Belle, prenseslerin en iyisiydi.
Bütün bir şehre nam salan bir güzelliği, parlak bir zekası ve kitaplara karşı sonsuz bir tutkusu vardı.
Sakura Belle gibi olmak isterdi.
Kibri nedeniyle bir canavara dönüşen prensi çirkinliğine rağmen seven, asla ondan vazgeçmeyen ve onu tekrar bir insana çeviren Belle.
Ona sevmeyi öğreten Belle.
Sakura tıpkı Belle gibi olacağını ummuştu. Onun gibi Sasuke-kun'dan asla umudunu kesmedi. Onu seviyordu, öyleyse onu iyileştirmeliydi. Onu geri getirmeliydi.
Onu kendi karanlığından kurtarıp tekrar insana çevirmeliydi.
Bunun için Tsunade-sama'nın zorlu eğitimlerine sessizce katlandı, kurtarması gereken bir prens vardı ve bir savaşçı asla mızmızlanmazdı. Bir prenses mızmızlanabilirdi ama bir savaşçı asla.
(Daha sonra, çok sonraları; Tsunade ona bir kadının hem bir prenses hem de bir savaşçı olabileceğini, illa birini seçmek zorunda olmadığını öğretecekti)
Diğer herkes Sasuke-kun'dan umudunu kesse de bu yüzden Sakura yılmadı. Belle vazgeçmemişti. Sakura da vazgeçmeyecekti. Belle canavarı arkasında bırakıp babasıyla mutlu bir hayat yaşayabilir, köyün en sevilen kişisi olan ve kendisine sırılsıklam aşık avcıyla hayatını devam ettirebilirdi. Belle kadar akıllı ve güzel biri için hayat çok kolay olabilirdi.
Ama Belle kolay yolu seçmemişti. Belle elinden geleni yapmıştı. Belle yılmamıştı ve devam etmişti. Belle bir canavarın tekrar bir insana dönüşebileceğini göstermişti.
Sasuke-kun da tekrar o eski nazik haline dönebilirdi (Bir zamanlar nazikti, Sakura'ya karşı en soğuk olduğu zamanlarda bile asla onu incitmemişti).
Sasuke onu öldürmeye çalıştığı ve az daha başardığı gün (eğer Kakashi-sensei gelmeseyi, ne olurdu?) Belle olmaktan vazgeçti.
Annesi gerçek hayat masallar gibi değil demişti. Sakura onun haklı olduğunu biliyordu.
Kim kaba, soğuk ve çirkin bir canavara aşık olurdu? Kim yalnız bir kalede bir canavarla zaman geçirmeye zorlanır, ölümle tehdit edilir ve yine de o kalede kalmaya razı olurdu? Babasının hayatını kurtarmak için olmasa Belle, güzel, akıllı, nazik Belle orada kalır mıydı? Uzun süre korkunç bir canavarın karşısında korkusunu saklamaya çalışarak durur muydu?
Kim, kim kendisine bu kadar kaba davranan kibirli, yalnız, acınası bir canavarı severdi? Kendisini kaçıran ve tehdit eden bir canavar. İnsanlığını kaybetmiş bir canavar.
Bir insan nasıl bir kendini beğenmişlikle bir canavarı tekrar bir insana çevirebileceğini düşünebilirdi?
Sakura biliyordu. Bir canavarı insana çevirmek zor bir işti, ancak gerçek aşkla olabilecek bir şeydi. Sorun şuydu ki, Sakura gülün son yaprağı düşmeden canavarı kurtarabileceğini sanmıyordu.
Çünkü güzel, nazik, akıllı Belle'in aksine zeki bir insan olan Sakura, artık canavardan korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNA AYNA SÖYLE BANA
Fanfiction-Gerçek hayat kitaplara benzemez. Annesi masallar okurdu bir zamanlar. Prenslerin prensesleri, bazen de prenseslerin prensleri kurtardığı, gerçek aşkın her zorluğu yendiği masallar. Günün sonunda başlarından ne geçerse geçsin herkesin mutlu olduğu...