Jungkook sinirle Namjoon'un odasına gittiğinde orada kimseyi bulamadı. Bu onu daha da sinirlendirirken ne yapacağını düşünüyordu. Eğer Seokjin'in dediği gibi Namjoon Taehyung'un varlığını bildiği hâlde Seokjin'in ölümünü istemişse ciddi olarak başı dertteydi. Hoş, öyle olsa bile bildiğini söyler miydi?
Jungkook bu konuyla ilgili konuşmak için başhekimin odasına gittiğinde Namjoon'un odadan çıktığını farketti.
"Hyung... içeri gir! Konuşmamız gerek!"
Başhekimin odasına girdiklerinde kısa bir baş selamı verdikten sonra konuşmaya başladı Jeon.
"Bayan Park. Sizinle Kim Seokjin hakkında konuşmalıyız."
"Ah, Bay Jeon... Biz de tam Bay Kim'le bu konuyu konuşuyorduk. Tedavinin süresi uzatıldı. Ötenazi için dah-"
Jungkook aniden lafa atlayarak kadının konuşmasını kesti.
"Bayan Park, Bay Kim bahsetmiştir. Kim Taehyung... hani şu Seokjin Hyung'un hayallerindeki adam. O... yaşıyor. Yani demek istediğim... o gerçek. Yani hayal falan değil. Yani bir kısmı. Tek sorun yaşadıkları şeyler. Ve... Kim Taehyung onu tanımıyor."
Namjoon ve başhekim, Jungkook'u şaşkın bir şekilde dinliyorlardı. Görünüşe göre Seokjin'in tedavisinde ve hastalığında önemli değişiklikler olacaktı.
○○○○○○○○○○○○○
"Hey Taehyung! Bana o adamın rüyanda gördüğün adam olduğunu söyleme lütfen. Hani şu dokunsan ağlayacakmış gibi duran olağanüstü yakışıklı olan adam. Eğer o adamsa seni parçalayacağım velet."
Taehyung başını elleri arasına aldığında zihnine yeniden o adamın sesi ve birkaç görüntü dolmaya başladı. Neden bana çok yakınmış gibi geliyor?
"Hyung... evet o adam neredeyse her gün rüyalarıma giren adam. Ve ben onun kim olduğunu cidden bilmiyorum. Hem doktor sorduğunda ona ne demeliydim? 'Evet Kim Seokjin'i tanıyorum. Yaklaşık 2 aydır neredeyse her gün rüyalarıma giriyor. Tanımamam imkânsız' mı demeliydim? Farkındaysan kanlı canlı olarak onu ilk defa karşımda görüyorum."
"Aish! Sen salaksın Taehyung. Adamın perişan halini görmedin mi? Hem demekki o adam seni tanıyor. Yani... illaki bir bağlantınız vardır tamam mı? Neden onları bulmuyorsun? Seokjin denen o adamla konuşsan iyi olur."
Taehyung Hoseok'un dediklerini düşünüyordu. O adamla konuşmalı mıydı? Hem konuşsa ne olacaktı ki? Zaten bir daha görmem diye düşünüyordu. Konuşmaya gerek duymamıştı.
○○○○○○○○○○
Seokjin kardeşine sarılarak ağlıyordu. Gerçekten hayatı mahvolmuştu. Önce ailesini kaybetmişti, daha sonra mesleğini... Ve şimdi de aşık olduğu (?) kişinin aslında var olmadığını öğrenmişti. Tamam, Kim Taehyung gerçekten olsa da onun küçük bal ayısı TaeTae değildi. Ona övgüler yağdırmıyordu. Gece uyumadan önce onun şarkılarını dinlemiyordu. Sürekli ona tatlılık yapmıyordı.
Belki de hayalinde yaşattığı Taehyung'un tam tersidir. Kim bilir? Ya da yaşadıkları gerçekten hayal miydi? Hayal olup olmadığını nasıl anlayacaktı ki? Belki de bilinç altının ona küçük bir sürpriz olarak hazırladığı rüyalardır tüm bu gördükleri. Ama şuan bile hayal ve gerçek hayatı ayıramadığından düşünmemeyi seçti ve kendini kardeşinin huzurlu kollarında uykuya teslim etti.
○○○○○○○○○○○○○
Seokjin nefes nefese ve kan ter içinde uyandığında yanında kimseyi göremedi. En son Jimin'in yanında olduğunu hatırlıyordu.
Odasındaki tuvaletten ışık geldiğini görünce kardeşinin orada olduğunu düşündü.
"Jimin-ahh! Tuvalette misin?"
Tuvalet kapısının kolu yavaşça aşağı indi ve içeriye ağır adımlarla birisi ilerledi.
Seokjin karanlıktan dolayı kim olduğunu seçemiyordu ama kardeşinin bu kadar uzun olmadığına emindi.
"Benim hyungie. Biraz daha yana kaymaya ne dersin?"
Seokjin Taehyung'un derin sesini işittikten sonra nefes nefese ve kan ter içinde uyandı.
Yanındaki kişinin de uyandığını hissetti.
"Hşşş. Geçti bebeğim bir sorun yok. TaeTae'n yanında."
Seokjin bu sefer çığlık atarak uyandığında kardeşi Jimin de çığlık atarak kalmıştı.
"Hyung! İyi misin? Neyin var hyung? Söylesene! Ne gördün?"
Seokjin hâlâ uyanıp uyanmadığına karar vermeye çalışıyordu. Az önce ne olmuştu öyle? İyice kendini kaybettiğini düşünüyordu artık. Geri dönüşü olamayacak yollara girmiş gibiydi. Çok yalnız hissediyordu.
"B-ben sadece kötü bir rüya gördüm. Lütfen daha fazla sorma Jiminnie. Sadece dinlenmek istiyorum. Beni biraz yalnız bırakır mısın?"
Jimin her ne kadar onu bu şekilde bırakmak istemese de odayı terk etti.
○○○○○◆◆◆○○○○○
Kitabın gidişatı hakkında benim de hiçbir fikrim yok. Bu kitap nereye gidiyor böyleee! Umarım batırmıyorumdur. Sadece tek istediğim kafanızı biraz karıştırmak o kadar zkcjdmskdk
Eğer kafanızı çok çok karıştıran bir şey olursa lütfen sorun ♡ Tabi spoi vermeden yanıtlayabilirsem yanıtlarım smxjfmdkdk
Sizi seviyorum ♡ Taejin'i sevin ♥