Harry'nin Görüşünden
Düzenli olarak derin düşüncelere sahip olmak güzel bir şey; ama bunun yetmediğini düşünüyorum.Yani, şunu demek istiyorum:Birkaç ay içerisinde intahar edeceğime ve evi ateşe vereceğime göre, elbette vaktim olduğunu düşünmem, bana kalan kısa zamanda tutarlı bir şeyler yapmalıyım. Özellikle, ufak da olsa bir meydan okumaya kalkıştım. İnsan intahar edecekse yaptığından emin olmalı, daireyi "boş yere" yakmamalı O halde, bu dünyada yaşama zahmetine değen bir şey varsa, onu kaçırmamalıyım; çünkü insanın aldandığı için ölmesi gerçekten çok aptalca olur.
"İnsan hayatını yaşamaya değer bir şeye adamalı" Peki sanki hiçbir şey beceremiyorum hissinden ne zaman kurtulmam gerekiyor. Çıktığım her konserde hayatımı boşa harcıyorum şeklinde duygulara kapılıyorum. Halbuki hayatımda bir ufuk çizgisi var, bu ufuk çizgisi; Sahne hayatımın en son noktasına kadar ulaşabilmek. Mutlu olabilmek, hissetmek.
Ama peki ya ufuk çizgisinin ötesi ne olucak, kariyerimin bitiine gelince hayatımı boşa harcamışım gibi hissedicek miyim. Aklım bu saçma şeylerden dolayı karman çormandı.
Bu kitabı ne kadar da çok sevsem bir o kadar da nefret ediyordum, kendimi 27 yıldır bir kapıcı dairesinde kısılı kalmış Renée 'nin beyni gibi hissediyordum. Ancak o benden daha akıllıydı. İnsanların moralini de bozmuyordu kendi kendine konuşuyordu ve bir fikri vardı. Ne olurdu ki sorunum yüzünden ağlayabilsem veya konuşabilsem, veya eşyaları kırıp dökebilsem herhangi bir çözüm yolu, ancak bilmiyordum. Sorunumun ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Belki de benim için sorunu bulsun diye birini işe almalıydım.Kafamı kaldırdığımda yukarıdaki bulutlar cam tavandan içeri süzülüyorlarmış gibiydiler.Her biri farklı şekildeydi. Onlar bile ne zaman yağıcaklarını bilyorlardı.Ellerimi yüzüme götürüp yukarıya fısıldadım ;
-"Yardım etmek ister misin?"bence sihiri şeyler dilemek için yaşım geçmişti ancak denemekten zarar gelmez değil mi?
Kucağıma düşen bir ağırlıkla sarsıldım sarsıldım. Kucağıma düşen bir magazin dergisiydi Kimin yaptığına bakmak için kafamı kaldırdığımda belki 1km koşmuş gibi görünen terler içindeki menejerime bakıyordum.Durum baya ciddi olmalı, çünkü menejerim hiç bir zaman koşmazdı hele terlemek, ağzından neler çıkacağını tahmin bile edemiyordum.Nefes alış verişlerini fark edince sinirli olduğunu söyleyebiliyordum. Magazini bacağımdan alıp yüzüme doğrulttu;
-" Bu ne!" dedi. Bağırmıyordu ancak sakin olduğuda söylenemezdi.
-" Bilmem ne?" daha önce görmediğim birşeyi neden bana soruyordu ki.? Magazine bakmam için parmağını marşete doğrulmuştu. "ARTIK HARRY STYLES ONE DIRECTION GRUBUNDA OLMAK İSTEMİYOR MU?" ne güzel sorunlarımı kendime saklamayı bile bilmiyordum. -"Ne oluyor harry, biliyorsun sorun varsa bir şeyler yapabiliriz."
-" Anlatmak istediğimi sanmıyorum" nasıl olsa anlamıycaktı bir daha hatırlamanın ne anlamı vardı ki.Ben bile bilmiyorum.
-" Bunun büyük bir sorun olduğunun farkındasın değil mi? Her yerde yüzünü asıyorsun,gülmüyorsun şarkıları bile unutuyorsun.Yoksa çocuklarla kavga mı ediyorsunuz?"
-" Yapma Jessie. Kaç yaşındayız, çocuklarla kavga etseydim bile bunu gün yüzüne yansıtmayacak kadar olgun olduğumu düşünüyorum"
-" Sorun ne olursa olsun 2 hafta sonraki ödül törenine kadar çözüyorsun. Kırmızı halıda gülümsyen ve çekici bir Harry istiyorum, anlaşıldı mı?"
-"Anlaşıldı" zaten kibar olmasını beklemiyordum ben olsam istifa ederdim. Bebek gibi davranan bir çocouk oyun oynamaya çalışıyor.Hah!
Bree'nin Görüşünden
Kaiden evime gelip benden özür diledikten sonra onu affetmeye karar verdim (bir de bana getirdiği Kiss from a rose klasik Seal şarkısının plaklarından birini getirmişti, yani affetmek zorundaydım.).Rüyalarımdan tekrar bahsettiğinde aldığı plağı kafasına geçirecektim ancak yardımcı olacak bir şeyden bahsetmeye başladığı zaman durdum;
-"Geçen gün Richard ile konuşuyordum o da senin için üzülüyor-" sözünü kesip ,
-"Kimsenin benim için üzülmesine gerek yok ben gayet iyiyim" dedim bağırmayacaktım, bağırınca kontrolleri kaybediyordum ve bu iyi bir şey değildi.
-"Bu sadece seninle rüyalarınla alakalı değil.Aynı zamanda mutlu olmanı da istiyoruz."
-"Ben zaten mutluyum"yalan söylemeyi bırakmalıydım. Bu rüyalardan kurtulmak o kadar çok istiyordum ki ancak eğer benim bir parçamı unutursam kişiliğim de kayıp olur muydu?
-"Yardım almak istemediğinden emin misin ?" hayır.
-"Evet"
-"Peki ama kararını değiştirisen numara burda."beyaz bir kartı mutfak masasının üzerine koydu "görüşürüz" ve çıktı
Kaiden gittikten sora rahatsız bir gece olmuştu. Gerçekten de yardıma ihtiyacım var mıydı, acaba almalımıydım? Aynı rüyayı tekrarlanması yüzündenNeredeyse hiç uyumamıştım. Dün gece iki defa yatağımdan bağırarak kalktığım için de bir daha uyuya kalmayı göze alamadım. Akşam yeni bir parça bile öğrenmiştim yada hatırlamıştım diyelim. İnsan uzun süre yalnız yaşadağı zaman bir hobi arıyor. Benimki de piyano olmuştu.
Coltsan için çalışmaya başladığım günden beri para konusunda sıkıntımda bitmişti. Zaten o yüzden bir evim var. Evim iki katlı ormana dönük bir evdi.
Üst katında sadece odam ve bir banyo vardı.Alt katta salon ve mutfak vardı. Evimin bu kadar şehirden uzak olması kendimi güvende hissettiriyordu. Salonun ortasında bir tane kuyruklu piyano vardı ve ona bakan köşede yığınlarca kitaplar ve kütüphane, televizyon izlemek için bir amacım olmadığından bir tane I Mac'i duvara sabitlemiştim hem televizyon dan daha da hızlıydı.
Evim dışı ise koruma duvarlarıyla çevreliydi. Eğer iyi bir ajan/dövüşçü olmak istiyorsan herşeyi koruma altına almalısın, kimse kim olduğunu bilmemeli.Ailen olmamalı, onları riske atmak pişmanlık duygusunu getirirdi ve eğer başka insanlar öldürüyorsan bu pek iyi bir his değil. O yüzden hiç arkadaşım yoktu onlara güvenmiyorum beni sabote etmiyeceklerini bilemezdim hem yapmayacak olsalar bile benim gibi karışık bir beyinle sohbet etmek isteyeceklerini düşünmüyordum. Peki ailem. Anne,baba 8 yıldan beri kullanmayı düşünmedim.
Çünkü, Benim bir ailem yoktu hiçbir zaman da olmayacaktı. Zaten onlar için düşünecek ne zamanım vardı ne de gücüm. Geçmişimi kimse bana onunla saldıramasın diye unuttum, bir daha hiç dile getirmedim..
Öyle bir ağilem olduğunu hiçbir zaman için kabullenmedim.
HEY HEY HEYY! Bu bölümde biraz daha piskoljik bozukluklarını açmak istedim. Zaten daha sonra her şey daha açık olucak.YORUM/VOTE;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEMAGED
Fanfiction~ "Harry güçlü kalman gerekiyor, sadece biraz daha dayan sana söz veriyorum herşey daha iyi olucak.Hayata tutun." uzattığım elimi tuttuğunda hala umut olduğunu hissetmeye başlamıştım. Titrek bir sesle fisildadi "yanimda olucak misin peki...