Umutlar

97 15 7
                                    

derin bir soluğun ardından dönüp bana baktı 

-Duru

-Efendim

- Ben sadece kalbime dokunan sevgi istiyordum  güven ve huzur veren. onu yalanla değil,sevgi sözleriyle süslemek istiyordum ama meğersem o acıyla süslenmiş hep yanılmışım ben aşık oldum sanıp sadece güzelliğe aldanmışım biliyorum sana en büyük haksızlığı ben ettim ne desen haklısın ama ben sonundada olsa doğruyu gördüm Duru,evet biliyorum çok fazla geç geldim çok fazla geç kavradım olayları kırdığım zincirlerin heycanına kapıldım ben özür dilerim senin üstünden ezip geçmek zorunda kaldığım için berkide tek şansını elinden aldığım için bunu için sana ve Allah'a şükür etmediğim için gerçekten çok pişmanım sadece sana beni affet diyebiliyorum çünkü yaptıklarımın acısını defalarca çektim vede devası sende Duru eğer sen bana yüz çevirmezsen acım diner...

sustum sadece sanırım bu evet demekti beni pür dikkat izliyordu ne diyeceği mi bilemiyordum sadece lunaparktaki çocukları izliyordu gözlerim

-Duru lütfen bir şeyde 

-Emre ben sana diyeceklerimi dedim yapabileceklerimide yaptım bundan sonrası sana kalmış ben onu sana şans diye vermedim sadece şansın olsun diye verdim evet şansını zorlamışın ama sonunda doğruyu görmüşün asıl şans budur doğru yolu görmek ve görebilip pişman olmaktır daha zamanın çok var senin benim ise belki bir yıl bile değil işte bu şanstır Emre şans ben sadece şunu öneririm sana hep kendini değil başkalarınıda düşün asıl o zaman görebilirsin yanlışı doğruyu...

Emre ile o akşamı sadece susarak geçirdik ama biz susarak dertlerimizi birbirimize anlatmıştık. sabahın ışıkları hastane odasını aydınlattığı o an ışığın gözümün kör edercesine açıttığına şahit oldum gözlerimi avuşturdum . Emre'nin yatağında olmadığını fark ettim annem mi düşünmeye başladım işe girmişti benim yüzüme hastaneye parada yetmiyordu artık kendime değil anneme üzülüyordum benim eridiğimi gördükçe oda eriyordu...kapı büyük bir hışımla açıldı Emre'nin elinde kahvaltı ile dolu tepsiyle karşıma geçti

- Açıkmışındır kahvaltı yapalım mı ?

-olur 

-ama burda değil

-nerde?

-bahçedeki çardakta ?

tepsiyi yatağın üstüne koydu tekerlikli sandelyeyi açtı..

-hadi niye bakıyorsun öyle?

-bilmem alışmamışım tekerlikli sandalyeye 

-alışmıcaksın tabi artık bunada gerek kalmıcak merak etme sen 

-hiç sanmıyorum ben

-Duru

-yalan mı ?

-tamam neyse keyfimiz kaçmasın 

yardım etti tepsiyide kucağıma verdi asansörle aşağı indik hava çok güzeldi ne soğuk nede kuru bir sıcaktı....

Çocuk Olmak Nasıl Bir Şey?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin