DÖRT KAFADAR(ASKIDA)

BÜYÜCÜ

Hatırlatma
Teşekkür edip evimizin yolunu tuttuk.En önde ben arkamda Su,  onun arkasında Ahmet ve en arkada da Nil vardı. Arkadan bir ses duydum AAAAA arkamı döndüğümde Nil yok olmuştu. Ormanda saatlerce Nil' i aradık. Ama hiç iz bulamadık.
🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪🔪

Almila'nın gözünden
Bir umut biraz daha yürüdükten sonra daha önce görmediğimiz bir düzlüğe çıktık. Orada elleri ve ayakları bağlı bir adet Nil ve simsiyah pelerinin içinde bir adam gördük.(medya)
Almila: Sende kimsin,bizimle işin ne ?
Adam : Ben güçlülerin güçlüsü büyücü ve sizinle alakama gelirsek boynundaki tılsım ve diğerleri için geldim. Onları benim için bulacaksınız yoksa...
Almila: Yoksa ne, ağzında geveleyip durma da anlat herşeyi.
Büyücü : Yoksa arkadaşınızı bir daha göremezsiniz bu benim boynumdaki toplayici tılsımdır ve diger tilsimlarla birleştiğinde bu dünyada kötüler yani ben kazanırım hahahah
Ahmet: Mâdem o kadar güçlüsün neden sen bulmuyorsun o tilsimlari
Büyücü: Sadece 48 saatiniz var sadece 48 eger tilsimlari getirmezseniz arkadasinizi bir daha asla goremezsiniz!!!

Su'nun gözünden
Almila adamla konuşurken çok sinirliydi sinir krizi geçirmesinden çok korktum ama bu defa kendini tutabildi neyseki simdi ise o adam Nil'i alıp gitti ve bizde oldugumuz yerden bir adım dahi hareket edemedik. Almila ve Ahmet cok dusunceli gozukuyor bense ne yapacağımı şaşırmış vaziyetteyim Nil bizim herseyimiz bizim için özel,en kucugumuz,kardeşimiz, hepimizin kalbinde yeri farklı onu kurtarmaliyiz......

Almila'nın gözünden
Ne yapacağımı şaşırdım ilk defa bu kadar çaresiz kaldım her istediğini söke söke alan ben kardeşlerini düştüğü her durumdan kurtaran ben ilk defa bu kadar dibe vurdum kardeşimin beni beklediğini bile bile elim ayağım bağlı kaldı oturdum ve çaresizce  bekledim. Kardeşimi kurtarmalıyım bu tılsımı bana iyi cadı verdi demek oluyor ki diğerlerini de verebilir.

Almila: Hemen iyi cadiya gitmeliyiz
Ahmet: Ne cadısı görmüyorsunuz hep bu olağan üstü şeyler yüzünden basimiza gelmeyen kalmadı siz hala cadı büyücü diyorsunuz!! Sizin aklınız nerde
Almila: Bana bak seni en başından beri uyarıyorum SAKIN benim damarına basma diye ama sen kardeşim bu durumdayken bana kafa tutuyorsun asıl senin aklın nerde!?
Ahmet: Sen Nil'i dusunmuyorsun bile benim mantıklı olmamı istiyorsun ya asıl bu durumda mantıklı olmak onu önemsemediğini gösteriyor gözünde en ufak bir korku ya da üzüntü yok tek derdin otoriten onu korumak istiyorsun sadece Nil senin umrunda bile değil
Almila: KORKUYORUM..!  Sadece sizinki kadar güçsüz bir kalbim yok o lanet duygular oradan çıkmıyor iste ne gozlerimde beliriyor ne de dilime dökülüyor sanki kalbimde karanlık ve kasvetli bir zindan var benim duygularım orada işkence görüyor ama bagiramiyor sessiz çığlıklar atıyor ama kimse duymuyor o benim kardeşim ve hep öyle kalacak ben en sevdiğim insanlardan birini daha kaybedemem....
Ahmet: S-sen korkuyor musun?
Almila: Evet yıllarca hiç bir şeyden korkmayan ben kaybetmekten korkuyorum oldu mu mutlu oldun mu artık korkumu biliyorsun.
Ahmet: B-ben özür dilerim bilmiyordum
Almila: Sen özür falan dileyemezsin buna hakkın yok her yaptığın şeyden sonra özür dileyerek kurtulamazsın ama şimdi kardeşimi bulmalıyız HEMEN iyi cadının evine gidiyoruz

"Birini daha kaybedemem..."
Acaba bu ne demek