0,2

25 7 2
                                    

Yazardan:

Yirmi saniye.
Neredeyse 10 saat sonra, ona içirdikleri o yoğun portakal suyundan sonra aç,yorgun ve susuz bir şekilde üzerine giydiği  uzay giysileriyle ona bakan kadın ve erkeklerin karşısına dikilmiş  DNA'sını ve vücudunu incelemelerini bekliyordu. Saçları olmadığı icin doğum lekesi iyice belirginleşmiş, boynundan sol omzuna doğru uzanıyordu. Bu lekeninde giz önünde bulunmaması ve ten renginin vücudunun geri kalanıyla aynı olması icin haritanlanmasi gerekiyordu.

Geri sayım 15 saniye ilerledi. Çocuk heyecanla ona ödedikleri bekleme odasındaki dolabında kilitli kalan parayı düşündü. Hemen kuzeye yol alacaktı. Kış gelmeden Alaska'ya varmak istiyordu,belki de bir iş bile bulabilirdi. Her ne olursa olsun rağzıydı, yeterki buraya geri dönmek zorunda kalamasın...

" Gevşemeni istiyoruz,  önündeki mavi ışıklara odaklan."

Işıklara odaklandı.

Teknisyenler olayı her saniyesine kadar kaydetmek icin kameraları ayarlarken meriç olanı biteni gözlem odasından izliyordu.

Beş saniye.

Teknik şef geldi ve meriç'in yanındaki yerini aldı.

" infazları seviyormusun şef? Seni burda görmeyi beklemiyordum."

Şef gülümsemeye çalıştı " Belki bu kez ise yarar."

Meriç şefin kullandığı BELKİ sözcüğünü aklına kazımıştı.

Meriç" bunun gül Azur'a yapılan ışınlanma deneyinin birebir kopyası olduğuna eminmisiniz?Diye sordu
Gözleri platformda yada otuz beş kilometre uzaktaki ışınlanma odasını gösteren televizyondan ayırmamıştı.

Iki saniye

Işınlanma ikazı yeşile döndü. Platformlar senkronize olmuştu.

Işıklanmayın başlayacağını bildiren uyarı zili duyuldu.

Çocuk platformdan kayboldu. Meriç
şaşırmıştı  çalışmıştı. Bu lanet şey çalışmıştı. Harcadığı milyarlar boşa gitmemişti. Çocuk neredeyse aynı hızla platformda belirdi. Doğum lekesi giymişti. Gözlerini açtı ve kırpıştırdı. Ardından neredeyse üç nokta altı saniye sonra göz alıcı bir biçimde patlayarak arkasındaki duvarda siyah bir gölge oluşturdu. Kamera lensininüzerindeki kanlı parçalar kayarak yere düştü.

Meric donup kalmıştı. Şef sessizdi.
Bilgisayar ruhsuz bir sesle " DNA %99,6 oranında yakalandı." diye anons etti " denek 18000 ile 19450 sunuları  arasına kısmen saklandı. Denek üç nokta sıfır sıfır üç saniye boyunca bilinçliydi."

Kendine gelen meriç dudaklarını birbirine bastırdı. Sinirlenmişti. Karbon geri patlamasınını cocuk sadece %99,6  oranında yaşadığı içinmi olmuştu, yoksa başka bi nedenimi vardı? Hepsini bilmek istiyordu. Görünen o ki bu deney neredeyse çalışmıştı ama neredeyse. Bir o kadarda ölümcül olmuştu.

" 1 saat içinde odamda tam bir analiz istiyorum. O kayıp sıfır nokta yüzde dört neydi bilmek istiyorum. Çözüm istiyorum, beyler. Hemen şimdi."

Meric son kez ışınlanma odasındaki karbon geri tepme gölgesine bakarak hızla odadan çıktı. Duvardaki izin kanatlarını açmış bir meleğe benziyor olması onu sarsmıştı

Gerçek KötüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin