8.

76 8 11
                                    


"En güvenli yeri buldum."

"Neresi?"

"Benim evim."

"Senin evin mi?"

"Diğer mülklerime kıyasla en güvenlisi şuan oturduğum ev. Ne yani senin güvenliğin için diğer evlerimi feda etmemi falan mı bekliyordun. Hem gözümün önünde olman anlaşmanın senin tarafına düşen kısmını yerine getirdiğine emin olup olmayacağımı sağlar."

Bana güvenmiyordu ve bunun için ona bir şey söyleyemezdim. İkimizde birbirimize güvenmiyorduk.

Dışarıdan siren sesleri geliyordu. Polis gelmiş olmalıydı.

Chanyeol pencereden dışarı baktından sonra bana döndü. "Sen polisleri hallet sonra seni almaları bi ara araba gönderirim." dedi ve dışarı çıktı. Chanyeol'un adamları yerdeki ölü bedeni hiç bir şey yokmuş gibi kaldırdılar ve Chanyeol'un peşinden gittiler.

Bu gece hiç bitmeyecek gibi geliyordu.
Chanyeol'dan bir kaç dakika sonra polisler eve geldi. Onlara ne söyleyebilirdim ki. Daha önce başıma gelenler konusunda hiç yardımları olmamıştı. Bana inanan sadece ben vardım.

Jonginle beraber kaç defa polisten yardım istedik hatırlayamıyordum. O kadar çok denemiştik ki.

Elimizde kırmızı mektuplar, gözümüzde uykusuzluktan olan şişler, yanımızda kimse olmadan sadece ikimiz.

2 üniversiteli çocuğun dediklerini bir yere kadar dikkate almışlardı. Bir sonuca ulaşamayınca da artık bizi postalanmaya başlamışlardı. Mektuplardan çıkardığımız anlamları onlara söylediğimizde ise deli muamelesi görmüştük. Bu duruma bir şey diyemezdim anlamaları için biz olmaları gerekiyordu.

Bu seferde yine ben kendim olduğum için herşeyi kendim yapmalıydım başkası anlayamazdı.

Polisler geldiğinde klasik sorularını klasik cevapalarla sonlandırdım.

"Kimin yaptığını ve neden yaptığını biliyor musunuz Bay...?

"Baekhyun. Byun Baekhyun. Ve hayır kimin yaptığını bilmiyorum."

"Peki Bay Byun bir düşmanınız yani size bunu yapabilecek biri var mı?"

"Hayır."

Işte bu kadardı. Heryerin resmini çektiler. Yerin resmini çeken adam bir an durdu ve daha demin ölü bir adamın bulunduğu yerdeki, kurumaya yüz tutmuş kana eldivenli elleriyle dokundu.

"Yaralımısınız beyfendi."

"Şey e..ee şey"

"Evet?"

Aklıma gelen şeyle Chanyeol'un aynaya bastırdığı sırtımı gösterdim.

"Hah sırtım. Evet sırtım şey ateş etmeyi kestiklerinden sonra ayağa kalkmaya çalıştım dengemi kaybedip düştüm."

"Ambulansın şimdiye gelmiş olması lazım ama gecikti birazdan gelir sizede pansuman yaparlar."

"Tabi teşekkürler"

Yeri göstererek
"Oldukça kan kaybetmişsiniz."dedi

"Evet o kadar kaybettim ki ahh başım dönüyo. Ben gidip biraz oturayım en iyisi."

Başıyla onayladı ve işine devam etti.

Kapıdan gelen bağırışma sesi ile 'daha ne kadar kötüleşebilir' tabirini tekrar tekrar kullandım.

"Çekilin diyorum anlamıyor musunuz evin sahibiyim diyorum."

Bay Myung'un sesi tüm evi inletiyordu. Hatta tüm mahalleyi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 11, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Is It Really Enemy? ¤ Chanbaek ¤Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin