Acı gerçekler

10 1 1
                                    

ALPTEKIN'İN AĞZINDAN

Ateş'in yanına gittiğimde yerde kanlar içinde yatıyordu hemen arabaya taşıdım ve hastaneye götürdüm ama çok kan kaybetmişti. 3gün geçmesine rağmen hala uyanmıyordu doktorlar uyanacak deselerde ben ne yapacağımı bilmiyordum ki aklıma Ay geldi aramak için telefonumu çıkardım

+Aç artık şu lanet telefonu

Derken telefon açıldı ama ses Ay'a ait değildi

-Kimsiniz alo alo

+Ay'a ver telefonu

-Ay müsait değil bana söyle

+Ver lan şu telefonu başlatma şimdi müsait olup olmamasına!

-Ay telefon

-Alo buyrun

+Ben Alptekin Ateş kaza yaptı ve senin acil hastaneye gelmen lazım

-Neee! Ne kazası durumu nasıl hangi hastane

+konum atıyorum

-tamam

AY'IN AĞZINDAN

Telefonuma gelen mesajla birlikte odama gidip üstümü değiştirdim Dolunay ne oluyor der gibi bana bakıyordu

+Ateş kaza geçirmiş oraya gidiyoruz çabuk ol

Dediğimde hiç itiraz etmeden onayladı ve hemen birşeyler giyip evden çıktık. Hiç otobüsle ugrasmak istediğimden taksi'ye bindik, hastaneye giderken aklımdan bin türlü şey geçiyordu. Hastaneye geldiğimizde hemen Alptekini aradım

+Neredesin kaçıncı kat

-6

Hemen asansöre yönelip asansöre bindik 6.kata çıkarken beynimdeki ses beni iyice delirtiyordu ki asansör durdu hemen inip etrafıma bakındım Alptekini görünce koşarak yanına gittim hiç birsey söylemeden odayı işaret etti nedenini bilmediğim bir şekilde kalbim sızladı kapının önüne geldiğim. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes alıp odaya girdim bir sürü makineye bağlıydı ve monitörün sesi ilk kez hem bu kadar huzur verip hemde bi o kadar parçalardı bir insan'ı bilmiyorum onu öyle görmek benden büyük bir parça kopardı

+Bak ben geldim, şimdi senin gözlerini açıp beni delirtip tehdit etmen gerekiyor

Derken gözlerimden süzülen yaşlar onun eline düşüyordu sanki göz yaşlarım ona hayat vericek kadar masum onu hayattan koparacak kadar keskindi. Bana ne oluyor! Sen bana ne yapıyorsun! Kafayı mı? Yiyorum ben. Yok ya ne suçlamıyorum ben derken monitörün sesi değiştir ne olduğunu anlamayarak monitöre baktığımda buz bir çizgi gördüm. Odaya gelen hemşire ve doktorlar beni dışarı çıkardılar ben, ben ne yapacağım derken beni sarsan Dolunaya baktım konuşuyordu ama ben sadece monitörün sesini duyuyordum kulaklarımı kapatıyorum ama hala o sesi duyuyorum kafama vurmaya başladığımda Alptekinin bana sarıldığını gördüm ama o bile beni tutamıyordu ve son hatırladığım şey ise bir kaç hemşir'in beni tuttuğu.

DOLUNAY'IN AĞZINDAN

Denge mi kaybettim bir anda resmen yer ayaklarımın altından çekildi bir yerden destek almak için elime ilk gelen şeyi tuttum ve oturdum. Adını bilmediğim o çocuğun hala kolunu tuttuğumu fark ettim.

+Teşekkür ederim

-Önemi yok iyi misin?

+Iyim tekrar teşekkürler

-Su ister misin?

Evet anlamında başımı salladım kalkıp bana su almaya gitti yanlız kaldığımda ben nasıl söyleyeceğim Ay a bunu benden öğrenmesi dogru mu heleki böyle bir durumda iken. Ne yapacağım rabbim ben en yakın kız arkadaşımın hayatı değişecek söylediklerimden sonra, düşüncelerden sıyrılıp bana uzattığı su şişesini alıp bir yudum içtim

Ateşin KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin