Bölüm 1

39 7 0
                                    

Merhabalar ben Ali. Tamam, bu biraz resmi oldu ve ben bu yazıda resmi olmayı planlamıyorum. Bu yazıyı neden yazdığımı bilmiyorum veya hangi tür yazı olduğu bile umurumda değil. Biliyorum herkesin kendine ait bir cehennemi var. Bu dünyada herkes kendi yağın da kavruluyor yani ama ben bu dünyaya eleştirmek, karşı çıkmak, isyan etmek için gelmişim sanırsam. Bana yakınımdakiler "Cin Ali" veya "Cinli Ali" derler. Kendi kendime konuştuğumdan kaynaklanıyor ola bilir. Herkes deli gözüyle bana bakarken ben de herkes için aynı şeyi görüyor olmam büyük bir ironi. Ben küçüklüğümden beri konuşkan olmadım konuşmayı pek sevmem gözlemler, dinler, ufak tefek yorumlarda bulunurum. Bu yüzdendir ki hayal kurmayı alışkanlık haline getirdim. Baştan da söylediğim gibi herkesin bir cehennemi var benimde olduğu gibi. Herkes mükemmel bir hayat hayal eder. Sorunların olmadığı ve sonsuz mutluluğun olduğu bir dünya. Ben gerçi öyle bir dünyanın olacağını hiç sanmıyorum. Herkesin hayatın da bir dönüm noktası vardır. Bende bu dönün noktasını yaşadım. Bu yazıyı da yazmamın asıl sebebi de bu.

Evet herkes kendine mükemmel hayat hayal ederken ben tam tersini yaptım neden mi? Çünkü hayatımım daha ne kadar boktan olabilir diye düşünmeye başladım. Ben hayal kurarken adeta bir serüven yaşarım ve bu serüvende ana karakter hep ben olurum hayata bakış acımı değiştiririm. Sayamayacak kadar hayal kurmuşumdur. Çoğu gerçekçi olamayacak kadar uçuk olsa da gerçeğe yakın olanları da yok değil. Yeni bir serüven başlıyordu bu tamamen gerçekti.

Bu serüvenin başlama sebebi ne değil mi? Hemen söyleyeyim şu an bu otel de olmam olabilir mi? Evet şu an bu yazıyı bir otelden yazıyorum ve hayatımın en kötü zamanı diye bilirim. Beş parasız, evsiz, işsiz bir halde hayatımın daha ne kadar kötü olabilecek diye hayal ediyorum.

Her şeyin başlama noktası yani sabah şirkete gittim. İçimden "benim şirkette ne işim var babam beni niye buraya çağırdı ki" diyorum. Sonuçta arkadaşlarıma söz vermiştim birlikte kahvaltı yapacaktık. Sonra kız arkadaşımla yeni taşındığım yazlıkta baş başa bir gün geçirmeyi planlıyordum. Sürekli şikâyet edip duruyordu "biz ne zaman baş başa oluruz" diye. Beklide ailemin yanından bu yüzden taşındım. Sürekli eve girdiğim çıktığım saatleri dert ediyorlardı. Bide eve kız mı atacaktım. Ölüm fermanımı kendi elimle vermiş olurdum. Babamın odasına çıkarken herkes bana bakıyordu sonuçta patronun oğluydum ve şirkete neredeyse hiç gelmeyen biri olarak dikkat çekiyordum. Babamın odasına girdim konuşmayı kısa kesmeyi planlıyordum. Babam "konuşmayı kısa sürdüreceğim gel otur şuraya" dedi. Ne mutlu oldum tam istediği gibi. Masasının önünde ki koltuğa oturdum babam da kendi koltuğuna oturduktan sonra "madem ayrı bir eve çıkmak istedin artık baba parası yemek yok şirkette çalışacaksın" dedi. Bu bir rüya hatta kâbus olmalı. Ben sırf babamdan uzak olmak için ayrı eve çıkmıştım. Annemle birlikte, babamı ikna edesiye kadar akla karayı seçmiştik ve babam şirkette çalışacaksın diyor. Babam bir şey yaparken kimseye sormaz ve kararlı, aynı zaman da inatçıdır. Ben hayatta yalan söyleyemem o konuda oldukça beceriksizim. Direk itiraz ettim ve şartlar koydum. Bu babamın hiç hoşuna gitmediği yüzünden belliydi. Ben artık babamın hayatıma karışmasına göz yumamazdım. 25 yaşındayım ve sevgilime bile karışıyordu. Bu artık bana utanç kaynağı oluyordu. Sonra ne mi oldu? Babam ayağa kalktı "ben bir sözümü ikinci kez tekrar etmem!" dedi. Ben tam "ha..." Saman yolu galaksisinde kaç tane yıldız var acaba? Onun kadar yıldız görmüşümdür.

Babamın sesi öyle gür çıkıyordu ki sanki gök gürlüyordu. Bana attığı tokat yüzünden kulaklarımdaki çınlamadan hiçbir şey duymuyordum. Odalar cam küp şeklinde tasarlanmış ve herkes bize bakıyordu hayatımda hiç bu kadar utanmamıştım. Tam o sırada babam "ya paşa, paşa çalışırsın ya da benim paramla aldığın her şeyi verirsin benden sana artık tek kuruş işlemez" dedi.

HAYALPEREST ALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin