Garip bir şekilde çalan alarmımla uyandım. Garip, çünkü ben alarmla biraz zor kalkan biriyim. Hatta dahada zorlanmalıydım. Neredeyse sabaha karşı yatmıştım. Fakat kendimi oldukça dinç hissediyordum. Garip. Gerçekten.
Erken kalkmanın avantajıyla sabah koşusuna çıktım. Birkaç saat koştuktan sonra kahvaltımı da dışarda yapmaya karar verdim.
Güzel bir kahvaltının ardından eve döndüm. Hızlı bir duş aldım. Evede biraz el atmam gerektiğini anladığımda kalan vaktimi buna harcadım. Temizlik ve diğer şeyleri bitirdiğimde saat çoktan 7 olmuştu. Kalan zamanı kendime harcadım . Telefonuma kulaklığımı takıp one direction albümlerinden birini açtım. Hemde four albümü. Tanrı aşkına kim 4. albüm diye adını 4 koyar? Cevap belli one direction. Galiba onları bu yüzden çok seviyorum. Çünkü onlar farklı. Farkımız tarzımızdır diye boşuna demiyoruz.
Galiba one direction benim hayatımda başıma gelen en iyi şeyler arasında yer alıyor. Umarım onlarla bir gün tanışabilirim... Umarım...
Kapının sert ve gürültülü çalışıyla koltuktan düştüm. Hangi mal bu saatte ya? Dur biraz...bu benim malım. Kahretsin. Bu gece işe gidicemizi unuttum. Aceleyle kapıya koştum. Heloise burnundan soluyordu. Tabiki izin istemeden içeri daldı. Benim evim onun evi. Arkasından onu içeri takip ettim.
"Sen hala hazır değil misin?"
"Uyuya kalmışım."
"Hiç büyümiceksin ."
"One direction dinlediğin zaman o tatlı sese direnmek imkansız. Bunu sende biliyorsun." diyerek kendimi savundum.
"Haklısın. Neyse hadi hazırlan da çıkalım."Onu başımla onaylayıp odama gittim. Sade bir kot pantalon ve siyah bir tişört giydim. Saçımıda at kuyruğu yaptım. İçeri girdiğimde şaşkınca bana baktı.
"Of ya sen ne yaptın?"
"Ne yapmışım?"diye masumca sordum.
"Bu tip ne ?"dedi tek kaşını kaldırarak.
"Bir doğum günü,orada garsonluk yapacağız. Fazla abartıya gerek yok. Asıl sen kendine bak . Çok abartmışsın." Diye tısladım.
"Saçmalama . Kızın babası özellikle böyle istedi. Biraz resmi olmamızı istiyor."
"Off. Bu kadar kısa sürede hazırlanamam." dedim saate bakarak.
"Sen kendini bana bırak Sem!"
"Beni güzel yapabilecek biri hala bu dünyaya gelmedi."
********
Heloise gerçektende mucize gibi birşey yarattı. Kendimi görünce inanamadım. Heloise gerçektende kendini aşmıştı. Siyah uzun askılı bir elbise , altına kırmızı topuklu ayakkabılarla harika görünüyordum. Saçlarımıda hafifçe dalgalandırarak iyi bir imaj katmıştı.
"Sen ne yaptın böyle?"diye sordum gözlerimi kocaman açarak.
"Beğenmedin mi?"
"Dalgamı geçiyorsun? Bayıldım. Fakat ben hayatımda hiç topuklu ayakkabı giymedim. Orada birde garsonluk yapıcaz. Bir sorun çıksın istemem."
"Herşeyin bir ilki vardır . Hadi gidelim. Gabrielle çoktan sıkılmaya başlamıştır."
"Onu arabada mı bıraktın?"
"Hayır, o zaten partide ."
"İyidi hadi çıkalım."
Beraber dışarı çıktık. Heloise annesinin arabasını ödünç almıştı. İyikide almış. Taksi ya da otobüslerde sürünmek istemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REAL DREAMS (1D Fanfiction)
FanfictionBen yapamam . Onlara daha fazla yalan söyleyemem. Onlar benim için çok değerli. Bizim için değerli. Özelliklede Louis. Galiba yapamicam . Beni 18 yaşında olarak değil, 15 yaşında bir ergen olarak bilmeliler. Belkide oynadığımız oyun bu kadar sürecek...