1.bölüm

64 12 25
                                    

Evet burdayım, sonunda her şeyi herkesi ardımda bırakmıştım daha önce hiç ayak basmadigim bu şehirde hiç kimsem yokken buraya gelmiştim burası büyük bir şehirdi, beni kimsenin tanımayacağı bir şehire gelmek istedim bu yüzden istanbulu seçtim. Herkesten uzak olmak iyi olsada içimde hep bir hüzün vardı ağlamak istemiyordum burnum yanmaya başlamıştı. olanalar beni o kadar çok yormuştu ki artık bir şeyler için çabalamak çok zor geliyordu,ne kadar göz arda etsemde olmuyordu. yalnız kaldığımda her şey yine olduğu gibi beni buluyordu pesimi bırakmıyordu ...

Kalabalık sokaklarda insanlarin arasindan dalgın dalgın yürürken birinin bana çarpmasıyla kendime geldim hiç yüzüne bakmadan"pardon"diyip geçtim. aslında bana çarpması iyi olmuştu gerçek hayata uyan der gibi,bende dalgınlığı bırakıp etrafıma bakmaya başladım dediğim gibi kimseye gidemeyeceğime göre önce kısa süreliğine bir iş bulup daha sonra kalacak bir yer bulmalıydım.

1-2 saatir geziyorum ama yok yani hiçbir yerde iş yok, aslında benim kendime göre bir mesleğim vardı fakat buraya tam yerlesmeyene kadar işimi yapmayacaktım..
Biraz daha dolaştıktan sonra gözlerim parladı resmen ,
Oh be! Sonunda buldum çok yorulmuştum  "eleman araniyor"yazısıyla karşılaşacağıma sevineceğimi bin yıl düşünsem aklıma gelmezdi ama bi dakika ben yanlış mı görüyorum bu ilan bir barın üstündeydi. Barın üstünde görmemle birlikte yoluma devam ettim.daha önce hiç barın yanından bile geçmeyen ben burda çalışamazdım.

Dolaş,dolaş..
Saat 15:00 olmuştu ve ben galiba bu gece dışarıda kalacaktım ama kalamazdım.bu durumda barda çalışmak zorunda kalacaktım en azından bu gece dışarda kalmayayım. başka bir iş bulana kadar kendime kalacak yer için para kazanmam gerekiyordur. geldiğim yolu tekrar dönerek barın içine girdim kendi kendime konuşmaya başladım
" yani anlamıyorum bu insanlar neden bu zıkkımı içiyorlar dı ki! Allah' ım bu ne  daha önce kokusunu çok kötü olduğunu duymuştum ama bu kadarını tahmin etmiyordum yani bu koku düşündüğümden  daha fena, kokusu bile insanı sarhoş etmeye yetiyor iğrenç..."
"deli mısın madem böyle niye geliyorsun mal"ben az önce sesli mi düşündüm ya!  arkamdan gelen sesle döndüm karşımda sarışın dövmeli uzun,zayıf bir çocuk gördüm.bana alaycı şekilde  bakıyordu,göz ucuyla çocuğu süzdükten sonra direkt söylediği sözlere karşı agresifligimi öne sürerek
" pardon dalmışım, bu arada ne salak ne de malım tamam mı mecbur kalmasaydım bu kapının önünden bile geçmezdim ben buraya iş  basvurusu için geldim, şimdi bana yardımcı olursan sevinirim"çocukta, yani çocuk değil benim yaşlarımda ismini bilmediğim için çocuk diyordum ben konuşurken beni süzüyordu tmm bir süzdün ama artık yeter diyecekken "beni takip et" dedi .Ne ala ben nerden bilim beni nereye götüreceğini bana neler yapacağını, O yürümeye başlamıştı  ben yerimden kıpırdamadım çocuk onu takip etmedigimi  anlayınca yanıma geldi karşımda durup
"Sana beni takip et dedim korkma seni yemicem seninle isim bile olmaz baksana eger öyle bir şey yapmaya çalışsaydım bir sürü güzel kız varken ,sana mı? güldürme beni" doğru yani, bana çirkinsin demeye getirdi ,değişik ama  bu biraz olsa da içimi rahatlatmıştı yani onu artık takip edebilirdim.
"Tamam hadi beni patronunuzun yanına götür de zaman kaybı oluyor "
Çünkü her geçen zaman aleyhime işliyordu.
Beni umursamadan yürümeye başladı ben bu sefer onu takip etmeye baslamistim sonunda bir odanın kapısını çalıp içeriye girdi bende ardından  odaya girdim karşımda 40 yaşlarında bakımlı çeki düzenli bir adamla karşılaştım saçlarına yeni yeni aklar düşmeye başlamıştı.

"Kadir amca bu kız iş ilanı için gelmiş " dedi eliyle beni işaret ederek karşımda kadir denen adam bana soğuk soğuk bakıp
"otur ve kendini tanıtmaya başlat az ve öz olsun"
kendimi bir ana okula yeni gelmiş öğrenci gibi hissetmiştim hemen oturdum ve konuşmaya başladım
"Adım:Afra
17 yaşındayım bu işe çok ihtiyacım var bu yüzden çalışıyorum daha önce birçok yerde çalışmışlığım var ve bunu da yapabileceğime inanıyorum benim hayatım bundan ibaret"
Aslında bunlar benim hayatımdan alınmış şeyler, benim hayat öyküm bu değil.
Diyemem,diyemezdim adam bana baktıktan sonra  
"bak Afra daha reşit bile değilsin seni çalıştırmam ama madem bu işe ihtiyacın var bir şartla kabul ederim"ben meraklı gözlerle bakarken konuşmaya başladım. Soğuk kanlı olmaya çalışarak  "şartınız nedir Kadir Bey"
"Diğerlerine göre biraz daha düşük maaş alacaksın yok eğer olmaz dersen bu işte olmaz "Aslında ben hep hakkımı arayan bir insanım ama bu işe gerçekten ihtiyacım vardı.Yoksa asla haksızlık karşısında boyun eğmem...

yaşamak istiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin