Düzenlendi...
Gelen sesle üçününde gözleri sesin sahibine çevrildi. Üçüde Şule'ye baksada Şule sinirli bir şekilde sadece güney'e bakıyordu. Duyduklarına inanamıyordu güney birinin ölümüne sebeb olmuştu. Onun kuzeni bir katil miydi?
"Bunu yaptığına inanamıyorum güney sen nasıl bir katil olabilirsin?" Dedi şule sinirle ve hayal kırıklığı ile güney'e bakarak tabi kuzeninin bir mafya olduğunu bilse günde kaç adam öldürdüğünü bilse böyle dermiydi tabi arife hanım bu adamlar gibi değil di. Güney şule'nin dediği sözlerle sıkıntıyla nefes aldı ve şule'ye baktı sesi daha soğuk ve sinirli cıkıyordu.
"Evet ben bir katilim şule ben eli kanlı katilim hemde suçsuz bir kızın hayatını karartan bir katilim oldu mu itiraf ettim " dedi. Şule güney'in pişmanlığını gözlerinde görmüştü geçmişi geri alamazdı elinde olsa almak isterdi. Hızlıca güney'in yanına giderek sımsıkı sarıldı kuzenine sanki bütün pişmanlığı acı'yı geçirecekmiş gibi sarıldı.
"Özür dilerim güney özür dilerim " dedi gözlerinden akan yaşlarla kuzen'i pişmandı Güney de kollarını şule'ye sararak sarıldı. Bu sarılmaya ihtiyacı vardı.
"Özür dileme şule haklısın ben bir katilim " dedi Şule güney'in sözüyle ondan ayrılarak gözlerinin icine doğru baktı. O anda emin oldu ki geçmişe dönseler güney o kaza olmaması için elinden geleni yapardı ama çok geçti kaza çoktan olmuş o kadın ölmüştü geri dönüşü yoktu. Yinede kuzenini rahatlatmak istedi
"Hayır güney hayır böyle düşünme katil olmayı sen istemedin biliyorum senin hiç bir suçun yok herşey allah'tan gelir allah verir allah alır " dedi hızlıca güney Şule'nin bu söyledikleriyle gülümsedi onu rahatlatmak üstündeki pişmanlığı acı'yı birazda olsa yok etmeyi düşünüyordu ama ikisi de ne olduğunu biliyordu özellikle de Güney katil olduğunu biliyordu. Bir çok adamı öldürmüştü hiç birinde pişman olmamıştı ama serçe nin annesi farklıydı diğer öldürdükleri tecavüzcü kaçakçı dolandırıcı hastalıklı adamlardı ama arife hanım değildi. Derin bir nefes verdi dışarıya ve şule' ye baktı.
"Şule bu duyduklarını serçe bilmemeli tamam mı? Sadece dördümüz bileceğiz "dedi. Şule ona başını tamam anlamında salladı saklamak istemesede de saklayacaktı.
"Bence de kızım hiçbir şey deme belli etme eğer duyarsa hiç iyi olmaz " dedi Tarık bey şule başını tarık beye çevirdi haklıydı tarık bey
"Bilmemesi iyi olur amca kötü olmasını istemiyorum hayatı zaten kötü daha kötü hale getirmeyelim serçe çok iyi bir kız üzülmeyi hak etmiyor " dedi.
"İyi olduğu kadar çokta güzel ve masum bir kız " dedi canan hanım onu görür görmez beğenmiş gelini olsun istemişti ama bu olmayacak birşeydi. Kim annesi'nin katiliyle evlenirdi ki ne kadar şimdilik bilmesede elbet bir gün öğrenecekti ve öğrendiği zaman yıkılırdı tek duası hiç öğrenmemesiydi. Güney sessiz bir şekilde onaylamıştı annesinin sözünü.
"Evet hemde çok güzel " dedi. Kimse'nin duymadığını sanmıştı o kadar sessiz konuşmuştu ki kendi bile zor duymuştu sesini ama şule yanında olduğu için duymuştu ve gülümsedi.
Serçe meraklı bir şekilde salonda oturuyordu. Kimse gelmeyince Şule de yukarıya cıkmış bir türlü inmemişti. Bu eve alışmasa da Şule'ye alışmıştı. Şimdi tek olunca sıkılmış birinin inmesini bekliyordu. Merdivenlerden gelen sesle başını merdivenlere cevirdi. Güney şule tarık bey ve canan hanım iniyorlardı onları görünce oturduğu koltuktan ayağa kalktı güney ve şule için olmasa da tarık bey ve canan hanım' a saygılıydı tarık bey ve canan hanımda bunu fark etmiş birbirlerine bakarak gülümsemişlerdi. Salona geldiklerinde şule yukarıda hic birşey konuşulmamış hic bir sey öğrenmemiş gibi gülümseyerek serçenin koluna girdi.
"Gel biz seninle mutfağa girip çay demleyelim"dedi serçe şule'ye gulumseyerek başıyla onayladı mutfağa girdiklerinde şule ortalığı toplarken serçe de çaydanlığa çay suyu koyup ocağa koydu bugün saniye hanım izinliydi. Şule'nin aklına güney'in serçe'yi güzel bulması geldikçe gülümsüyordu kuzeni yeni duygulara yavaş yavaş yelken açıyordu ama haberi yoktu ne zaman fark edecekti acaba Serçe ise çayı güzelce demlemiş çayın yanına saniye hanımın bir gün önce elleriyle yaptığı kurabiyeleri koyunca gülümseyerek içeri girdiler. Güney mutfaktan elinde çaylarla gelen serçe'yi görünce gülümsedi
"bir tepsi bile bir insanın eline yakışır mı?" Diye geçirdi içinden daha sonra kendisinde fark ettiği ile şaşırdı Alışıyordu serçe'ye bunu yeni anlamıştı güney birisi tarafından izlenildigi hissine kapılarak bakışlarını serçe'den çekerek kendisine bakan aynı kendisindeki gözlere benzeyen bir çift yeşil gözlere çevirdi bakan canan hanımdı. Canan hanım gülümseyerek oğluna bakıyordu. Uzun zamandır ilk defa böyle içten gülümsediğini gördü oğlu'nun buda onun mutlu olmasını sağlamıştı. Güney de ona bakınca göz göze geldiler ve daha çok gülümsedi canan hanım oğluna.
Serçe elinde ki tepsiyle salona gelince güney'in kendisine gülümseyerek baktığını görmüş ama görmemezlikten gelmişti. Onun her hareketi serçe'yi sinir ediyordu özellikle de o güzel yeşil gözleriyle ona bakması. Çay tepsisini ilk tarık bey'e uzattı serçe tarık bey serçe'ye bakarak gülümsedi ve çayını aldı aynı annesine benziyordu serçe.
"Eline sağlık kızım " dedi sevecen sesiyle serçe zorla gülümsedi.
"Afiyet olsun efendim " dedi boğazı düğüm olmuş konuşmasını zorlaştırıyordu. Bu kelime duygulandırmıştı serçe'yi uzun süredir duymadığı bir kelimeydi bu kızım sözü babası annesi öldükten sonra bu kelime'yi bir daha kullanmamıştı ona hep allah'ın belâsı derdi ve şimdi bir başkası babası değil bir başkası ona kızım demişti. O anda anladı babasından bu sözü duymayı ne kadar özlediğini düşüncelerden cıkarak elleri ne kadar titrerse de çayları dağıtmış şule'nin yanına oturmuştu. Tarık bey çayından bir yudum alarak gülümsedi ve Serçe'ye baktı.
"Gerçekten eline sağlık kızım ilk defa böyle bir çay ictim" dedi gulumseyerek canan hanım hafifçe öksürdü ve kocasına kaşlarını çatarak baktı tarık bey karısı'nın uyarısını net bir şekilde anlamış karısına kısaca bakıp ona da gülümsemişti.
"Tabi biricik eşimin çaylarından sonra " diye düzeltmisti onun bu lafına hepsi gülmüştü yaşı ne kadar geçerse geçsin annesi hala babasına sözünü geçiriyordu bunu anlamıştı güney. serçe ise ne kadar ağlamak istesede gülümsedi onun için gülümsemek zor olsada gülümsedi bu aile onun icin iyi insanlardı güney hariç.
"Tekrardan afiyet olsun efendim " dedi. Serçe Tarık bey' e gülümseyerek Tarık bey serçe'ye sahte bir kızgınlıkla baktı
"AA Efendim demeyi bırak artık sende benim bir kızımsın serçe güney'i sevdiğim gibi senide seviyorum efendim demeye devam edersem kızarım " dedi serçe gözleri dolu dolu bir şekilde baktı tarık bey'e kendi babası mıydı bana yoksa bu adam mı?
"Peki efendim " dedi. Tarık bey sitemli sesiyle sözünü kesti serçe'nin
"Bak hala efendim diyor " dedi.
"Peki ne diyeceğim ben size " dedi serçe utanarak ve çekinerek tarık bey gülümsedi ve herkesin duyunca şaşıracağı o sözleri söyledi.
"Bundan sonra sen bana TARIK BABA diyeceksin serçe kızım" dedi onun bu söylediği ile serçe dahil hepsi şaskınca tarık bey' e baktı....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADI:SERÇE (MAFYANIN TUTSAĞI) TAMAMLANDI
Teen FictionAnnesini kaybetmiş sarhoş bir babayla yaşayan bir kızdı o SERÇE BİLGİN Kendisi gibi bakışlarıda soğuk olan bir mafyaydı o GÜNEY AFTAN Tek derdi para olan bir adam HAKAN BILGIN Bir baba para için kendi öz kızını bir mafya'ya satarsa ne olur? Y...