Keşke "Geçti."demekle geçseydi.
O anı tekrardan yaşamıştım sanki.O hayal kırıklığını tekrar yaşamıştım..Tam göğsümün üstünde olan baskı daha da büyümüştü.Daha çok acı vermişti.
İnsanlar sarılmanın rahatlatıcağını söylerler.Peki şu lanet durum neden bende işe yaramıyordu? Ayaz'a sımsıkı sarılıydım şuan.O da aynı sıkılıkla beni sarıyordu.Sarıldıkça sakinleşmenin aksine hıçkırıklarım daha da çoğalıyor, gözyaşlarım daha da hızlı firar ediyordu gözlerimden.Sanki ağlamak için yaratılmıştı bu boyun girintisi.
Ayaz bir elini belimden çekip kafama koydu.Yavaş yavaş okşuyordu saçımı.Her ne kadar sarılmanın bir halta yaramıyacağını düşünsemde işe yarıyordu.Yada ağlamak işe yarıyordu.Bilmiyorum.Daha sakin hissediyordum ve artık salak salak zırvalamıyordum.
Sinir krizi gibi bir şey geçirmiştim ve arsız kelimeler boğazımda düğüm olmak yerine ağzımdan çıkıvermişti.Gördüklerim hakkında bir kaç şey zırvaladım ama Allah'tan anne kelimesi ağzımdan dökülmedi.Eğer dökülseydi zaten Ayaz'ın inanmadığı hikayem tamamiyle baltalanır ve daha da inanılmaz bir hal alırdı.
Kapının açılma sesinden sonra Ted'in telaşlı sesi duyuldu."Dolunay?Noldu?Ben aşağıdaydım bilgisiyardan birşeylere bakıyordum ve çığlık sesleri geldi Ah!Lanet olsun noldu burda?!"dedi sesini biraz daha yükselterek.
"Kabus gördü.Yani sanırım?"dedi soran bir ses tonuyla.Kafasını biraz geriye çekti.Kaşlarımı çattım.Tekrar oraya girmek istesemde girmedim.Hemen kaşlarımı düzelttim. Yeterince güçsüz gözükmüştüm bu ikizlerin karşışında.Bu kadar sümüklülük yeter.
Ellerimi Ayaz'ın belinde yavaşca çektim ve burnumu çektim.Ağlamayı bitirsemde sikilesi iç çekmelerim bir türlü bitmiyordu!
Ted kıpırdayıp yanıma çoktan oturmuştu.
"Dolunay..."dedi tepkimi ölçmek istercesine Ayaz."İyi misin?"
Bir kez daha iç çekip , elimle yüzümü ovuşturdum.Bacaklarımda bıraktığım çiziklerin sızısı kendini çoktan göstermeye başladı.Elimdeki, duvarı yumrukladığım için oluşan patlaklardan bahsetmiyorum bile.
"Evet."dedim alnımı kırıştırarak.
"Pansuman yapmak gerekiyor."dedi Ted.
Ne gördüğüm ile tek birşey sormadıkları için minnettardım. "Hayır gerek yok."dedim hızlı bir şekilde itiraz ederek."Beni düşündüğünüz teşekkürler çocuklar.Suan biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var."
"Emin misin?"dedi Ayaz biraz kuşkulu bir şekilde.O da haklıydı.Kabustan sonra insanlar yalnız kalmak istemezlerdi ama benim gördüğüm kabusta ne canavarlar ne de kan dondurucu katiller vardı.Sürekli hayatımın içinde olan şey onu unuttuğumu düşünüp kendini hatırlattı sadece."Evet."dedim Ayaz'a dönerek.Normalde kaba bir şekilde söylerdim ama bu sefer sesim rica eder gibi çıktı.Bu insanlara her ne kadar güvenmesemde şuan yanımda beni desteklercesine duruyorlardı.Onlara kaba davranmak istemiyorum.Şimdilik.
"Peki."dedi Ted ve sıkıntılı bir şekilde nefesini dışarı verdi.İkisi birden ayaklanıp kapıya doğru yürüdüler.Önce Ayaz çıktı kapıdan.Ted tam çıkacakken duraksadı ve bana döndü.
"İstersen başka bir odada uyu bu gecelik."Etrafa göz gezdirdi."Burası birazcık dağılmış."dedi tek eliyle saçlarını karıştırarak. Başımı eğip çarpık bir şekilde gülümsedim.
"Birazcık."dedim bende onu taklit ederek.
"Benim odamda kalabilirsin.Bende koltukta filan yatarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış
PoetryHerşeyden kaçıyorum derken aslında kaçtığı şeyin içine düştüğünden habersiz..