16.Garip Bina

40 2 0
                                    

'Johny sen Etrafı kolaçan et ben helioptere bakayım' dedim

'hadi baklım eski yüzbaşı keny helikopter pilotu'

Bunlarla ilgili pek bi bilgim yoktu ama anahtarlar olmadan çalıştırmayı deneyecektim filmlerde arabalara yapıyorlardı direksiyonun altindaki kapağı söktüm bir sürü kablo vardı burda anahtarın yuvasına giden 3 kablo buldum yanlış yapmaktan korkuyordum dişlerimle kabloları kopardım  hadi bakalım keny sen bu işi becerirsin dostum kabloların hepsini birlestirdim gösterge ışıkları yandı fakat motor çalışmadı nasıl olurdu bu helikopterin anahtarlarını bulmam gerekiyordu hemen çatıya inip kapıdan binaya geçtim jony içerde dolaplara bakıyordu

'Hey joh anahtarları bulmamız gerekiyor'

'Koridorun sonunda yazahane gibi bir yer var orda olabilir'

'Yazahaneye girdim içerde ölmüş birkaç kişi vardı cesetlerin ve çürümüş yiyeceklerden çıkan koku dayanilmazdı bi insan burda çok fazla yasayamaz diyebilirim fazla oyalanmadan pilot olduğunu düşündüğüm mavi mont giymiş ve suratı parçalanmış adamın  ceplerini karıştırdım ceplerinden birkaç tane anahtar buldum fazla oyalanmadan koridora çıkıp helikoptere yöneldim ellerim titreyerek anahtarları denemeye başladım  birkaç tane daha denedikten sonra sonunda motor sesini duydum önce biraz homurdandı ama sonunda kendine geldi patır patır sesleri içimi rahatlattı joh ve sofia geldikten sonra sallana sallana havalanmaya başladık önce binanın etrafında güvenlik için ufak bi tur attık  çatının üzerine yaklaşıp 1 metre kadar kala joh aşağı atladı ben yere inmeden johnyi bekledim o binanın çatı kapısından içeri bi göz gezdirdi onayı alınca helikopteri indirdim sofia ile yanına gittim

Çatıdan sakin adımlarla binaya girdik arkadan ben önden joh sofia ise aramızdaydı  odalara bakarak ilerliyorduk arşiv tarzında kapısı kilitli bir odanın önüne geldik.

"Hey joh kapıyı açmaya çalışırsak yaratıklar sese gelebilir binayı kontrol edelim öyle geri dönelim"

"Tamam dostum"

Bina diğerlerinin aksine tertemizdi hiç kan ve ya ceset yoktu bu görüntü bize biraz rahatlık vermişti

"Hey keny çok garip bir bina burası"

"Haklısın dostum gerçekten çok garip"

Sofia lafa girdi

"Burda hala bişeyler dönüyor bence"

"Sanmıyorum buralarda insan yaşamı biteli çok oldu kalan varsa bile bize çoktan ulaşmış olmalıydı"

"Biliyorum ama hislerim öyle demiyor"

Ben sofia ile konuşurken alt kata kadar inmiştik zemin kattaydık kapılar demir parmaklık ile çevrilmişti ama önemli olan bunların daha önce olacağı biliniyormuş gibi önlem alınmıştı

"Burda hala borileri olabilir"  diyerek sessizliği bozdum derken arkamı döndüm gördüğüm şey beni yanıltmamıştı

"Hey orda küçük bir çocuk var" joh ve sofia arkaya baktı ben çocuğun peşinden koşmaya başladım uzun bir koridora yöneldi hızla peşinden koşuyordum derken bişeye takıldım yere düştüm kafamı yerden kaldırmaya zaman bulamadan sırtımda bir baskı hissettim sanırım bi tuzağa düşmüştüm sofia ve johnny'e bağırdım ama kimse yoktu bu nasıl olurdu daha 2 dakika önce oradalardı üzerimde yanında ipler olan bi taş vardı ipler yüzünden taşı üstümden atamıyordum biraz zorlamaya çalıştım silahımı taşın altına destek yapmaya çalıştım pek oldu gibi değil ama artık hareket edebiliyordum kollarımı yere sağlam destek vererek son bi güç taşı kaldırmaya çalıştım iplerin tuttuğunu unutmuştum bacağımdaki kılıftan bıçağımı çıkardım ipleri kesmeye başladım ipler yeterince kesilince aradan sürünerek çıktım aslında çok basit ama zorlu bi tuzak yapmışlar yere ip koymuşlar ip hareket edince yukarıdan taş düşüyor taş ipleri geriyor ve etrafına sarıyor bunu aklımın bi köşesine yazdım belki başka bi yerde kullanırım

"Oopps sofiaa"

"Acaba neredeler" derken arkadan adım sesleri gelmeye başladı koridordan köşeyi dönüp baktığımda yaratıkları gördüm silahım yoktu saklanmam gerekiyordu geri dönüp baktım taştan zıplayarak yükseldim

Havalandırmaya sakladım taşı havalandırma boşluğuna koymuşlardı ama asıl soru kim koymuştu ve kapıda bu kadar önlem varken bu yaratıklar içeriye nasıl girmişlerdi  yaratıklar tuzağın önünde durup etrafa bakmaya başladılar sonrada aralarında bişey konuşuyormuş gibi birbirlerine bakarak homurdandılar ve iki yana dağıldılar bu yaratıklar normal değildi arabada gördüğüm tüylü yaratıklardandı ve iki tane vardı koridorda.

Yaratıklar gidince aşağı atladım taşı kaldırdım ve silahımı alıp tekrar binanın girişine gittim üst katlara çıktım az önce gördüğüm yaratıklardan biri burdaydı arkasından sessizce ilerleyip bıçağımı kafasına soktum yaratık biraz bağırıp öldü sesi fazla çıkmadı oyüzden diğerlerinin duyduğunu pek sanmıyorum bütün binayı gezdikten sonra çatıya çıktım helikopter hala çatıdaydı herşey şimdilik normaldi en alt kata tekrar indim alt kattaki bütün koridorlarda tuzak olduğunu farkettim ve bazı yerlerde koridorlarda yürüyen yaratıkları gördüm hiçbiri tuzaklara takılmıyordu. Hiç birine görünmeden  kurtulduğum yere gittim taşın üzerine basarak Havalandırmaya çıktım çok değişik bir bina yapısı vardı bütün koridorlar tek bir yere gidiyordu sanki havalandırmada biraz ilerledikten sonra merkez gibi bir yere geldim teli kenara çektim kafamı delikten çıkardım etrafta hiç birşey yoktu ve yolun devamında tek bir koridor vardı aşağı atlayıp etrafıma baktım ve yola devam ettim karşımda kırmızı bir kapı vardı (medyaya koyduğum kapı).kapıya doğru ilerledim ama kilitliydi biraz zorlasamda açılmadı birden bi ses geldi kulağıma

kurtuluşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin