4

973 126 21
                                    

Asyalı olmayan Calum kahkaha attı. ''Nasıl yani?'' Luke'a döndü. ''Dostum, herif Jason'a kafa tutmuş.'' Luke da ona katıldığında gülümsedim. Michael arkadaşlarıyla tanışmam konusunda ısrarcı çıkınca hep beraber takıldıkları bir tepeye gelmiştik. 

Michael arkadaşlarına beni tanıtırken susmayı seçtim. ''Ashton yeni geldi. Gerçekten kaliteli bir müzik zevki var. Ve,'' Luke ve Calum'a daha fazla yaklaştı. ''Hazır mısınız?'' İkisi de aynı anda başlarını salladığında güldüm, çift yumurta ikizi gibiydiler. ''Bateri çalıyor!'' Gözlerini açarak bana bakarlarken Michael gülüyordu.

Ona eşlik ettim. ''Sanırım siz de gitar çalıyormuşsunuz?''

Luke beş yaşındaki şımarık bir kızın yüz ifadesini taklit ediyor olmalıydı, sanırım. ''Solist, hayatım.'' Dediğinde hepimiz güldük.

Calum elini kaldırdı, ''Bas.'' dedikten sonra da indirdi. 

Dudağımı büzdüm. ''Bu konuda şanslısınız, sırtınızda kolayca taşıyabiliyorsunuz.''

Calum bir şey diyecekti ki çalan telefonu onu susturdu, telefonu açtıktan sonra kulağına götürdü. ''Efendim?'' Ofladı. ''Alex, anneme zaten eve geç geleceğimi söyledim. Tanrı aşkına, erken gelseydim de seninle pancake yapmazdım.'' Bir süre azar yermiş gibi bekledi, diğerleri gülerken aklıma otogardaki kız geldi. Gözlerimi devirdim, onun yüzünden bir hafta boyunca Springfield'da kalmıştım. ''Özür dilerim Alex. Tamam, iyi biri olup gelirken yumurta alacağım.'' Buna ben de güldüm, Calum bir süre sonra telefonu kapadı. ''Bu kızdan nefret ediyorum.''

Başını sallarken başımla telefonu işaret ettim. ''Sevgilin mi, dostum?''

Luke'un gözleri açıldı. ''Onun gibi deli bir feministle kimse birlikte olamaz.''

Michael saçlarını karıştıırdıktan sonra ''Çocuklar, bence abartıyorsunuz.''

Calum kaşlarını çatarken Luke cevap verdi. ''Muhtemelen saçlarını havalı bulan tek kişi o olduğu içindir, renkli kafa.''

Michael dil çıkarırken dilimle üst dudağımı ıslattım. ''Sanırım tüm Alexler aynı.'' Güldüm, ne dediğimi anlamamışlardı. ''Şey, otobüsü beklerken bir kızla tanışmıştım da. İsmi Alex'ti. Sinir bozucu bir şeydi.'' Derin bir nefes aldım. ''Hatta, bana oyun oynadı.''

Luke merakla bana baktı. ''Ne oyunu?''

Ona cevap verecektim ki Calum'ın sorusu beni susturdu. ''Ashton, nereden geliyorum demiştin?''

Kaşlarımı çattım. ''Springfield?''

Calum saçlarını karıştırıp bana baktı. ''Ah... O sinir bozucu şey benim en yakın arkadaşlarımdan biri.''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 13, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

chicago || irwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin