Mühür

31 3 1
                                    

AY'IN AĞZINDAN

+Neredeyim ben

derken yatakta doğruldum karnım'daki sızı ile inledim ve olanlar aklıma geldi aptallığımın bedelini ödüyorum şimdi derken nerede olduğumu anlamak için odaya baktım ama her yer siyah ve koyu gri idi oda o kadar güzel diki bakmaya doyamadım ben odayı incelerken Ateş arkasını dönük bir şekilde soyunmaya başladı

+hop napıyorsun sen

dedigimde bana doğru döndü vücudu o kadar güzel duruyorduki ona bakmamak için kendi içimde savaş verdim ama o kazandi onu baştan aşşağıya süzdüm resmen herşeyi ile çok mükemmel di vücudu sanki özenle çizilmiş bir resimdi kolundaki damarlar, belli olan karın kasları, sırtının genişliği derken ona hayran olmaya başladığımı fark ettim ve hemn gözlerimi kapattım kendine gel Ay ne saçmalıyorsun sen o hayvana hayran olmazsın diye geçirdim içimde.

-Bana aşık olmamak için kendinle savaşıyorum çok saçma.

dedi eglenerek gözlerimi açıp

+Sendeki özgüven kimsede yok canım, hayvan sevmiyorum ben

dediğimde hic beklemediğim bir anda üstüme uzandı canımın yanması ile dudaklarımdan kaçan küçük bir iniltiye engel olamadım kulağıma doğru eğildi ve

- bir gün bu sesi benim kucağımda otururken çıkartacaksın ufaklık

Dedi ve boynuma doğru kaydı dudakları nefesni tenimede hissediyordum boynuma küçük buseler koymaya başladı birden durdu ve bana baktı gözleri dudaklarıma kaydı yavaşça alt dudağımı dudaklarının arasına aldı ben öpmesini beklerken bir anda dudağımı ıssırdığında inledim zevk alırcasına beni öpmeye başladı ne olduğunu anlamadan bir anda kendimi onun kucağında buldum karnım'daki yara ne kadar acısada içimdeki his umursama diyordu noluryo bana derken elleri tişörtümün içine kaydı elleri o kadar yumuşak dokunuyorduki kendimi kaybetmemek için cok büyük bir uğraş veriyordum. Elleri teminde gezdikçe izini bırakıyordu kendimi mühürlenmiş hissediyordum, eli yarama dokunduğunda durdu ve eline baktı parmakları kandı beni yavaşça yanına yatırdı bir anlığına vücudum uyuşmuş gibi idi ama canımın yanması ile kendime geldim yaraya baktığımda sargı bezinin kan olduğunu gördüm gözlerine baktım hemn yataktan kalktı ve oda daki bir kapıdan geçti o tarafa baktığımda banyo olduğunu anladım 1 dk sonra geri geldiğinde elindeki ilk yardim çantasından birseyler çıkartıyordu karnımdaki sargı bezini yavaşça çıkardı canım acıyordu ama belli etmek istemiyordum o temiz bez çıkarana kadar yaradan kanlar akmaya başladı bir elimle onun kolunu diger elimlede yaraya bastırdım.

-çek elini yaran mikrop kapacak başıma kalacaksın

Dediğinde ona bakmadan konustum.

+senin yüzünden öküz gibisini benim gibi 55 kiloluk kizin üstüme oturuyorsun ne tür bir hayvansın

Dediğimde yarama bastırdı canım o kadar çok yandıki gözlerim doldu tırnaklarımı onun koluna geçirdim hem hak etti hemde canım cidden cok yanıyordu sargi bezini yapıştırdı ve ilk yardim çantasını topladi yanimdan kalktı yürümeye başlayınca

+nereye gidiyorsun

Dedim merakla

-duş alacağım bu kadar meraklı olma ufaklık yoksa yarım bıraktığım yerden devam ederim ama bu sefer kan kaybından ölsende durmam

Dedi yuh dedim içimden bu ne açık sözlülük yiğidim tanimak isterim seni dediğimde güldüm çünki Dolunay cok kullanırdı bu kelimeyi. Banyonun kapısını kapattığında hemn etrafa baktım çantamı arıyordum ki komodindeki telefonumu gördüm telefonumu elime aldığımda 28 mesaj gördüm sekizi annemden yirmisi Dolunaydandi mesajlari hiç okumadan direk annemi aradım

+alo anne çok özür dilerim dolunay gilde ufak bir kaza geçirdim ama şimdi iyi

-ne kazası ne diyorsun kızım nerdesin sen çabuk söyle hemen geliyorum

Dediginde hemen konuşmaya başladım

+ annem bir kaç saate eve geleceğim lütfen telaş yapma valla çok iyim 

Şirinlik yapmaya çalışırken

+hem senin şifalı çorbandan içersem hiç birşeyim kalmaz

- kızım söyle nerdeysen geliyim alıyım seni eve gelince yaparım çorbanı

+anne valla iyim ya hem benim şimdi kapatmam lazım gelince konusuruz seni çok seviyorum

Dedim ve hemn telefonu kapattım kapatmasam annem daha cok uzatırdı. Yavaşça yataktan kalkdım yatağın karşısında koltuk vardı çantamda oradaydı oraya doğru iki adım attığımda kapı sesi duydum ama umursamadım çantamı omzuma taktım tam arkamı dönmü Ateşle burun burunaydık.

-nereye ufaklık

+eve gidiyorum

-tamam dur ben bırakırım seni

Dediginde onu beklemeden kapıya doğru yavaşça yürüdüm tam kapıyı açacaktım

-o kapıyı açarsan yarım bıraktığım şeyi tamamlarım ama bu sefer hem acıdan hemde zevken inlersin

Dondum kaldım acaba cidden yapar miydi? Bu halde karşı koyamam bu yuzden pes ettim ve arkamı döndüm keşke dönmeseydim sadece boxeri vardı bir insan vücudu ancak bu kadar mükemmel olurdu onu incelediğimi anlamış olacak ki sadece pantolonunu giydi ve yanıma geldi elimi alıp karın kaslarının üstüme koydu teni pürüzsüz du ellerimi karın bölgesinde gezdirdi ona her baktığımda her dokunduğumda çok değişik şeyler hissediyorum ben hiç böyle hissetmedim. Ona her dokunduğumda aklım ve  kalbim büyük bir kavgaya giriyorlar ama bu sefer onun büyüsüne kapılmayacağım bir iki adım geriledim ve elimi çektim.

+giyinde gidelim artık

Yataktaki tişörtünü alıp üstüne geçirdi odanın kapısından çıktığımızda etrafı inceliyorum birde takıldım tam düşecekken belimden yakaladı o sırada bir odanın kapısı açıktı içeride ki duvarda kendi fotoğrafımı gördüm neye baktığımı anlamak için oda o tarafa baktı sonra gözlerime baktı bende sadece öylece baktık. Beni yavaşça doğrultu

+o ben miyim?

-hayır

Dedi ve odanın kapısını kapattı, sonra koluna gitmem için kolunu uzattı itiraz etmedim koluna girip merdivenlerden indik, hemen dış kapıya yöneldik o sırada bir bayan bize kapıyı açtı, evde birileri varmış açıkçası şaşırdım arabanın başına geldiğimizde nasıl bineceğimi düşündüm çünkü araba jeep olduğu için baya yüksekti tam kapıyı açtım binmek için hamle yapacaktım

-ben bindiriyim seni

Demesiyle başımla onu onayladım beni kucağına alıp arabaya bindirdi ama aklım o odada kaldı o fotoğraf bendim buna eminim.


Ateşin KalbiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin