyelim  serçe çok iyi bir kız üzülmeyi hak etmiyor " dedi.

"İyi olduğu kadar çokta güzel ve masum bir kız " dedi canan hanım onu görür görmez beğenmiş gelini olsun istemişti ama bu olmayacak birşeydi. Kim annesi'nin katiliyle evlenirdi ki ne kadar şimdilik  bilmesede elbet bir gün öğrenecekti ve öğrendiği zaman yıkılırdı tek duası hiç öğrenmemesiydi. Güney sessiz bir şekilde onaylamıştı annesinin sözünü.

"Evet  hemde çok güzel " dedi. Kimse'nin duymadığını sanmıştı o kadar sessiz konuşmuştu ki kendi bile zor duymuştu sesini  ama şule  yanında olduğu için duymuştu ve gülümsedi.

Serçe meraklı bir şekilde salonda oturuyordu. Kimse gelmeyince  Şule de yukarıya cıkmış bir türlü inmemişti.  Bu eve alışmasa da Şule'ye alışmıştı. Şimdi tek olunca sıkılmış birinin inmesini bekliyordu. Merdivenlerden gelen sesle başını merdivenlere cevirdi. Güney şule tarık bey ve canan hanım iniyorlardı onları görünce oturduğu koltuktan ayağa kalktı güney ve şule için olmasa da tarık bey ve canan hanım' a saygılıydı tarık bey ve canan hanımda bunu fark etmiş birbirlerine bakarak gülümsemişlerdi.  Salona geldiklerinde şule  yukarıda hic birşey konuşulmamış hic bir sey öğrenmemiş gibi gülümseyerek  serçenin koluna girdi.

"Gel biz  seninle mutfağa girip çay demleyelim"dedi  serçe şule'ye  gulumseyerek başıyla  onayladı  mutfağa girdiklerinde şule ortalığı toplarken serçe de  çaydanlığa  çay suyu koyup ocağa koydu bugün saniye hanım izinliydi. Şule'nin aklına güney'in serçe'yi güzel bulması geldikçe gülümsüyordu kuzeni yeni duygulara yavaş yavaş  yelken açıyordu ama haberi yoktu ne zaman fark edecekti acaba Serçe ise çayı güzelce demlemiş  çayın yanına saniye hanımın bir gün önce elleriyle yaptığı kurabiyeleri koyunca gülümseyerek içeri girdiler.  Güney mutfaktan elinde çaylarla gelen serçe'yi görünce gülümsedi

"bir tepsi bile bir insanın eline yakışır mı?" Diye geçirdi içinden daha sonra kendisinde fark ettiği ile şaşırdı  Alışıyordu serçe'ye bunu yeni anlamıştı güney   birisi tarafından izlenildigi  hissine kapılarak bakışlarını serçe'den çekerek kendisine bakan aynı kendisindeki gözlere benzeyen bir çift yeşil gözlere çevirdi  bakan canan hanımdı. Canan hanım gülümseyerek oğluna bakıyordu. Uzun zamandır ilk defa böyle içten gülümsediğini gördü oğlu'nun buda onun mutlu olmasını sağlamıştı. Güney de ona bakınca göz göze geldiler ve daha çok gülümsedi canan hanım oğluna.

Serçe elinde ki tepsiyle salona gelince güney'in kendisine gülümseyerek baktığını görmüş ama görmemezlikten gelmişti.  Onun her hareketi serçe'yi sinir ediyordu özellikle de o güzel yeşil gözleriyle ona bakması. Çay tepsisini ilk tarık bey'e uzattı serçe  tarık bey serçe'ye bakarak  gülümsedi ve çayını aldı aynı annesine benziyordu serçe.

"Eline sağlık kızım " dedi sevecen sesiyle serçe zorla gülümsedi.

"Afiyet olsun efendim " dedi  boğazı düğüm olmuş  konuşmasını zorlaştırıyordu. Bu kelime duygulandırmıştı serçe'yi uzun süredir duymadığı bir kelimeydi bu  kızım sözü babası annesi öldükten sonra bu kelime'yi bir daha kullanmamıştı ona hep allah'ın belâsı derdi ve şimdi bir başkası babası değil bir başkası ona kızım demişti. O anda anladı babasından bu sözü duymayı ne kadar özlediğini  düşüncelerden cıkarak elleri  ne kadar titrerse de çayları dağıtmış şule'nin yanına oturmuştu.  Tarık bey çayından bir yudum alarak gülümsedi ve Serçe'ye baktı. 

"Gerçekten eline sağlık kızım ilk defa böyle bir çay ictim" dedi gulumseyerek canan hanım hafifçe öksürdü ve kocasına kaşlarını çatarak baktı tarık bey karısı'nın uyarısını net bir şekilde anlamış karısına kısaca bakıp ona da gülümsemişti.

"Tabi biricik eşimin çaylarından sonra " diye düzeltmisti onun bu lafına hepsi gülmüştü yaşı ne kadar geçerse geçsin annesi hala babasına sözünü geçiriyordu bunu anlamıştı güney.  serçe ise ne kadar ağlamak istesede  gülümsedi onun için gülümsemek zor olsada gülümsedi bu aile onun icin iyi insanlardı  güney hariç. 

"Tekrardan afiyet olsun efendim " dedi.  Serçe Tarık bey' e gülümseyerek Tarık bey  serçe'ye sahte bir kızgınlıkla baktı

"AA Efendim demeyi bırak artık sende benim bir kızımsın serçe güney'i sevdiğim gibi senide seviyorum efendim demeye devam edersem kızarım  " dedi  serçe gözleri dolu dolu bir şekilde baktı tarık bey'e kendi babası mıydı bana yoksa bu adam mı?

"Peki efendim " dedi. Tarık bey sitemli sesiyle sözünü kesti serçe'nin

"Bak hala efendim diyor " dedi.

"Peki ne diyeceğim  ben size " dedi serçe utanarak ve çekinerek  tarık bey gülümsedi ve herkesin  duyunca şaşıracağı  o  sözleri söyledi.

"Bundan sonra sen  bana TARIK BABA diyeceksin serçe kızım" dedi onun bu söylediği ile serçe dahil hepsi şaskınca tarık bey' e baktı....

ADI:SERÇE  (MAFYANIN TUTSAĞI) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin