The Vampire Diaries↝Lily Clarke

|bölüm 6| ay taşı

Caroline hızla kuyuya atlayacakken Lily onu tuttu.

''Mine çiçeğiyle doldurulmuş. Girersen ölürsün...''

Elena hızlı adımlarla kuyunun çekecek kaldıracına oturdu. Beline bir ip bağladı ve üst demirden geçirdi.

''Çabuk ipleri çekin. Aşağıya ben inerim!'' dedi Elena. Caroline ile hızla ipleri çekip sağlamlaştırdılar. ''Seni indiriyoruz Elena. Sıkı tutun.''

Kaldıraç  yavaş yavaş aşağıya indi. En sonunda karanlığında kayboldu. Ama iplerin çıkardığı gerilme sesi hala duyuluyordu.

''Elena... Her şey yolunda mı?'' dedi Caroline. Her an ipi çekmek için hazır bekliyordu.

''Stefan kaldıraca bindi. Çekin hemen!''

Caroline hızlı bir hamleyle ipi çekti. Bütün kuvvetini veriyordu. Stefan yüzü, elleri yanmış şekilde çıktı kuyudan. Hızlı bir hamleyle çekip çıkarttılar onu. Lily hala ipi tutarken Caroline Stefan'ı kaldırmaya çalışıyordu. Elena şimdi kendi başına ay taşını arıyordu kuyuda.

''Elena orada olmalıydı!'' diyerek bağırdı Caroline. ''Dikkatli ol!''

''Ay taşını buldum!'' diyerek bağırdı Elena. Lily hızla ipi çekmeye başladı. Ama Elena bir feryat koparınca Caroline'da ipi bir kuvvetle çekti. Onun vampir gücü olduğu için doğal olarak Lily'den daha güçlüydü. Elena resmen kuyudan fırlayarak çıktı.

Lily onu tutup ayağa kaldırmaya çalıştı. Elena ayağa kalktığında Stefan'a baktı.

''Ay taşı burada!'' diyerek elini cebine attı ve gümüş, orta boylarda bir taş çıkardı. Hepsi bir oh çekip kuyudan çıktı. ''Taşı korumaya almak zorundayız.''

''Stefan onu saklayacak bir yer biliyor musun?'' dedi Caroline. ''Çünkü benim yakınımda olmasını istemiyorum. Şu kaltağın beni hala Matt ile tehdit ettiğine inanamıyorum.''

''Damon'u arayacağım...'' diyerek telefonunu çıkardı ve numarayı çevirdi Stefan. ''Damon... Bekle o sesler nedir?

Ona karşı dikkatli ol. Tek bir ısırıkta öldürür seni. Pekala en kısa sürede geliyoruz.''

Caroline'da, Lily'de, Elena'da ona şaşkın gözlerle bakıyordu. Her an konuşmasını bitirsinde kötü haberi versin dermiş gibiydiler.

''Parçalarımız doğru çıktı. Bulmacanın son adımı kesinlikle Mason'muş. Damon onu bizim evimizde tutuyor ve konuşturmayı başarmış. Katherine ondan ay taşını istemiş...''

''Peki karşılığı neymiş?'' dedi Lily.

''Katherine'i bilirsin. Birini avucunun içine kıstırmak konusunda kitap çıkarabilecek kapasite de o.'' dedi Stefan.

Lily göz devirdi. ''Ne kızmış ya... Hayatı yalan olmuş...''

Arabalarına binip uzaklaşmaya ve Salvatore kardeşlerin evine gitmeye başladılar. Yol sanki bitmek bilmezmiş gibi geldi. Çünkü herkes olaylar yüzünden gergindi. Ve son durumlarda yaşanan en iyi şey Mason'un Katherine için çalıştığı ve ay taşının bulunmasıydı.

Sonunda evin önüne geldiklerinde kapıdan içeri girdiler.

Jeremy ile Damon evin içindeydi. Yerde ise birinin cansız bedeni duruyordu. Şüphesiz leş içindeydi.

Elena yaklaşınca cansız bedenin Tyler'ın amcası olan Mason Lockwood'un bedeni olduğunu gördü.

''Mason'u öldürdünüz mü?'' diye feryat etti Elena. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı. 

''O bir kurt adamdı. Bana zaten düşman olmuştu. Eğer onu yaşatsaydım... kendi idamımı hazırlamış olurdum. Ama Katherine ile ilgisi olduğunu doğrulamış olduk. Aynı zamanda Mason'un kurt adam sorunu için ay taşını istediğini söylemiş. Şu güneş ve ay laneti... hatırlarsanız....''

''Yani güneş ve ay lanetinin kurt adamlar için olan kısmını kaldırmak istiyordu. Bu sayede...'' diyerek etrafına baktı Elena.

Sözünü Lily bitirdi. ''Kaldırırsa kurt adam istediği vakit dönüşebilir. Acı çekmeden veya kendi kontrolü altında istediği vakitte. Dolunaya gerek duymadan...''

''Vampirlerin kısmı kaldırılmadığı için hala güneş ışığında yanarlar. Çok mantıklı fakat hala boşluk var... Katherine neden Mason'un lanetini kaldırmak istesin? Mutlaka bir çıkarı olmalı...'' diyerek etrafına bakındı Alaric. 

''Yazık oldu... Çünkü gerçekleştiremeden ölmüş olur...'' dedi Damon.

''Ben eve gidiyorum...'' diyerek ayağa kalktı Elena. Mason'un cesedine daha fazla bakamıyor gibiydi. Geliyorlar mı diye Caroline ile Lily'e gözlerini dikti. İkisi de başlarını sallayıp peşinden gittiler.

Caroline kendi evine giderken Lily Jenna'ın isteği üzerine yemeğe kaldı. Alaric ile ikisi yemek hazırlarken Elena Jenna'a çaktırmadan Lily'e ne olacaklar konusunda endişesini anlatıyordu.

"Katherine buraya yaklaşamaz... Aslında hiçbir vampir yaklaşamaz. Tabii dışarıya çıkmadıkça..." diyerek sırıttı Lily.

"Nasıl?"

"Bonnie ile evin kapılarına, camlarına veya duvarlarına sigorta yaptık diyelim. Yani Katherine dıştan zarar veremez. Eve zarar gelmez..."

"Telefonum çalıyor..."

Çantasına elini atıp telefonunu çıkardı. Ama niyeyse açamadan yüzünde tuhaf bir ifade oluştu.

"Tuhaf... Bilinmeyen numara..."

Lily sabırsızlıkla "Aç hadi..." Dedi. Elena ona bakıp sonra telefona döndü. Gelen aramayı açtığında ikisi de panik oldu.

"Merhaba Elena..."

"Katherine..." Dedi Elena. Lily Alaric'e baktı ve telefonu işaret etti. Alaric Jenna'ı Jeremy'in yanına bir bahaneyle götürmeye çalıştı.

Ondan sonra direk hızla kızların yanına geldi ve telefonu dinlemeye çalıştı.

"Arkadaşlarını da yanına çağır ve dediklerimi iyi dinleyin. Size şans tanıyordum. Sana Stefan'dan uzak durmanı söylemiştim. Aynı onun senden uzak durmasını istediğim gibi. Ayrılmış gibi gözükerek beni kandırdığınızı sandınız...

Yanında şuan cadı arkadaşında var. Oda yaptığı büyülerle sizi koruduğunu sandı. Ama bahsettiğiniz kişinin ben olduğumu unuttunuz. Size hatırlatmak için bir şey yaptım. Sanırım etki altına aldığım teyzen şuanda kendini-"

"JENNA HAYIR!" diye bağırdı Elena.