"Ben artık mobil oyunlar oynuyorum."
"öğk zevksiz misin acaba?"
"Sana ne lan hem bilgisayarım yok eskisinin de tarihi geçti artık nefes alıp almadığını kontrol etmeye bile korkuyorum patlar diye açınca."
"Ne alaka bilgisayar nefes mi alır."
"Şimdi konumuz bu değil."
Gözlerini devirdiğinde boş bakışlarımı ona yolladım. Maldı bu çocuk.
"Senin annen kızmadı mı ya gitsene artık kovuyorum seni"
"19 yaşındayım artık kimse karışamaz bana."
"Burak, boş yapıyorsun yapma. Ayrıca 18sin hala."
"Senden büyük olduğunu kab-"
Telefonu çaldığında susmuştu. Az önceki çirkef halinden eser kalmamış yavru bir kediye dönmüştü. Arayan sevgilisi olmalıydı.
"Ben gidiyorum istemediğim yerde kalmam."
saçını savurup kapıyı kapattı. İç çekip telefona baktım. Evdeki bilgisayarı soğuk misafir odasına koymuştum. Annem oranın kaloriferini yakmayı gereksiz bulduğu için her zaman soğuktu.
Bir süre bakıştık eski dostumla. Arkası büyük olan, beyaz renkli antika olarak değerlendirilmesine az kalmış olan bilgisayarı kaldırmaya çalıştım. Hem ağırdı hem de üşeniyordum.
(şöyle bir şey bilgisayar sjsjsksks)
En kısa zamanda kendime bir laptop almalıyıdım. Artık yeteri kadar büyüdüğümü düşünen babam karne hediyesi bile almıyordu. Bilgisayar alma teklifi sunsam kendi paranla al diyeceğini biliyordum.
Staj paramdan biriken bir miktar param vardı ve bunu bilgisayara harcayacaktım.
Odadan çıktığımda annemle göz göze geldik. Benimle eskisi gibi değildi. Eşcinsel olduğumu öğrendiğinde beri bana karşı böyle bir tutum izliyordu.
Ne zaman düzeleceğimi sorup duruyordu ve bu artık sinir bozucu olmaya başlamıştı.
"Anne ben hava almaya çıkıyorum."
"Tamam."
Artık dışarı çıkmama bile karışmıyordu. Bu işime gelse de onun bana değer vermiyor oluşu beni üzüyordu.
Hırkamı giyinip kapıyı kapattım. Asansöre binip aynadan kendime baktım. Saçlarım kısaydı çünkü uzatmayı sevmiyordum. Gözlerim de kahverengiydi. Yüzümde sevdiğim tek şey çillerimdi onun dışında beni özel yapan bir şey yoktu çünkü.
Asansörün kapıları açılınca dışarı çıktım. Hava ne sıcak ne de soğuktu. Tam sevdiğim havalardandı.
Tüm yaşıtlarım şu sıralar YKS denen boka çalışıyordu. Ben ise hala bilgisayar alma derdindeydim.
Ders çalışmak hiç bana göre olmamıştı. Yolda yürürken evimizin yakınındaki İnternet kafeye girdim.
Burak girişteki masaya oturmuş çözdüğü test kitabından başını kaldırıp bana baktı.
"Bakıyorum da beni kovup yine benim mekanıma gelmişsiniz Sıla hanım."
"Sen sevgiline gitmiştin hani? Hem nerden senin mekanın oluyor?
"Abimin yeri benim yerimdir. Hem şu an o olmadığına göre benim burası. "
"Neyse çok boş yaptın. Bana en iyi bilgisayarını göster."
"4 numaraya git."
"Sen burada olduğuna göre beleş olur herhalde demi canım Best friendim?"
"Takıl kafana göre bokunu çıkarma da."
"Tamamdır."
Gülümseyip bilgisayarın başına geçtim. Burak bile ders çalışıyordu. Ben hala bilgisayar peşindeydim.
Aklıma gelen şeyle diğer bütün oyunlardan vazgeçip Google'ye girdim.
'Stardoll'
Yazıp tıkladım. Biraz eskileri anmaktan zarar gelmezdi.
Hesabını aktifleştir seçeneğine tıklayıp evime girdim. İç çekip bebeğimin kıyafetlerine baktım. Oyun baya değişmişti.
Aklıma gelen şeyle hemen alttan yakın arkadaşlar yerine girdim. Tam tıklayacakken mesaj gelmişti.
-Ladyemily999-
Sıla?
Şaşkınca ekrana baktım. Yıllar geçse de unutmamıştım.
--
Sılağğmm milleğt dmdmösl
Ağağağağğa
Belki bugün bir bölüm daha atarım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stardoll(GxG)
Short StoryBöyle gittiğim için üzgünüm ancak gerçekten artık oyun oynayacak zaman bulamıyorum. Oyun beni kötü etkiliyor ve gerçek hayattan uzaklaşıyorum. Seni asla unutmayacağım. 10.03.19